Genellikle bağışıklık sistemi bir tehditi Birkaç gün içinde yok eder. | TED | عادةً ما تقضي الاستجابة المناعية على التهديد في غضون أيام قليلة. |
Birkaç gün içinde, hazırlık okulu için babamın yanına gideceğim. | Open Subtitles | في غضون أيام قليلة، اغادر ألى المدرسة الأعدادية بسبب والدي |
Steroidlerin ve antivirüslerin ilk etkisini Birkaç gün içinde hissedersin. | Open Subtitles | الآثار الأولى للمصل والأدوية المضادة للفيروسات ستظهر في غضون أيام |
günler içinde Amerikan savunma tesislerinden birine bir saldırı olacak. | Open Subtitles | سيتعرض موقع دفاع أمريكي للهجوم في غضون أيام |
birkaç gün sonra Berlin Club'ta çalıyoruz ve istersen seni de davetliler listesine eklerim. | Open Subtitles | نحن نلعب في نادي برلين في غضون أيام قليلة ويمكنني أن أضيف لك قائمة إذا كنت ترغب. |
"Bir kaç gün içinde eskisi gibi ayağa kalkacağını düşündük." | Open Subtitles | كنا نظن أنها سوف تتحسن كالعادة في غضون أيام قليلة |
birkaç güne hastaneden beni arayıp karım Fujiwara Hideko'nun öldüğü haberini verecekler. | Open Subtitles | في غضون أيام قليلة سيتواصل المصح العقلي معنا يقولون أن زوجتي توفيت |
Bir kaç güne kadar orada olacağız. | Open Subtitles | سنكون هناك في غضون أيام |
Evet ya, Birkaç gün içinde gidecek olman çok kötü. | Open Subtitles | نعم, انه من العار للذهاب بعيدا في غضون أيام قليلة. |
Elimden geldiği kadar hızlı çalışırım. Birkaç gün içinde defnedersiniz. | Open Subtitles | سأعمل بأسرع ما يُمكنني ويُمكنكم دفنها في غضون أيام قليلة |
İnsanlar Twitter üzerinden Birkaç gün içinde birçok olay için on binlerce dolar topladı. | TED | جمع الناس عشرات الآلاف من الدولارات بمساعدة تويتر في غضون أيام في عدة مناسبات. |
Herkes otobüse. Grace, Birkaç gün içinde görüşürüz. | Open Subtitles | جميعكمعلىمتنالحافلة، أراك في غضون أيام قليلة |
Birkaç gün içinde seçimimizi yapacağız. Sonucu size bildiririz. | Open Subtitles | سنتخذ قرارنا في غضون أيام وسنحيطك علماً. |
Birkaç gün içinde Time benimle bir röportaj yapacak. | Open Subtitles | اجريت مقابلات مع صحيفة في غضون أيام قليلة |
Birkaç gün içinde tozdan başka bir şey kalmayacak. | Open Subtitles | في غضون أيام قليلة لن يبقى شيء سوى التراب |
Birkaç gün içinde izlemek zorunda olmayacaksın. Çünkü evine gideceksin. | Open Subtitles | في غضون أيام لن تضطر للمشاهدة لأنّك ستعود للمنزل |
Doğru şartlar altında, çimenlerin filizden çiçeğe yalnızca günler içinde geçmek gibi olağanüstü bir yeteneği vardır. | Open Subtitles | في الظروف المناسبة تمتلك الأعشاب قدرة غير عادية لتنمو من البراعم إلى أزهار في غضون أيام |
Ve sadece günler içinde yangın eski hükûmet binalarını ve dinî mabetleri yıkıp geçti ve Roma halkını mahvetti. | Open Subtitles | في غضون أيام قليلة دمر الحريق مباني حكومية عتيقة و أضرحة دينية مما دمر الرومان |
Evet, birkaç gün sonra babamı ziyarete gideceğim. | Open Subtitles | نعم، نعم ، سأزور والدي ثانية في غضون أيام قليلة. |
birkaç gün sonra ailelerinin hiç bitmeyen yürüyüşüne katılmak zorundalar. | Open Subtitles | في غضون أيام سيكون عليهم مواكبة آبائهم في رحلة لا تنتهي أبدًا |
İstiridye resifleri aynı zamanda limanlarımızın %25'ini kaplıyordu ve limandaki suyu Bir kaç gün içinde süzebiliyorlardı. | TED | كما غط المحار الأرصفة حوالي ربع مرفأنا وكانت قادرة على تصفية الماء في الميناء في غضون أيام. |
Bir kaç gün içinde, Modern Sanatlar Arab Müzesini açmış olacağız. | TED | في غضون أيام قليلة، سيتم افتتاح المتحف العربي للفن الحديث. |
Onu ilk gördüğümde, birkaç güne kadar ölür sanmıştım. | TED | حين رأيتها أول مرة، ظننت أنها ستموت في غضون أيام. |
Sana söylüyorum ya. Onu bir kaç güne kadar öldürürler, Ed. | Open Subtitles | إنّني أقول لك سيقتلونه في غضون أيام يا (إد). |
Neyse ki, beyin sarsıntılarının büyük bir çoğunluğu tamamen iyileşir ve semptomlar günler veya haftalar içinde yok olur. | TED | لحسن الحظ، أغلب إصابات الارتجاج تُشفى تماماً وتختفي الأعراض في غضون أيام أو أسابيع. |