"في الجانب الآخر" - Translation from Arabic to Turkish

    • diğer tarafta
        
    • öbür tarafta
        
    • Öteki tarafta
        
    • diğer taraftan
        
    • diğer tarafa
        
    • öbür ucunda
        
    • Diğer taraftaki
        
    • karşı tarafta
        
    • karşısındaki
        
    • karşı kaldırımda
        
    • diğer ucundaydım
        
    • kapının arkasında
        
    merak edebilirim, diğer tarafta dikkat seviyemi tabloya yansıtabilirim. TED مدى تركيزي، بحيث يمكنني أن أدخل مستوى انتباهي إلى دائرة كهربائية في الجانب الآخر.
    Kapınızın eşiğinden antreye, koridorunuza, diğer tarafta ne varsa oraya geçin ve ışığın kalitesinı takdir edin. TED قف على عتبة بابك وأدخل إلى بهوك أو الرواق أو أياً كان في الجانب الآخر وقدّر نوعية الضوء
    Adamın ve genç kadının... duruşunu görebiliyorsun... ama adamın kadını durdurduğunu... görebilmek için diğer tarafta olman gerekirdi. Open Subtitles أتستطيعين رؤية الرجل والشابة التمثال لكن يتوجب عليك ان تكوني في الجانب الآخر
    öbür tarafta bir yol var, büyük otoyol tarafında. - Orada sorun. Open Subtitles هناك واحداً في الجانب الآخر من الطريق الرئيسي.
    Onları kullanır, atar, unuturuz, çünkü Öteki tarafta onu alacak bir işgücü olduğunu biliyoruz. TED نحن نستعملها و نرميها ثمّ ننسى أمرها تماما، لأنّنا نعلم أنّ هناك قوة عاملة في الجانب الآخر ستقوم بأخذها بعيدا.
    diğer taraftan, başka hiçbir şey bilmiyordum. TED في الجانب الآخر, لم أكن أعلم أي شيء عن هذا.
    O bir silahşör. Bu, onu bir tarafa koyar, beni de diğer tarafa. Open Subtitles انه رجل مسلح ، الامر الذي يضعه في جانب ويضعني في الجانب الآخر
    Bu tür talihsiz kazalara aman vermemek için, ...kadınların bir tarafta, ...erkeklerin de diğer tarafta uyumalarını öneriyorum. Open Subtitles لتفادي الأحداث السيئة كهذه، أقترح أن تنم النساء في جانب من الغرفة وينام الرجال في الجانب الآخر.
    Gördüğünüz gibi, burası kışlık mekan, asıl mekan diğer tarafta. Open Subtitles كما ترى، هذه صالة المسجد المسقوفة و الجزء الرئيسي في الجانب الآخر
    Eğer hafızam beni yanıltmıyorsa, 150 metre aşağıda, diğer tarafta.. Open Subtitles أنا وزميلي نتذكر انه على بعد 50 مترا في الجانب الآخر
    Bana kefil olsun ve diğer tarafta sarılacağım ipleri bana göstersin diye. Open Subtitles لكي يشفع لي و يريني الطرق في الجانب الآخر
    Bir gün geri geleceğim, ve sana diğer tarafta ne olduğunu anlatacağım. Open Subtitles سأعود في يومٍ ما وسأخبرك بما في الجانب الآخر
    Devam etmeliyiz, diğer tarafta bir çıkış var. Open Subtitles علينا أن نـتابـع المسير، يوجد مخرج في الجانب الآخر
    İyi şanslar, papi. diğer tarafta görüşürüz. Open Subtitles حظّاً موفّقاً يا صاحبي، أراكَ في الجانب الآخر
    Lütfen gidip öbür tarafta durur musun? Open Subtitles هلا وقفت في الجانب الآخر من فضلك ؟ هل تهرب مني ؟
    Elit kesimde kim varsa, güç kimdeyse başarılı olan kimse sen öbür tarafta olmalısın. Open Subtitles مهماً كان في القمة,مهماً كان في السلطة مهماً كان ناجحاً يجب أن تكون في الجانب الآخر
    öbür tarafta kızgın olup kızgınlığımın dinmesi için 1000 yılım oldu. Open Subtitles كان لدي 1000 عام في الجانب الآخر لأغضب وأتعافى
    Öteki tarafta dosta ihtiyacın vardır. Open Subtitles في الجانب الآخر .. شخص أراد صديق انهم يعانون هناك
    Yeni oluşmuş plakaların birbirlerini bir taraftan iterken diğer taraftan komşularıyla pozisyon almak için mücadele etmesi Yeni Dünya'yı şekillendirmiştir. Open Subtitles إنه هذا الإنفصال مع تلك الصفيحتين الجديدتين تندفعان عن بعضهن البعض من جانب و تزاحم المكان مع جيرانها في الجانب الآخر
    Bence ilişkiyle ilgili olanlar diğer tarafa gitmeli. Open Subtitles أظن أن العلاقات الجنسية تكون في الجانب الآخر
    Belki de bu hayvan ölümleri uzakta, dünyanın öbür ucunda cereyan ettiği için kimse dikkat etmemiştir. TED ربما كان هذا بسبب أن تلك الإحداث كانت تجري في الجانب الآخر من العالم حيث لم يلتفت إليها أحد.
    Eğer oraya gidince çok fazla gürültü yaparsak ses dalgaları duvardan geçip Diğer taraftaki sensörlere ulaşır. Open Subtitles حال وصولنا إلى هناك، إن أحدثنا ضجّة كبيرة فستنتقل الموجات الصوتيّة عبر الجدار وتلتقطها المجسّات في الجانب الآخر
    Burada 25'e 8'lik 10 depo karşı tarafta ise 20'ye 6'lık 12 depo var. Open Subtitles إذاً، لدينا وحدات 258 في 10 هنا ولدينا وحدات 206 في 12 هناك في الجانب الآخر كثيراً.
    Sokağın karşısındaki arkadaşlarına bunu öğretecek kimseleri yok. Open Subtitles ليس لدى أصدقائك في الجانب الآخر من الشارع من يعلمهم ذلك
    Bu, karşı kaldırımda sizi kimin beklediğine bağlı. Open Subtitles " الآمر كلة يعتمد علي من ينتظرك في الجانب الآخر "
    - Ben Londra'nın diğer ucundaydım! - Acelem yoktu. Open Subtitles كنت في الجانب الآخر من لندن لم أكن في عجلة من أمري
    Eminim o kapının arkasında çok büyük bir şey var. Open Subtitles أراهنكَ بأنه بوجد شيء كبير في الجانب الآخر من الباب

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more