"في حي" - Translation from Arabic to Turkish

• bir mahallede
• bölgesinde
• te
• mahallesinde
• mahalle
• bir muhitte
• bir yerde
• bir semtte

Bir saniye için, çocukların hapse değil de üniversiteye gittiği bir mahallede yaşasalardı, Chuck ve Tim'in hayatının nasıl olacağını hayal etmenizi istiyorum.
أريدكم أن تتخيلوا لثانية ما ستكون عليه حياة تشك وتيم لو كانا يعيشان في حي يذهب فيه الأولاد إلى الكلية، ليس إلى السجن.

Ama şimdi, Oakland, Kaliforniya'da hızla kentleşen bir mahallede kendi evim var.
لكن الآن، أملك منزلاً في حي سريع التطور في أوكلاند، في كاليفورنيا،

Hukuk fakültesinin birinci sınıfının sonuna doğru, Boston Belediye Mahkemesinin Roxbury bölgesinde bir staj hakkı elde ettim.
قرب نهاية سنتي الأولى حصلت على فترة تدريب في حي راكسباري، محكمة بوسطن،

Polisler onu 1943'te Santa Barbara'da tutklamışlar.
الشرطة وجدتها في حي سانت باربرة

ilk Parikrma okulu gecekondu mahallesinde başladı 70,000 insanın bulunduğu ve bulunanların fakirlik sınırının altında yaşadığı bir yerdi.
أول مدرسة باريكرما أنشأت في حي فقير حيث يتواجد هناك ٧٠،٠٠٠ شخص يعيشون تحت خط الفقر

Hollanda'da Amsterdam'a çok yakın küçük bir kasabadaki bir mahalle.
في حي في بلدة صغيرة قريبة جدا لأمستردام في هولندا

Çok canlı ve kozmopolit bir muhitte yaşadım ve birkaç romanımı burada yazdım.
سكنت في حي متنوع ونابض بالحياة وهناك كتبت عددا من رواياتي.

Daha temiz bir yerde oturuyor olsaydın bastığın toprağı öperdim.
سأقبّل الأرض التي تمشي عليها لو عشتِ في حي نظيف

Güzel bir semtte... güzel bir evi vardı, ama hepsi bu değildi.
إنه يملك منزل جميل في حي جميل وهذا ليس كل شيء

Bir keresinde çok kötü bir mahallede arabamın lastiği patlamıştı.
أتذكر ماحصل لي مرة, ثُقب إطاري في حي سيئ جداً

Pek tutulmayan bir mahallede üç yıllık kira anlaşması yaptım.
كان عقد لمدة ثلاث سنوات في حي غير مرغوب فيه

Zorlu bir mahallede yetiştim. Evde çok fazla vakit geçirdim.
لقد تربيت في حي قاسِ وقضيت الكثير من الوقت بالمنزل

Katı kuralların hakim olduğu bir mahallede yetiştim.
لقد نشأت في حي تسوده رقابة أمنية شديدة.

Pis bir mahallede oturuyor ve evinin her tarafı dökülüyor.
لديها طفلان صغار وتعيش في حي متهاوي ومنزلها ينهار

Bugün güney bölgesinde bir trajedi yaşandı. Banka soygunu sokağa taştı.
مأساة في حي ساوثلانداليوم سرقة بنك امتدت للشارع

Hem de Berlin'in Prenzlauer Berg bölgesinde, Mauerpark'ta.
في حديقة ماغا بارك في حي برنزلغ بيرق ببرلين

Belki de sonunda kimsenin seni Hollis'te istemediğinin farkına varmanı sağlar!
ربما أخيراً سنتخلص منكِ لا أحد يريدك هنا في حي ال "هوليز"!

Hollis'te olup bitenlere dair tek bağlantım sensin.
أنت الرابط الوحيد الذي أملكه لما يجري في حي "هوليز"

Birçok çocuğun eğitim alıp, doktor veya avukat olduğu bir Yahudi mahallesinde büyüdü.
أنه ترعرع في حي يهودي، حيث أغلب الأطفال متعلمين. الذين أصبحوا أما أطباء أو محامين.

Heteroseksüel bir mahalle için eminim çok fazla eşcinsel kitapevi vardır.
وهناك الكثير من المكتبات المخصصة للمثليين في حي مخصص للمستقيميين

Her neyse, kulübün batıyor olmasının tek sebebinin korkutucu bir muhitte yer alması olduğuna inanabiliyor musunuz?
بأيه حال, هل تصدقون السبب الوحيد لبيعه الملهى لأنه في حي مرعب؟

Ve ne çıktı, biliyor musunuz? Daha yürünebilir bir yerde yaşıyorsanız, fazla kilolu olma ihtimaliniz %35,
خمنوا ماذا؟ إذ كنت تعيش في حي أكثر قابلية للمشي، كنت عرضة لزيادة الوزن بنسبة 35 في المئة.

-Şuna bakar mısın, güzel bir semtte hoş bir yer bulmuş.
انظر إلى هذا؟ وجدت مكانا في حي جميل