"في غضون ساعات" - Translation from Arabic to Turkish

• Birkaç saat içinde
• saatler içinde
• Bir kaç saat içinde
• birkaç saat sonra
• Birkaç saate
• saat içerisinde
• birkaç saatte
• süre içersinde

Eğer Birkaç saat içinde dışarı çıkmazsa... kapıyı kırıp doktoru içeri sokun.
إن لم يخرج في غضون ساعات اكسر الباب وأدخل الطبيب إلى الغرفة

Yanında bir zombi ordusu var. Birkaç saat içinde gelir buraya.
لديه جيش من الموتي الأحياء و سيكون هنا في غضون ساعات

Bu gezegenimizde kocaman boş bir sayfa. Onu saatler içinde haritalandıracağız, haritaları da büyük üniversitelere dağıtacağız.
إنها مسطح ضخم جداً في كوكبنا. سوف نرسم له خارطة في غضون ساعات, ونرسلها إلى الجامعت الرائدة.

Ülkeden ülkeye saatler içinde geçebilirler.
سائقوا المسافات الطويلة ينتقلون من بلد الى بلد .في غضون ساعات لما لا؟

Trene binip Bir kaç saat içinde orada olacağım.
يمكنني ركوب القطار وأكون معك في غضون ساعات.

Lakin bize yardım etmezsen karını öldüren adam, birkaç saat sonra ülke dışına kaçmış olacak.
لكن الرجال الذي قتلوها سيخرجون من البلاد في غضون ساعات لو لم تساعدنا

Hasta olduğumda, Birkaç saate iyileşirim.
حينما أكون مريضة، فإنني أتحسن في غضون ساعات قليلة

Ve Calypsol'ün gerçekten çok az bir yarı-ömrü var, yani birkaç saat içerisinde vücudunuzdan atılıyor.
والكليبسول لديه صلاحية قصيرة، وهذا يعني بأنه يخرج من جسمك في غضون ساعات قليلة.

Birkaç saat içinde gerçekten de sadece tek bir seçeneğin olduğunu anlayacaksın.
في غضون ساعات قليلة، فسوف تدركين هناك في الواقع خيار واحد هنا.

Son olarak, kesilen tabaka kapatılır ve tabakanın kenarları Birkaç saat içinde kendini mühürler.
في النهاية، تعاد الشريحة المُنحّاة، وتلتئم حوافها من تلقاء ذاتها في غضون ساعات قليلة.

Eğer Birkaç saat içinde konuşmazsa onu öldür ama silahla.
إذا كان لايتعاون في غضون ساعات قليلة , عليك قتله ولكن المسدس

Ağrı Birkaç saat içinde geçmezse ameliyat ederiz.
إذا كان لا يحسن في غضون ساعات قليلة، سنقوم العمل.

saatler içinde ateşiniz yükselecek ve derinizde döküntüler meydana gelecek.
في غضون ساعات سترتفع درجة حرارتك وسينتشر الطفح الجلدي

Bu yaratıklar saatler içinde yeni organlar yaratıyor.
هـذه الـمخلـوقات يمكنها تـوليد أعـضاء. جديدة داخل المعيل في غضون ساعات

Bu yeni gelişen bir dokuyken, saatler içinde bir embriyoya dönüştü.
‫نما هذا المهجّن الجديد من عيّنة نسيج ‫وتحوّل إلى جنين مكتمل ‫في غضون ساعات

Ve bunlar saatler içinde gerçekleşir.
هذه الأمور تحدث في غضون ساعات.

Bir kaç saat içinde Viyana olmayacak.
في غضون ساعات فيينا ، ستمحى من الوجود وهذا اليوم

Bir kaç saat içinde elimizde var dedikleri proteinin aslına olmadığını açıklayacaklar.
في غضون ساعات قليلة سوف يعلنون أنه لن يكون بروتين أصطناعي على ما أعتقد

Şimdi, ifadesini alıyoruz, sonra Bir kaç saat içinde evde olur.
، نحتاج أن نأخذ إفادته . وبعدها سيكون بالمنزل في غضون ساعات

birkaç saat sonra havaalanında olmamız gerek, ...ve daha valiz hazırlamadık.
علينا الذهاب للمطار في غضون ساعات قليلة ونحن لم نحزم اغراضنا بعد

birkaç saat sonra onunla dövüşmem gerekiyor.
في غضون ساعات قليلة ولا بد لي من مقاتلته

Hasta oldugumda, Birkaç saate iyilesirim.
حينما أكون مريضة، فإنني أتحسن في غضون ساعات قليلة

Gezegen birkaç saat içerisinde kendini yok edecek.
هذا الكوكب سيدمّر نفسه ذاتيًا في غضون ساعات.

birkaç saatte eski haline dönersin.
في غضون ساعات ستعودين إلى هيئتك المعتادة

Çok kısa bir süre içersinde Brezilya'nın altın savaşçıları
فقط في غضون ساعات و 11 لاعب من البرازيل