"فوقه" - Translation from Arabic to Turkish

    • üzerine
        
    • üzerinde
        
    • üstüne
        
    • üstünde
        
    • üstünden
        
    • üzerinden
        
    • üstündeki
        
    • inşa
        
    Bu üzerine belirli bir nesneyi koyduğunuzda ışıkları yanan ve müzik çalan bir kutu. TED وهو عبارة عن صندوق يضىء ويعزف الموسيقى عندما تضع فوقه أشياء محددة وليس عندما تضع أشياء أخرى.
    Dolayısıyla mimari yapıyı alıp çalışmanın temelini korudular ve o yapının üzerine tamamen yeni ve çok daha biyomorfik bir yapı inşa ettiler. TED إذًا فهم أزالوا الهيكل، وأبقوا على أساس العمل الفني، وقاموا ببناء هيكل جديد كليًا، وأكثر حيوية في الشكل فوقه.
    Belki de kızıl saçlı bir gencin üzerinde olmaması hariç. Open Subtitles ماعدا لربما كانت هُناك فتاة ذي شعر أحمر نائمة فوقه.
    Evine gidip adam kendinden geçmişken üstüne oturup göğsüne merhem sürecek misin? Open Subtitles وتصعدي فوقه بينما هو غائب عن الوعي وتقومي بدهن المرهم على صدره؟
    Herkes üstünde yürümek ister, ama sadece birkaç mutlu kişi bunu yapabildi. Open Subtitles الجميع يود المشى فوقه ولكن قلة من سعداء الحظ فقط فعلوا ذلك
    BF: Ben koşup kafasının üstünden atlayacağım. TED .باري باري فريدمان : سوف اقوم بالقفز من فوقه
    Çünkü eğer algılayıcının üzerinden bir blok geçirirseniz asla düşünemeyeceğiniz bir şeyle başlarsak algılayıcı aslında üç seferde iki kere aktif olacak. TED لأنك إن لوحت بقالب فوقه جيئة وذهاباً، وهو أمر يصعب أن تفكر به منذ البداية، فإن الكاشف يعمل مرتين من كل ثلاث مرات.
    Onun yerine, çocuklarını bir yabancıya veriyor, raylara atlıyor, adamı rayların arasına yerleştiriyor, adamın üzerine yatıyor, metro üzerlerinden geçiyor. TED ولكن، لقد قام بإعطاء طفليه لأحد الغرباء، وقفز إلى السكة، ثم مد الشاب بين السكتين، ثم انبطح فوقه، عندها مر القطار فوقه.
    bir pinpon masasını alıp üzerine projektör koydular, TED أحضروا طاولة البينج بونج ، وجهاز عرض فوقه
    Mezarın yakınında kabaca taştan bir mihrap yaptılar ve üzerine demir bir haç yerleştirdiler. Open Subtitles وبنوا مذبح حجارة سميك على القبور ووضعوا فوقه صليباً حديدياً
    Ama çiçekler, sen tabutta yatarken onun üzerinde harika görünür. Open Subtitles لكن النوم ستحصل عليه في تابوتك والازهار تبدوا فوقه رائعة
    ve üzerinde bir Wii kumandası duruyor. Diyelim ki çok parası olmayan bir okuldasınız TED وجهاز تحكم وي فوقه فمثلا، إذا كنت في مدرسة
    O yerde, bense üzerinde duruyorum ve silah şu an benim ellerimde, ben silahlardan, onları tutmaktan nefret ederim, çünkü ben Batman'im. TED وهو على الأرض وأنا واقف فوقه وأصبح المسدس في يدي الآن أنا لا أحب المسدسات، وأكره حملها لأنني بات مان.
    üstüne sahte evraklar yazılmıştı ve nem yüzünden çok kötü bir hâle gelmişti. TED رسمت فوقه عديد الكتابات، وعانى الكثير بسبب العفن.
    üstüne bir ayyaş tutturulmuş teneke bir yıldız görüyorum. Open Subtitles ابحث عن النجم الفضي مع الرجل السكران فوقه
    Ama gemi tam üstüne gelmeden önce bombayı patlatmalıyız. Open Subtitles لكن يجب أن نفجره قبل أن تصبح السفينة فوقه
    Herkes üstünde yürümek ister, ama sadece birkaç mutlu kişi bunu yapabildi. Open Subtitles الجميع يود المشى فوقه ولكن قلة من سعداء الحظ فقط فعلوا ذلك
    Ve son olarak bazı kombinasyonlar var. üstünde çatısı varmış gibi duran şu balık işareti gibi. TED وأخيرا، هناك مجموعات أخرى ، مثل هذا التوقيع السمك مع شيء يبدو وكأن سقف فوقه
    Yerin altındaki zenginliklerin en azından birazının üstünde yaşayan insanların eline geçmesini sağlayacak kanunlar için savaşıyoruz. TED أننا ندفع باتجاه القوانين التي تضمن من وصول جزء من الثروة تحت الأرض إلى أيدي الناس الذين يعيشون فوقه.
    Kafasının üstünden fil geçse bu kadar olurdu. Open Subtitles ولكن, لو كان فيلا قد دهس فوقه, لكان له نفس التأثير
    Şimdi kanepeye geçin. Haydi atlayın şunun üstünden. Open Subtitles والآن اذهب لتلك الأريكة، وأنت أيضا، اخطُ فوقه
    üzerinden arabayla geçeceğim köprü ya da hepimizin bineceği asansör -- bunları yapanın mühendis olduğundan emin olalım. TED والجسر التالي الذي أعبر فوقه أو المصعد الذي سنصعد به كلنا لنكن متأكدين أنه هناك مهندس وراءه
    Bu arada bu yumurtalar yüzeyin altındaki ve üstündeki farklı hayvan sürüleri için yiyecek sağlarlar. Open Subtitles لكن في الوقت الحالي، فإن هذه البيوض ستكون الطعام للعديد من المخلوقات الأخري سواء تحت سطح الماء أو فوقه.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more