"في هذه اللحظة" - Translation from Arabic to Turkish

    • şu anda
        
    • şu an
        
    • o an
        
    • Şu an için
        
    • Şu andan itibaren
        
    • o anda
        
    • bu noktada
        
    • Şimdilik
        
    • An itibariyle
        
    • şuan
        
    • bu anda
        
    • hemen şimdi
        
    Aslında şu anda et olarak tükettiğimiz her şeyle makayese edilebilir durumda. TED في الواقع، انها بالمقارنة لكل ما نأكل من لحوم في هذه اللحظة.
    Bizler, tabi ki, şu anda Dünya'nın yer çekimi alanındayız. TED طبعا جميعنا عالقون في حقل جاذبية الأرض في هذه اللحظة.
    Ve bu şu an, bu patlama noktasındayken, tamamen bizim yaptığımız şey. TED وهذا هو تماماً ما نقوم به الآن، ونحن في هذه اللحظة الفاصلة.
    Bu kayıtlardan bir anı seçip retinanın o an ne gördüğünü sorduk? TED ما فعلنا هو اننا اخذنا لحظة زمنية من هذه التسجيلات وطرحنا تساؤلاً ما الذي تراه الشبكية في هذه اللحظة ؟
    şu an için görebildiğim en kötü senaryo bu şekilde. Open Subtitles هذا هو سيناريو أحداث العالم كما أراه في هذه اللحظة
    Şu andan itibaren, F.B.I. geri çekilecek ve bundan sonrasını N.S.A. yürütecek. Open Subtitles في هذه اللحظة الاف بي اي سترفع يدها والان اس ايه ستتولى الموضوع
    o anda sana güvenmem gerektiğini bilecek kadar çok şey öğrendim. Open Subtitles في هذه اللحظة علمت كل شيء وعلمت أنني أستطيع الوثوق بك
    bu noktada, doktorlar ona yaklaşık 3 ay yaşayacağını söyledi. TED في هذه اللحظة أخبره أطباؤه أنّ لديه حوالي 3 أشهر ليعيش.
    Bazılarınız şu anda üniversitede olabilir, ve siz bu heyecanı şu anda yaşıyorsunuzdur. TED ربما يكون بعضكم في الكلية الآن وتشعرون بهذه الإثارة في هذه اللحظة بالذات.
    Bu da, toplumda şu anda bazı fakir beyaz adamların neden bu kadar öfkeli olduğunu anlamama yardımcı oldu. TED وقد ساعدني هذا على فهم السبب في أن بعض الرجال الفقراء البيض غاضبين جدًا في هذه اللحظة في المجتمع.
    Maymun ayaklanmasının ana grubu şu anda şehir üzerinde ilerlemektedir. Open Subtitles ومجموعة العصيان الرئيسية في هذه اللحظة في طريقها الى المدينة
    Menajeri William Fawcett Robinson o da tam şu anda bu otelde. Open Subtitles مدير أعمالها وليام فاوست روبنسون في هذا الفندق في هذه اللحظة بالذات
    Bilinçli Rüya'n Bitmeyen Hayat tarafından izleniyor ve uzmanlardan oluşan bir heyet tüm düşüncelerini gözlüyordu, şu anda bile. Open Subtitles حلمك الرائق يسيره برنامج إطالة الحياة وفريق من المتخصصين الذين يتعقبون كل فكرة من أفكارك حتى في هذه اللحظة
    Ama kararını şu an vermek zorunda değil, değil mi? Open Subtitles ولكن ليس عليها أن تقرر في هذه اللحظة ، حسناً؟
    onların hisleri ve o an ne düşündükleri hakkında bilgi sahibi olabilirsiniz. TED إذ تملك فكرة جيّدة عمّا يشعرون به ويفكرون به تحديداً في هذه اللحظة من الزمن
    Gerçekte bir yer var ki muhtemelen biz şu an için dikkat ediyor olmalıyız. TED فيجي في الواقع هي مكان على الأغلب ينبغي لنا أن نعيره إهتمامنا في هذه اللحظة.
    Şu andan itibaren birileri gelip haddinizi bildirir sizde yardım diye bağırırsınız. Open Subtitles في هذه اللحظة أنت تتعرّض للضرب و تصرخ طلبا للمساعدة
    Çünkü tam da o anda hem arkadaş hem düşmansınızdır. Open Subtitles لانه في هذه اللحظة انتم أصدقاء وفي نفس الوقت أصدقاء
    bu noktada benim yaptığım şey fark yaratacaktı. TED ما أقوم به في هذه اللحظة قد يحدث فرقاً.
    Şimdilik hareketsiz duruyor. Ama her an zincirlerinden boşanabilir. Open Subtitles انه في حالة جمود في هذه اللحظة, و لكن من الممكن أن يصيبه الهِياج في أي لحظة
    şu an itibariyle, insani yakınlık ve fiziksel temas için can atıyorum. Open Subtitles في هذه اللحظة أشعر أنني أتوق إلى الحميمية والاتصال الجسدي
    Bu çok garip, çünkü... yakışıklı bir genç adamın yukarıda ön kapıda... şuan seni beklediğinden eminim. Open Subtitles هذا أمر غريب لأني واثق من وجود شاب وسيم في هذه اللحظة
    Büyüleyici. bu anda, diğer tüm patenciler, onun yolundan çekilmek için, hatlarını 90 derece değiştiriyorlar. TED الأمر مدهش. في هذه اللحظة الزمنية، بقيةّ المتزحلقين يغيّرون مساراتهم 90 درجة حتّى يفسحوا المجال أمامه.
    Amy, hemen şimdi eve geliyorsun, duydun mu? Open Subtitles آمي ، ستأتين لبيتك في هذه اللحظة هل تسمعين؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more