Şuradaki ikizler, karının bir manyak tarafından buz kıracağıyla öldürüldüğünü söylediler. | Open Subtitles | أولئك التوائمِ. قالوا بأن زوجتَكَ قتِلت مِن قِبل معتوه بمعولِ ثلج |
Tahlil yaptılar şah damarının tıkandığını ve operasyonun şart olduğunu söylediler. | Open Subtitles | لقد قاموا بالفحص قالوا بأن الشريان السباتي مسدود والعملية أصبحت ضرورية |
Büyük ödülün bir tank olduğunun doğru olmadığını söylediler. | Open Subtitles | قالوا بأن هذا ليس حقيقيا ولا توجد الجائزة الأولى .. الدبابة |
Tüm haberlerde bu var. Bir uçağın tam üstümüze geldiğini söylüyorlar. | Open Subtitles | كل هذا في الاخبار الآن قالوا بأن هنالك طائرة متوجهة نحونا |
Kardeşim hayattayken onlara borcu varmış dediler. | Open Subtitles | لقد قالوا بأن أخي مدين لهم بالمال عندما كان حياً |
diyorlar ki bu birşey kanıtlamaz. Sadece bir testti. | Open Subtitles | قالوا بأن ذلك لا يثبت أي شيء لأنه كان إختباراً |
Onlar bana tank falan olmadığını söylediler. | Open Subtitles | قالوا بأن هذا ليس حقيقيا ولا توجد الجائزة الأولى .. الدبابة |
Onu yakalayamadılar. Motosikletli bir kız gördüklerini ve onu götürdüğünü söylediler. | Open Subtitles | لم ينالوا منه ، قالوا بأن فتاة ما ظهرت على ظهر دراجة نارية وهربت معه |
Robert, Debra'nın hafifmeşrep giyindiğini söylediler. | Open Subtitles | ياروبرت قالوا بأن ديبرا ترتدي رداء رخيصة |
Oradakilerin üçünün geçen gece buraya gelen vampirler olduğunu söylediler. | Open Subtitles | لقد قالوا بأن هناك ثلاثه مصاصي دماء أتوا في الليله الماضيه |
Çok iyi gittiğini söylediler. Çok sevindim. | Open Subtitles | قالوا بأن الآمور تسير بشكل جيد أنا مسرورة |
En düşük ihtimalle birkaç gün süreceğini söylediler. | Open Subtitles | قالوا بأن الأمر قد يستغرق عدة أيام لأنهم مشغولون بقضايا أخرى |
İlk başta saldırı terapisinin yardımı olacağını söylediler. | Open Subtitles | في البداية ،، قالوا بأن العلاج وحده لا يساعده. |
Ordu arşivine baktım ama anneme ait kayıtların bir yangında kaybolduğunu söylediler. | Open Subtitles | حاولتُ أرشيفات الجيش، لكنهم قالوا بأن سجلات والدتي فقدت في حريق |
Sadece aileye izin verildiğini söylediler. Daireni aradım ama kimse açmadı. | Open Subtitles | قالوا بأن الدخول لأفراد العائلة فقط حاولت الإتصال بشقتك، لكن لا أحد يجيب |
Polisi aradım, fakat düşük öncelikli olay olduğu için 3-4 saatten önce gelemeyeceklerini söylediler. | Open Subtitles | إتصلت بالشرطة لكنهم قالوا بأن الأمر ليس بأهمية كبيرة وأنهم لن يكونوا هنا إلا بعد ثلاث أو أربع ساعات |
Yılda bir ya da iki kez birinin geldiğini söylüyorlar. | Open Subtitles | قالوا بأن شخصاً ما يأتي لزيارتهم مرة أو مرتين بالسنة |
Asker arkadaşların silah kullanmakta son derece çabuk olduğunu söylüyorlar. | Open Subtitles | زملاؤك من العسكر قالوا بأن لك يداً خفيفة في التعامل مع السلاح |
O çalışırken, ben çocuklara bakıyorum. İşimi engellediğini söylüyorlar. | Open Subtitles | عندما تذهب للعمل أهتم بالأطفال و قالوا بأن ذلك يمنعني من العمل |
dediler ki bu mikrop bir at veya bal arısından çok bir deterjan veya çözücüye benziyor. | Open Subtitles | قالوا بأن هذه الجرثومة تبدو أكثر مثل المنظّف أو الكاشف عن أنها حصان أو نحلة. |
Yüzük bende bir şey görmese beni seçmezdi dediler. | Open Subtitles | لقد قالوا بأن الخاتم الذي اختارني رأى شيئا |
Yakında barış imzalanacak diyorlar. Ondan sonra eve gelebilirsin. | Open Subtitles | قالوا بأن السلام سيعم قريباً حينها بإمكانك العودة إلى البيت |
Evet. Geçeceğini söylediklerinde ağrısı döndü ve yanında arkadaşını getirdi. | Open Subtitles | قالوا بأن الصداع سيختفي ولكنه رجع ومعه أصدقائه الصغار |