"في داخل" - Translation from Arabic to Turkish

    • içinde bir
        
    • içindeki
        
    • içinden
        
    • içeride
        
    • içindeyim
        
    • içini
        
    Tam olarak ne olduklarını, nasıl çalıştıklarını, ve mümkünse, şu anda gerçekten Lorne'un içinde bir şey varsa bunu saptamanın yolunu öğrenmeliyiz. Open Subtitles يجب أن نعرف بالضبط ما هي هذه الأشياء كيف تعمل وإذا أمكن, نعلم كيف نكشف هناك شيء حقا في داخل لورن الآن
    Eğer evin içinde bir cadı varsa, binbaşı ben onu bulurum. Open Subtitles حسنا ، لو كانت هناك ساحرة في داخل البيت متأكد أني سأجدها
    Evet, her birimizin içinde... bir tane, özgün vuruş vardır. Open Subtitles أجل، في داخل كل واحد مننا قرار .واحد حقيقي وفطري في التسديد
    Kafanızın içindeki beyin, milyarlarca nöron hücresinden oluşuyor. TED يوجد في داخل الرأس دماغ، ويتكون هذا الدماغ من مليارات الخلايا العصبية،
    Bacağın içindeki atardamarı kes. Open Subtitles في داخل الفخذ هنا.. تقطعون هذا الفخذ إلى شرائح و كل شريان الفخذ
    Gelen bütün bağış kutularını kontrol et işe yarayacak şeyleri içinden al, ve onları bu kutunun içine koy. Open Subtitles تفقدوا كل صناديق تبرعات الطعام اخرجوا الاشياء الجيدة و ضعوها في داخل هذا الصندوق
    Eğer onlara bir şey anlatırsan seni içeride bekleyen birisi olacak. Open Subtitles إذا أخبرتهم أي شيء مفيد، فأحدهم سوف ينتظرك في داخل السجن.
    Bir şey olmayacak ben burada seninleyim... - ...kafanın içindeyim. Open Subtitles ستكونين على ما يُرام، أنا هُنا معكِ في داخل رأسكِ.
    Sayaç bir nevi şablon görevi görüyor ortadaki bu karenin içini doldurmaya yarıyor. TED فان العدد يستخدم كمرجع لكي يتم ملء الوسط في داخل المربع
    Her birimizin içinde bir gerçek ve özgün vuruş vardır. Open Subtitles في داخل كل واحد مننا قرار واحد .حقيقي وفطري في التسديد
    Az önce evin içinde bir ışık vardı. Open Subtitles قبل قليل، كان هناك ضوء في داخل ذلك المنزل
    Hala her insanın içinde bir maymun vardır. Open Subtitles ولا زال هنالك قرد خفي في داخل كل ...أنسان
    Şey gibiydi... sanki beynimin içinde bir şeyler karıştırıyorlardı. Open Subtitles إنّه مشابه... كانوا ييرسلون في داخل رأسي.
    Hepimizin içinde bir gölge vardır. Open Subtitles يوجد جانب سيىء في داخل كلّ منا
    Bazen sadece... kafamın içindeki o küçük sesi dinlemem gerektiğini hissediyorum. Open Subtitles في بعض الأحيان أن فقط أنا فقط أشعر بأنني يجب أن أستمع إلي ذلك الصوت الضئيل الذي يتردد في داخل رأسي ويحثني علي فعل ذلك
    ve o lanet torbanın içindeki şeyi de görmem gerekmiyor. Open Subtitles ولا أريد رؤية ما موجد في داخل هذا الكيس.
    Onun Duke'ün içindeki sorunlara bağışıklığı olmadığını düşünüyoruz. Open Subtitles نحن نظن بانها ليست محصنة من الاضطرابات التي في داخل دوك
    İz kafatasının içinden geliyor olamaz. Open Subtitles يمكن ان تكون هذه العلامات قد نشات من الهجوم في داخل الجمجمة
    Eğer içeride kalan sen olsaydın cidden şimdiye kafayı yemiştin. Open Subtitles اذا كانوا في داخل هذا اووووه سحقاً فأنتَ هالكـ بجد
    Bir şey olmayacak ben burada seninleyim... - ...kafanın içindeyim. Open Subtitles ستكونين على ما يُرام، أنا هُنا معكِ في داخل رأسكِ.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more