"في الظلام" - Translation from Arabic to Turkish

    • karanlıkta
        
    • Karanlığın içinde
        
    • Karanlıktaki
        
    • Karanlığın içinden
        
    • karanlığı
        
    • karanlık bir
        
    • karanlığa
        
    Bu sadece kamu sağlığı açısından kötü olan bir sistem değil; karanlıkta kalan yerel aileler için tehlike ortaya çıkartmaktadır. TED هذا نظام ليس سيئاً فحسب من وجهة نظر الصحة العامة؛ بل يعرّض العائلات المحلية للخطر تلك التي تبقى في الظلام.
    karanlıkta bu evin ışıklarını gördüm ve buraya ulaşana kadar koşmaya devam ettim. Open Subtitles رأيت أنوار ذلك البيت في الظلام و ظللت أجري حتى وصلت إلى هنا
    Ve yırtıcı gibi, karanlıkta yolumu görmem için... bana tek gereken bu alevdi. Open Subtitles ومثل الفارسه ذلك اللهب الصغير هو كل ما إحتاجته لكي أرى في الظلام
    Karanlığın içinde kaybolmuştuk ki lemmingin fok gibi kükrediğini duyduk. Open Subtitles لقد كنا تائهين في الظلام ثم سمعنا اللاموس يصخب كالفقمة
    Çünkü o hayatı, Karanlıktaki her sesten korkarak geçirmişsindir. Open Subtitles لأنّك قضيت حياتك خائف من كل ضجة في الظلام.
    Kesinlikle, Gus. Ve neden sarayı bu kadar karanlıkta bırakıyorlar Open Subtitles بالضبط جاز ولما يجب عليهم أن يبقوا القصر في الظلام
    Bence, karanlıkta arkasından biri geldi ve omzunun üzerinden iki el ateş etti. Open Subtitles أن أحداً ما أتى خلفه في الظلام وأطلق تلك الرصاصتين من أعلى كتفه
    Benim için, karanlık pek değil de, karanlıkta yaşayan önemli. Open Subtitles بالنسبة لي .. ليس الظلام إنما من يعيش في الظلام
    Bu şekilde, karanlıkta etrafta gizlice dolanmayı, gelecekte çok yapıyor muyuz? Open Subtitles اذا هل نفعل ذلك كثيرا في المستقبل نتسلل في الظلام ؟
    Bana kardeşinin olmadığı zamanlarda karanlıkta bu kaltak şeytanla neler yaptığından bahset. Open Subtitles و عن كل الأشياء التي فعلتها أنت و هذه العاهرة في الظلام
    karanlıkta yaşamak ve başka bir dünyada saklanmak neye benzer bilmiyorsun. Open Subtitles لا تعرفي ماذا يعني العيش في الظلام والإختباء في عالم آخر
    21.yy'ın şafağında, bir uzay araştırması, karanlıkta saklanan başka birşey buldu. Open Subtitles بنهاية القرن ال21 مسبار فضائي وجد شيئا أخر مخبئ في الظلام
    Çünkü derinlerde yolculuğunuzun karanlıkta bittiğini bilseniz bile bu, karanlıkta başladığı anlamına gelmez. Open Subtitles أن الرحلة تنتهي في الظلام وهذا لا يعني بالضرورة أنها بدأت في الظلام
    Oluyor işte. - karanlıkta koşmak daha bir korkunç hale getirebilir. Open Subtitles ربما ذلك الغريب الذي يركض في الظلام هو الذي تسبب بخوفي
    Yer çekimi o kadar güçlüdür ki hep Karanlığın içinde ufkun ötesinde gizlidir. Open Subtitles الجاذبية قوية جداً بحيث إنها تختفي دوماً في الظلام إلى ما وراء الأفق.
    Karanlığın içinde bir sürü adam hareket ediyor. Open Subtitles هناك أصوات لخطوات أقدام كثيرة في الظلام أستطيع سماعهم
    "Kendilerini, başka bir niyeti olmadan"" "Karanlığın içinde karanlık için yaşayanlar olarak anlatırlar." Open Subtitles يُظهرون أنفسهم في الظلام ومن أجل الظلام دون تكوين دافع.
    Herhangi bir şeyden korkarsan bir sesten veya Karanlıktaki bir şeyden sadece kavalı çal ve korkun geçsin. Open Subtitles إذا شعرت بالخوف من شيء ما صوت أو شيء ما في الظلام فقط أعزف الصفارة
    Sizin ırkınız ateşin etrafında toplandığı zaman ben o Karanlıktaki şeydim! Open Subtitles عندما كان يلتف بنو جنسك حول النار كنتُ الوحش القابع في الظلام
    Karanlığın içinden bir Ölümbüyücüsü gelmiş. Open Subtitles ... في الظلام مستحضر الأرواح قد جاء ...
    Öğle güneşi altında bile karanlığı yaşarlar. Open Subtitles فيجب أن يسكن في الظلام بالرغم من أنه يسير تحت شمس الظهيرة
    karanlık bir yerde laboratuvar önlüğünü diktiğim bir rüya daha. Open Subtitles خياطة معطف المختبر الخاص بك في الظلام في مكانٍ ما.
    Tılsım neredeyse kontrolden çıktı. Çok geç olmadan onu karanlığa gömmeliyiz. Open Subtitles التميمة خارج السيطرة علينا أن ندفنها في الظلام قبل فوات الأوان

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more