"قابلناه" - Translation from Arabic to Turkish

    • tanıştığımız
        
    • karşılaştığımız
        
    • tanıştık
        
    • tanıştığımızda
        
    • tanışmıştık
        
    • karşılaştık
        
    • gördüğümüz
        
    • karşılaşmıştık
        
    • karşılamıştık
        
    Paige'in okuldan tanıştığımız tüm arkadaşları kızlar oldu. Teşekkürler. Open Subtitles انك صديق بييج الوحيد الذى قابلناه كلهم كانوا فتايات
    ama geçen gün halk servisinden tanıştığımız adam, telsizden aradığın adam o Szura'ydı, ve sen onu tanıyormuşsun. Open Subtitles ولكن الرجل الذي قابلناه بالأمس في الخدمات الإقليميه إنه الرجل الذي إتصلت به في موجات الراديو ؟ ؟
    Daha önce karşılaştığımız androidlerden çok daha gelişmiş. (ÇN: Android: Open Subtitles هذة أكثر تقدما من أي رجل آلي قابلناه من قبل
    - Bay Zadirin yanında çalışmıyor musunuz? - Onunla daha dün gece tanıştık. Open Subtitles أنتم لاتعملون مع سيد زادير أجل،لقد قابلناه الليلة الماضية
    İlk tanıştığımızda neredeyse hiç konuşamayan şimdiyse mikrofondan anons yapan genç. Open Subtitles نفس الشاب الذى كان يتحدث بصعوبه عندما قابلناه لأول مرّه والآن إنه يذيع الإعلانات فى مكبر الصوت
    Maharişi günlerimizde Hindistan'dayken tanışmıştık. Open Subtitles قابلناه في الهند قبل سنوات عدة في عهد المهاراشي
    Hayır. Onunla ertesi sabah karşılaştık. Çarşamba, 12 Eylül. Open Subtitles كلا، لقد قابلناه في صباح اليوم التالي، في يوم الثلاثاء، الموافق 12 سبتمبر
    Yoldayken, tanıştığımız her jinekoloğu arayacağız. Open Subtitles وفي طريقنا , سنتصل بكل طبيب نساء قابلناه في السابق
    Geçen hafta tanıştığımız adamın numarasını kaydetmiş miydin? Open Subtitles هل إحتفظت برقم الرجل الجديد الذي قابلناه الأسبوع الماضي؟
    - tanıştığımız bir adam. - Burada görülecek ne var? Open Subtitles شخصاً قابلناه ماذا يوجد فى تلك الصور
    Üstelik, tanıştığımız bir adam bana bir sözlük getirdi. Open Subtitles بالاضافة الى رجل قابلناه اعارني قاموس
    Evet... Yeni tanıştığımız adamdı. Open Subtitles نعم , إنه الرجل الذي قابلناه للتو
    Hey, bakın çocuklar, bu tanıştığımız o kral. Open Subtitles ! انظروا يا رفاق ! إنه ذلك الملك الذي قابلناه
    Atom daha önce karşılaştığımız hiç bir şeye benzemez. Open Subtitles كانت الذرة لا تشبه أي شيء قابلناه قبل ذلك مطلقاً
    Kır yürüyüşümüzde karşılaştığımız adamı hatırlıyor musunuz? Open Subtitles هل تذكرين الرجل الذي قابلناه في نزهتنا الريفية؟
    Bugüne kadar karşılaştığımız tüm kötülerin aslında şeytani canilerken dostumuzmuş gibi davrandıklarını biliyorum ama... Open Subtitles أعلم أن كل شرير قابلناه تظاهر بأنه صديقنا الأعز بينما هو وغد شرير قاتل
    Gordon'la sahilde tanıştık ve onunla yaşamamız için bizi buraya davet etti. Open Subtitles أجل. لقد قابلناه على الشاطئ ودعانا كلنا للعيش هنا معه
    Bu orospu çocuğu sosise gerçeği anlatamayız. Bu göt ile yeni tanıştık. Open Subtitles لا يمكننا إخبار هذا السجق اللعين الحقيقة، قابلناه للتو.
    Onunla tanıştığımızda süpermarketin önünde kaykayıyla kayıyordu. Open Subtitles لقد كان يتزلج خارج المتجر، عندما قابلناه
    Sake kokteylini keşfettiğimiz gece burada tanışmıştık. Open Subtitles لقد قابلناه نحن في الليلة التي اكتشفنا القنابل
    Dışarıda karşılaştık, tek başına. Silahlarını ve eşyalarını aldık. Open Subtitles قابلناه بالخارج، وهو بمفرده، وقد أخذنا أسلحته وعتاده.
    Doğrusu burada gördüğümüz herkes bir öncekinden daha aykırıydı. Open Subtitles في الواقع، فإن كل فرد منهم قابلناه يبدو أكثر غرابة من سابقه
    Bir kere karşılaşmıştık onunla soy savaşının ilk günlerinde. Open Subtitles قابلناه ذات مرّة في بدايات الحرب بين سلاسل التحوُّل.
    Onunla Cadby'nin evinde karşılamıştık. Open Subtitles "قابلناه في حفلة "كادبي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more