"قتالاً" - Translation from Arabic to Turkish

• dövüş
• kavga
• savaş
• dövüştü
• Dövüşmek
• dövüşü
• kavgaya
• karşılaşma

Ayrıca adil bir dövüş olmadan adam öldürmem ben.
لم أكن لأقدر على قتل أحد، إلا لو كان قتالاً عادلاً لم أكن أستطيع

Beyler, buraya dövüş seyretmeye geldik, dansa değil. Haydi.
هيا يا أولاد ، أتينا لنرى قتالاً وليس رقصاً ، هيا بنا

Şimdi ben kavga istiyorum! Seven, onlara derslerini ver
الان أنا أريد قتالاً القدم المضربية , لقنه درساً

Bari tek elimi çözde, bu adil bir kavga olsun.
حرّر يداً واحدةً و سأعتبره قتالاً عادلاً.

Bir savaş veriyor. Evet. Küçük kızımızdan beklendiğimiz gibi, değil mi?
ـ إنها تخوض قتالاً ـ أجل، وماذا تتوقع من فتاتك الصغيرة، صحيح؟

Evet, izledim. Ama yakın bir dövüştü.
أجل ، لقد رأيت ذلك ، ولكنه كان قتالاً متكافئاً

Dövüşmek değil bu. Su dansı.
هذا ليس قتالاً إنها طريقة رقص.

Dün akşam erimiş peynir keyfine bir de dövüş eklendi.
كان قتالاً جيداً في المطعم الجديد الليلة الماضية

Büyük bir dövüş olmuş, evlat. Büyük bir dövüş.
لقد كان قتالا ً عنيفا ً يا بني لقد كان قتالاً عنيفاً

Pek adil bir dövüş olmayacak, en azından parasını yatıranlara karşı adil olmayacak.
لن يكون قتالاً عادلاً على الاقل ليس عادلاً لإولائك الذين دفعوا المال

Haftaya yeniden dövüş istiyorum.
مهلاً، أريد ترتيب قتالاً آخر الأسبوع المقبل

Bu "sıradan bir dövüş" ten öte. Bu sistem bildiğin delice. Şu çocuğun hayatı tehlikede.
فما أمامنا بالأحرى قتالاً غريب الاطوار، نظام المصفوفة جنوني، وهذا الطفل في خطرٍِ.

Eğer sen on sekiz yaşındaysan benden sadece 6 yaş büyüksün demektir. Üstelik bu kimin daha güçlü olduğunu görmek için yapılan bir dövüş değil.
طالما أنتَ بالـ 18، فإنّكَ أكبر منّي بـ 6 سنوات، وأيضاً هذا ليس قتالاً لتحديد الأقوى.

Bana pek de kavga gibi görünmedi. Çocuk intikam almak istiyorsa neden onu direkt öldürmüyor ki?
لا يبدو قتالاً إليّ، طالما الفتى ينشد الانتقام، فلمَ لا يقتله وحسب؟

Sıradan bir kavga olsaydı işimiz çoktan bitmiş olurdu.
حسنٌ، كان لينتهِ هذا القتال الآن لو كان قتالاً عاديّاً.

Hayır dostum, kavga çıktı.
هل شاهدت كل هذا؟ لا أعرف، يا رجل. كان هناك قتالاً.

Eğer bu içindeki şey ona psikolojik bir oyun oynamak için annesinin hastalığını kullanıyorsa bu sadece bedeniyle verdiği bir savaş değil.
لو أن هذا الشئ الذي بداخله يستخدم مرض والدته كخدعة نفسية إذن فهذا ليس قتالاً من أجل جسده فحسب

Onun için benimle Dövüşmek mi istiyorsun?
هل تريد قتالاً من أجلها؟

El sıkışın ve zil çaldığında, bana dövüşü gösterin.
صافحوا بعضكم وعنما يدق الجرس أعطوني قتالاً

Bu bir çağrı sırasında kavgaya tutuşup adamın birini üçüncü katın penceresinden atan adam değil miydi?
أليسَ بالشخصِ الذي خاضَ قتالاً أثناءَ مهمةٍ وقذفَ برجلٍ خارجَ نافذةَ الطابقَ الثالث؟

"Daha önceki 80 zorlu karşılaşma adeta Braddock'un sırtına binmiş gibi. "
يبدو (برادوك) مرهقاً كما لو أنه خاض ثمانون قتالاً قاسياً قبل هذا اللقاء