"فوز" - Translation from Arabic to Turkish

    • Foss
        
    • zafer
        
    • galibiyet
        
    • kazanmak
        
    • kazandı
        
    • kazan
        
    • kazanç
        
    • zaferi
        
    • Voz
        
    • Win
        
    • kazanıyor
        
    • başarı
        
    • kazanan
        
    • kazanma
        
    • kazanmış
        
    Foss'un retina'sıyla Ballantine'ınkini değiştirebileceğim. Open Subtitles سوف اكون قادرا على فتح الصورة على شبكية عين فوز مع بالانتين
    Bu arada, bu şeyi kazanırsanız, size zafer partisi yapacaklarını söylediler. Open Subtitles و الفتيات قلن أنه إذا فزتم سوف يقمن حفلة فوز لكم
    Sanırım çaylakları avlama konusunda uzmanlaşmışlar. Bizi yenerek bedavadan galibiyet kazanmak istiyorlar. Open Subtitles أظنّهم مُختصّين في اصطياد الوافدين الجُدد، إنّهم يودّون نقاط فوز على حسابنا.
    Sadece bir kez kazandı! Open Subtitles فوز واحد,لقد كَانَ عِنْدَها فوزُ واحد فقط
    Bu gece, ne olursa olsun, kazan ya da kaybet, seni görmek istiyorum. Open Subtitles ألليلة مهما حدث فوز أوخسارة أريد أن أراك
    Gerçek başarı böyledir ve atletlerin dünyasında buna çift taraflı kazanç deriz. TED هذا ما يبدو عليه النجاح الحقيقي، وفي عالم الرياضيين هذا ما ندعوه فوز للجميع.
    Şu anda Foss'un beynindeki kan akışına bakıyoruz. Open Subtitles حاليا نحن ننظر إلى جريان الدم في عقل فوز
    Olmalı. Yoksa Foss bizi göndermezdi. Open Subtitles يجب ان يكون , في الجههة الاخرى فوز لن يرغب في ارسالنا
    Hırsızlardan daha çok canımı sıkan şey Tom Foss denen adamın tekrar ortalarda görünmesi. Open Subtitles هنالك شئ يزعجني أكثر من وجود دخيل في هذا البيت سيكون ظهور ذلك السافل توم فوز مجددا ً
    Prens Tuan ordularının başına geçmesi için Kraliçeyi ikna etti ve böylelikle kolay bir zafer umuyorlar. Open Subtitles على أمل من فوز سهل وسمح لمايكلسون توصيل رسالة سيدني
    Amerikan başkanlığına aday olabilmek için, yerlilere karşı bir zafer daha kazanmalıydı. Open Subtitles تصور أنه يحتاج إلي فوز درامي آخر علي الهنود لكي يرشح لرئاسة الولايات المتحدة الأمريكية
    Kaiba zafer kazanman bir anlama gelmiyor. Bunu sevdiklerinle paylaşabilmelisin. Open Subtitles ان فوز كيبا لا يعنى شيئاً اذا كان ليس له ناس يشاركهم هذا الفوز
    Şişedeki balığı yuttuğum böyle bir günde galibiyet çok iyi gelir. Open Subtitles حقا أستطيع الاستفادة من فوز في اليوم الذي شربت فيه سمكة.
    George Chamners, "Iceman", 47 maç, 46 galibiyet, 1 beraberlik, 42 nakavt. Open Subtitles جورج آيسمان, 47 مباراة, 46 فوز و مباراة واحدة تعادل و 42 لاضربة القاضية
    Bu sadece kazanmak anlamına gelmiyor. Open Subtitles ستستمر الدعوة القضائية مع هذا الإعتراف المحبب انه ليس مجرد فوز بل فوز في قضية قبيحة
    Bu davayı kazanmak onları engellemenin tek yolu Open Subtitles فوز تلك القضية هي الطريقة الوحيدة لفعل ذلك
    Don Haskins, Miners'ı tam 14 NCAA turnuvasında yönetti, 719 maçı kazandı. Open Subtitles دون هاسكينز قاد عمال المناجم خلال 14 بطولة إن سى أيه أيه و 719 فوز
    Yemin ederim ki, ister kazan, ister kaybet, ister çekil... Open Subtitles أقسم بالله يا صديقي فوز أو خسارة أو تعادل ...
    Kitabın kapağını bile açmadan yüksek not aldın. kazanç kazançtır. Open Subtitles لقد حصلتِ على درجة جيدة بدون قراءة الكتاب حتى ، هذا فوز عظيم
    Artı, diğer takımın taraftarlarına dalmaya da çalışmadılar anlayacağın moral zaferi sayılabilir. Open Subtitles لم يأمّنوا سرقة القواعد كما فعل الفريق الآخر، لذلك فهو فوز معنوي
    Luther Voz'un çok fazla parası olabilir ama zararsızdır. "Şeytanın Bacağını Kır. V" Open Subtitles ) لوثر فوز) يدهُ في الكثيرِ من الجيوب لكنه غير مؤذي)
    Tommy Win diğer iki fedaral tanığı öldürdü. Open Subtitles فوز تومي كَانَ عِنْدَهُ شاهدان إتحاديان آخران قَتلا.
    Bu sonuncudaki fark şu ki, bunda herkes kazanıyor. Bende yani. Open Subtitles الفرق المهم هنا في فوز الثلاثة أطراف هو أن كلنا نفوز
    Seçimlerin ikinci turu da belli bir kazanan çıkarmadı. TED والآن الجولة الثانية من االتصويت لم تسفر عن فوز مرشح أيضا.
    Aşkı böyle yorumlamak, birinin sevgisini kaybetme ya da kazanma konusu değil. TED هذه النسخة من الحب ليست عن فوز أو خسارة مودة شخص ما.
    Gerçek şok, gerçek sürpriz gözbebeği büyümesi, yüksek kalp atması yasal yoldan kazanmış. Open Subtitles صدمة حقيقية مفاجأة حقيقية اتساع حدقة العين زيادة دقات القلب فوز شرعي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more