küçük bir kasabada yetiştim. Sana şehirli olduğumu düşündüren nedir? | Open Subtitles | لقد ترعرعت في بلدة صغيرة كيف أبدو لك متمدن ؟ |
Ama hayatımı küçük bir kasabada belirsiz bir gelecek için sürdüremem. | Open Subtitles | لكني لا استطيع تعطيل حياتي لأجل مستقبل غامض في بلدة صغيرة |
küçük bir kasabada kasapken, Doğu Yakası'nın tarım efsanesi oldu. | Open Subtitles | كان يعمل في بلدة صغيرة كـ جزار بجوار الساحل الزراعي |
Küçük bir şehirde veya varoşlarda yaşayan orta halli bir ailenin çocuğu. | Open Subtitles | ولد في عائلة من الطبقة المتوسطة في بلدة صغيرة أو ضاحية لمدينة كبيرة |
Hepimiz , California'nın Visalia adlı küçük bir kasabasında yaşıyoruz. | Open Subtitles | كلنا بشكل مباشر في بلدة صغيرة في كاليفورنيا تدَعا فيزاليا. |
Örneğin, ben Maine'de küçük bir kasabada büyüdüm ve o duyduğunuz belediye toplantılarına birçok kez gittim. | TED | على سبيل المثال نشأت في بلدة صغيرة في ولاية ماين، وذهبت إلى الكثير من اجتماعات البلدية التي تسمع عنها. |
Oregon'da, Castle Rock adında küçük bir kasabada yaşıyordum. | Open Subtitles | كنت أعيش في بلدة صغيرة في أوريغان تدعى كاستل روك |
Buraya yakın küçük bir kasabada hüzünlü bir tören yapıldı. | Open Subtitles | في بلدة صغيرة قريبة من هنا حدثت مراسم حزينة |
Yarın öğlen burda olacaklar. St.Louis dışında küçük bir kasabada yaşıyorlar. | Open Subtitles | إنهم يعيشون في بلدة صغيرة خارج سانت لويس |
Ben küçük bir kasabada büyüdüm. | Open Subtitles | لقد ترعرعت في بلدة صغيرة الناس سوف تفترض |
küçük bir kasabada yaşıyorsan insanlara karşı dostça ve nazik davranmalısın. | Open Subtitles | أعني، معيشتك في بلدة صغيرة يحتّم عليكِ معاملة الآخرين بودٍ |
Küçüklüğümden beri küçük bir kasabada yaşamak yeterli gelmiyordu. | Open Subtitles | منذ أن كنت طفلة , العيش في بلدة صغيرة , لم يكن كافياً بالنسبة لي |
"Gelişen, tatlı, küçük bir kasabada her gün yeni bir medikal maceranın yaşandığı yerde." | Open Subtitles | اني ادرس واطور مهاراتي الطبية في بلدة صغيرة حيث كل يوم يحمل مغامرة طبية جديدة |
Sioux Falls'un dışında gözetimimdeki küçük bir kasabada bu zamana kadar tek suç inekleri becermeleriydi. | Open Subtitles | في بلدة صغيرة أقوم بتغطيتها خارج شلالات سوكس لا يوجد جرائم فيها غير إخافة الأبقار المعتادة |
Hâlâ küçük bir kasabada yaşamaya alışmakta zorluk çekiyorum. | Open Subtitles | لا أزال اعاني من المشاكل في العيش في بلدة صغيرة |
Küçük bir şehirde veya büyük şehrin varoşlarında yaşayan orta halli bir ailenin çocuğu. | Open Subtitles | ولد في عائلة من الطبقة المتوسطة في بلدة صغيرة أو ضاحية لمدينة كبيرة |
1946 baharında Texas-Arkansas sınırında bulunan Texarkana'nın küçük bir kasabasında "Hayalet Katil" olarak bilinen maskeli bir saldırgan tarafından bir çok korkunç cinayetler işlendi. | Open Subtitles | في ربيع 1946 في بلدة صغيرة من تيكساركانا على الحدود بين تكساس وأركنساس |
Küçük kasaba oteli, benzin istasyonu pizzası. Daha iyi ne olsun? | Open Subtitles | فندق في بلدة صغيرة ، ومحطة البنزين والبيتزا ، ماذا يمكن أن يكون أفضل؟ |
Birçok kişi bu küçük kasabada kanunların olmadığını sanıyor. | Open Subtitles | يعتقد الكثيرون أنه في بلدة صغيرة لا يمكن لرجل القانون فعل الكثير |
Galler'deki Küçük bir kasaba yaşamını anlatıyor. Beş Oscar kazandı. | Open Subtitles | تصوير جميلة للحياة في بلدة " صغيرة في " ويلز |
Ama bir doktor, ismi lazım değil, büyük şehir yöntemlerinin küçük kasabalarda geçerli olmadığını anlamıyor. | Open Subtitles | تلك طرق مدينتهم الكبيرة لا تَجْلسْ كويس في بلدة صغيرة. |
Aralarında bağ olmayan bu iki kişinin, ufak bir kasabada, aynı nadir hastalığı taşıması - | Open Subtitles | هذان الشخصان الذان لا علاقة بينهما في بلدة صغيرة سيعقد نفس المرض النادر |