senden önce aynı durumda olanların şansları ile aynı şansa sahipsindir. | Open Subtitles | فهناك احتمال أن يكون شخص غيرك قد مر بنفس الظروف قبلك |
Anneme yapacak işlerim olduğundan dolayı senden önce dönmek zorunda olduğumu söyledim. | Open Subtitles | سأخبر أمي بأنني عدت قبلك لأن عندي بعض الأعمال لكي أنتهي منها. |
O hapisten çıkana kadar, senden önce birlikte olduğun tek adam oydu. | Open Subtitles | حتى خرج من السجن و هو كان اخر رجل كنت معه قبلك |
Sizden önce gelenlerin hissettiği tüm o hayreti siz de hissedin. | Open Subtitles | قد تشعر بالتعجب الذي انتاب كل أولئك الذين اتوا من قبلك |
Batı Yakası'nı şöyle bir elesem, eminim ki Senin tarafından kullanılmış ve suistimal edilmiş kadın sayısı birkaç taneden fazla çıkar. | Open Subtitles | متأكدة إذا قمت بالبحث في الجانب الغربي سأجد الكثير من الفتيات اللاتي يشعرن بأنهم تم إستغلالهن و إساءة معاملتهن من قبلك |
Ölüm büyücüsünü senden önce öldürürsem torunumun doğum gününe gelirim. | Open Subtitles | إذا قتلت مستحضر الأرواح قبلك فسأحضر حفل عيد ميلادي حفيدي |
senden önce Ravan rolünü yapan oyuncunun ayakları daha ufaktı. | Open Subtitles | الممثل الذي لعب دور رافان قبلك كان قياس حذائه أصغر.. |
senden önce bu 999 kahramanın geçtiği kabul törenine katlanmaya karar verdin | Open Subtitles | أنت قررت الخضوع في البدء على أنّ 999 من الأبطال الآخرين قد عبروا قبلك |
Ciddi olamazsın. senden önce de kadınlarla birlikteydim. | Open Subtitles | لا يمكن لكِ أن تكونين جادة, لقد عرفت نساءً قبلك |
senden önce, ...bir sürü sevgili vardı, bu doğru. | Open Subtitles | تَعْرفُ، بانة قبلك كَانَ عِنْدي الكثير مِنْ العشاق حقيقيُ. |
Dinle... senden önce... acı nedir bilmezdim. | Open Subtitles | تعرفين قبلك لم أكن أعرف شيئا عن المعاناة |
Şu işe bakın. Bu sefer senden önce geldim, Poirot. | Open Subtitles | حسنا , لقد حضرت قبلك هذه المرة ,يا بوارو |
senden önce gelen tüm insanların oluşturduğu bilgiye en az onlar kadar katkıda bulunabilecek durumdasın. | Open Subtitles | أنت في مكان يؤهلك لتتعرف على كل كل ما تريده عن علمنا كأي رجل أو شخص جاؤوا قبلك |
Büyülüleri bulmak başka bir şey, öldürmek başka, senden önce deneyenler bunu fark etti. | Open Subtitles | هنالك شيء واحد إن وجدت المسحورات، وهو أيضاً للقضاء عليهم تم اكتشافه من قِبَل الذين ذهبوا إليهم من قبلك |
Bütün rakiplerin senden önce bu teknoloji ile pazarda yer almak için can atacaklar. | Open Subtitles | كل منافسيك مستميتين لينزلوا إلى السوق بهذه التقنية قبلك. |
Bu kasetlerde Sizden önce gelen herkes ne yaptığınızı ve ne yapmadığınızı biliyor. | Open Subtitles | وكل من أتوا قبلك على هذه الأشرطة يعرفون ما فعلت وما لم تفعل |
sizin gibi birkaç inek tarafından korkutulacak bir kaltak değilim ben! | Open Subtitles | أنا لن أكون سافلا لعينا سيتم اخافته من قبلك مهوسان بالدراسة |
Ama şu ikisinin önünde ölmesini görmene izin veriyorum. | Open Subtitles | ولكنك ستكون قادرا على مشاهدة هؤلاء الأثنين وهم يموتون قبلك |
Sen her şeyi bana ve Senden önceki eşcinsellere borçlusun. | Open Subtitles | أنت مدين بكل شيء لي وكل المثليين الذين أتو قبلك. |
Size uyum sağlamak için uğraştım ama şimdi vadiye bizim daha Önce geldiğimizi hatırlatmam gerekiyor. | Open Subtitles | لكنني مجبر على أن أخبرك بأننا أتينا الى هذا الوادي قبلك |
Eğer ilk ben ölürsem, hayatta kalmak için ne yapman gerekiyorsa yap. | Open Subtitles | إذا مت قبلك افعل مايتوجب عليك لكي تبقى حياً |
San Francisco havaalanında... sarışın bir çocuk seni iki yanağından öptü. | Open Subtitles | "فى مطار "سان فرانسيسكو شخص أشقر قبلك على خديك .. |
Albay, bu adam hem sizin hem benim hükümetimce aranıyor. | Open Subtitles | العقيد, هذا الرجل مطلوب من قبلك إذهبْ فيرمنت, وباللغم أيضاً |