"قالو" - Translation from Arabic to Turkish

• Gallo
• söylemişlerdi
• söylüyorlar
• söylüyor
• demişlerdi
• söylediler
• derler
• diyorlar
• derlerse
• falan dediler

- Harvey belki de buraya gelip Gallo tahliye olamaz diye arkadaşıma ihanet etmemi söylemek yerine Gallo'nun tahliye olmasına yardım etmelisin.
أتعلم ماذا (هارفي)؟ بدلاً من أن تأتي هنا وتخبرني بأن أخون رفيق زنزانتي بسبب أن (قالو) لن يحصل على إطلاق سراح مشروط

Bu da demek oluyor ki Gallo'nun, ona, her nereden getirdiyseler oraya götürmek için kelepçeleri takmalarına kadar bundan haberi olmayacak.
والذي يعني بأن (قالو)لن يعرفَ بشأنِ ذلك حتّى يضعونَ أصفاد على يديه لكيّ يعيدونهُ إلى ما جاءَ منه.

35 yıl önce, liseden mezun olduğum zamanlarda, bize her gün 40.000 çocuğun yoksulluktan dolayı öldüğünü söylemişlerdi.
من قبل 35 سنة، عندما كنت أتخرج من المدرسة الثانوية، قالو لنا أن 40,000 طفل يموت يوميًا بسبب الفقر.

Bir tedarikçiyi parçalara ayırabileceğinizi söylüyorlar, sadece konuşarak 1 dolar'dan 15 cent'e düşürebiliyormuşsunuz.
قالو أن بإمكـانك إقناع المورديـن لإقل من 15 سنت على الدولار بمجرد الكلام

Herkes sizin dolandırıcı olduğunuzu söylüyor. Ama ben ne yaptığınızı gördüm.
الجميع قالو انك مخادع, لكن اريد ان اري مايمكن ان تفعله

O ruhsatları aldığımdan beri dört ay geçti, ama daha yarısı bile bitmedi. İşin tümü için iki hafta demişlerdi.
منذ أن حصلت على الرخصة ولم ينجزوا نصف العمل بعد وقد قالو لي انهم سيستغرقون اسبوعين

Kontrolü yeniden ele almak istediklerini söylediler, ki bu seçim çalışmalarında sloganlarından biriydi.
قالو إنهم يريدون استعادة السيطرة مرة أخرى، وكان ذلك أحد الشعارات في الحملة.

Frank Gallo için tahliye başvurusu hazırlamanı istiyorum.
أحتاجُكِ بأن تعدّي إستمارة إطلاق سراح مشروط .(لـ(فرانك قالو

Bir sorun çıktı o yüzden ayrıca Gallo'nun avukatı olmam için sözleşme hazırlamanı istiyorum.
ثمّةَ مُشكلة،ولذلك السبب أيضًا أحتاجُكِ بأن تعدّي خطابَ إرتباط .(لي لكي أكونَ محامي(قالو

Daha önce Louis ile konuştuğunu gördüm şimdi de Gallo için bana geliyorsun.
،لقد سمعتُ أنكَ تضايقت من (لويس)قبل قليل .(والآن تأتي إليّ بشأنِ (قالو

O pisliğe hiçbir konuda yardım etmiyorum ve mesele Gallo değil, bunu sen de biliyorsun.
ربما يجب أن تساعدني في أن نحصل عليه له لن اقوم بمساعدة ذلك القمامة في أي شيء وهذا الأمر ليس حول (قالو) وأنت تعلم

Buraya Gallo'yu transfer etmeye çalıştığını söylemeye gelmiş.
لقد أتى هنا ليخبرني أنه حاول أن يجعل (قالو) ينتقل

Bir arada durduğumuz sürece, Gallo ile başa çıkabiliriz, öyle değil mi?
ما دمنا مع بعضنا يمكننا أن نتعامل مع (قالو) صحيح؟

Çete kuramayacağımı söylemişlerdi. Şimdi kendi çetem var.
, قالو بانني لن استطيع الحصول على عصابه . لكن الان املك عصابه

Polisi ararsam geri dönüp beni öldüreceklerini söylemişlerdi.
. قالو بأنني لو قمت بهذا , فـ ـسيعودون لقتلي

Bej yerine turuncu giymemi söylüyorlar ama bilirsin...
ولكنهم قالو أنه يمكنني استخدام اللون البرتقالي.

Ettim onlarda herhangi bir arama almadıklarını söylüyorlar.
فعلت، قالو أنهم لم يستلموا مكالمة على الاطلاق

Herkes aklına gelen.. herşeyi söylüyor.
جميعهم قالو ما يريدونه قالو كل ما يدور في مخيلتهم

Bana "Amerika'ya gel" demişlerdi
نصحونى بعدم الذهاب إلى أمريكا ,قالو لى أن فى ناس صايعة كتير ومصدقتهمش

Doktorlar, 16 dolarla gelemezsem onu uyutmak zorunda kalacaklarını söylediler.
الاطباء قالو مالم اعطيهم 16 دولارا للعملية فانهم سيدعونها تموت.

Ne derler bilirsiniz: Roma bir günde kurulmuştur.
: حسنا ، تعرفين ماذا قالو روما بُنيت في يوم

"İmkansız, bu olamaz," diyorlar.
ولكنهم قالو هذا مستحيل لايمكن أن يحصل ذلك

Eğer Xaro Xhoan Daxos bir yalancı derlerse benim sözümün bir önemi kalmaz.
إذا قالو أن زارو زوهان داكسوس هو كاذب فإن كلمتي لاتعني شيئًا