"فوقهم" - Translation from Arabic to Turkish

    • üstlerine
        
    • üstlerinde
        
    • üzerinden
        
    • üzerlerine
        
    • Üstlerinden
        
    • Üzerlerinde
        
    • üstlerindeki
        
    • tepelerinden
        
    • üstlerindesin
        
    • Onların tepelerine
        
    Tam üstlerine terminaller inşa edildi. Open Subtitles هُناك محطات بُنيت فوقهم تماماً.
    Hemen üstlerinde yer alan kırmızı kumtaşıysa sanki yatay olarak yerleştirilmiş gibi. Open Subtitles و فوقهم تماما توجد طبقة من الحجر الرملي الأحمر المتراص أفقياً
    Çatıların üzerinden atlayıp ve duvarlarda yürüyüp, Open Subtitles اي بي مان كان يرتفع فوقهم جميعا فوق جميع الاشلاء
    Sonsuz nur üzerlerine yağsın. Huzur içinde yatsınlar. Amen. Open Subtitles ودع ضوئاً يضيء دائماً فوقهم ليرتاحوا بسلام، آمين
    Sevginin gücüyle Üstlerinden uçabiliriz değil mi? Open Subtitles بإمكاننا التحليق فوقهم بقوة الحب؟
    Üç "L" ve bir "H" ile! Tiyatro tam Üzerlerinde! Gece yarısını geçtik mi? Open Subtitles المسرح, إنه فوقهم تماماً, أيمكنك أن تدخلينا؟
    Burada politikacılar, üstlerindeki dünyada ölenleri ve ölümü temsil ediyor. Open Subtitles بالأسفل هنا، كان السياسيون سيمثلون الموتى والمحتضرين في العالم من فوقهم
    nasıl olurdu bir gün geçirmek diye... tepelerinden bakarak değil, onların bir parçası olarak. Open Subtitles كل حياتي اتسآل كيف هو شعور قضاء يوم بينهم ليس فوقهم بل كجزء منهم
    Tam üstlerindesin. Open Subtitles حسناً, أنت فوقهم تماماً
    Onların tepelerine biraz topçu atışı yapacağım. Open Subtitles سأسقط بعض المدفعية فوقهم مباشرة !
    üstlerine oturabiliriz. Open Subtitles يمكننا الجلوس فوقهم
    Tamam Sarah. Onu tepemden almalısın ki üstlerine geçebileyim. Open Subtitles حسناً يا (سارة)، أريدكِ أن تجعليه في الخلف حتى أتكمن من التحليق فوقهم.
    Direkt üstlerine koy! Open Subtitles ضعه فوقهم مباشرة .
    Şelaleler, üstlerinde biriken güce karşı direniyor. Open Subtitles تتصبب الشلالات عرقاً محاولةً صدّ القوة المتنامية فوقهم
    Sansar ve diğer herkes ölürken, biz üstlerinde güvenle uçuyor oluruz. Open Subtitles سوف يقتل النمس و الجميع بينما نحن نطير بأمان فوقهم
    - Tam üstlerinde bir fırtına var. Open Subtitles هنالكَ إعصار فوقهم تماماً
    Kuluçka makinesinde yumurtadan çıkan yavru kazların üzerinden uçmakta olan bir kazı andıran bir şekil geçirildiğinde kuşlar boyunlarını kaldırıp ona seslenirler. Open Subtitles ثمّة طيور على وشكّ الخروج من البيض، ومن فوقهم... يحلّق طائر كبير... الصغار يرفعون مناقيرهم وينادونه.
    Hepsinin üzerinden geçip, saf dışı bırakırız. Open Subtitles خارج الموضة، لكن سنعبر فوقهم.
    Kayıp adamların son görüldükleri yer orası. Çökme, altı kat betonu tam üzerlerine düşürdü. Open Subtitles هذا آخر مكان شوهدّ به الرجال المفقودين حيث تسبب الإنهيار فى هدم ستة طوابق فوقهم.
    Bu nedenle üzerlerine ateş topu yağdıracağız gezegen yüzeylerini radyoaktif çöle döndüreceğiz. Open Subtitles ولذلك السبب سنذهب لنمطرهم بالموت من فوقهم ذلك سيحول ارض كوكبهم إلى صحراء مشعّة
    - Üstlerinden git. Open Subtitles ـ إرتفعى ـ فوقهم ـ ماذا؟
    Üzerlerinde yer alan dünyanın jeolojik değişimlerine maruz kalsalar da hayatta kalmayı başardılar. Open Subtitles لقد نجت من الاضطرابات الجيولوجيّة الغير منتهيّة التي دمرت العالم فوقهم.
    Hemen üstlerindeki örtünün gizlediği yosun ve likenlerle beslenirler. Open Subtitles يتغذون على الطحالب وجزاز الصخر المغطّى بالطبقات فوقهم مباشرة.
    nasıl olurdu bir gün geçirmek diye... tepelerinden bakarak değil, onların bir parçası olarak. Open Subtitles كل حياتي اتسآل كيف هو شعور قضاء يوم بينهم ليس فوقهم بل كجزء منهم
    Tam üstlerindesin. Open Subtitles انت تقف فوقهم
    Onların tepelerine biraz topçu atışı yapacağım. Open Subtitles سأسقط بعض المدفعية فوقهم مباشرة !

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more