Yanlış anlama, bugün yaptığın her şey için minnettarım. | Open Subtitles | لا تحصل على تقدير خاطئ امام ما قدمته لنا اليوم |
Burada yaptığım slayt gösterisini, iki yıl önce neredeyse 2:00 defa yaptım. | TED | لقد قمت بتقديم عرض الشرائح الذي قدمته منذ عامين أكثر من 2000 مرة |
Sana verdiğim hamstere bile bakamıyorsun. | Open Subtitles | اسمع ، لا يمكنك الاهتمام بالهمستر الذي قدمته لك للعيد |
Bir deneme olarak, ona senin teklifini verdim. aslında bana bakmam için verdiğin. | Open Subtitles | كأختبار اعطيتها العرض الذي قدمته لي لأراه |
Birlikte yaşamak için yaptığınız başvurunun kabul edildiğini fark ettim. | Open Subtitles | لقد لاحظت أن الطلب الذي قدمته بشأن مشاركته السكن معك |
- Ona daha önce sahip olmadığı neyi verdin? | Open Subtitles | مالّذي قدمته لها، والّذي لم تملكه من قبل ؟ |
Racnoss İmparatoriçesi'nin sana teklif ettiği bu mu? | Open Subtitles | هل هذا ما قدمته لك ؟ امبراطورة الراكنوس ؟ |
Fakat,bana verdiği tişörtün arkasında şöyle... ...diyor,''Tehlikedeki çiftçileri koru.'' | TED | لكن الجزء الخلفي من القميص الذي قدمته لي، يقول: "أنقذوا سكان الجبال المهددين بالانقراض". |
Hayır, bence şu ana kadar yaptığın en samimi ilk teklif. | Open Subtitles | أعتقد أنه سيكون أول اقتراح مثير للاهتمام حقيقي قدمته لي |
Ailemin yıldönümlerinde yaptığın uygunsuz konuşmandan bahsetmiyorum ya da bar'daki kavgadan, ya da şişman çocukları takip ederken sokak bitkilerinden geçen allerjiden. | Open Subtitles | أنا لا أتحدث عن ذلك النخب الغير مناسب الذي قدمته خلال حفل ذكرى زواج والدّي و لا عن عراك الحانة |
Ve benim için yaptığın her şey için minnettarım ama ben sadece... | Open Subtitles | وأنا أشكرك على كل ما قدمته لي من الضيافة وما إلى ذلك ولكن يجب أن.. ؟ |
Lütfen bu haldeyken yaptığım teklifleri dikkate almayın. | Open Subtitles | تجاهل من فضلك أي عرض قدمته وأنا في حالتي تلك |
Ulusal Bilim Vakfı'na, Kuzey Kutbu'ndaki yavaş hareket eden manyetik monopollerin keşfedilmesi için yaptığım ödenek teklifini hatırlıyor musun? | Open Subtitles | أتذكر طلب المنحة الذي قدمته لمؤسسة العِلم الوطنية؟ لاستكشاف الأقطاب الأحادية بطيئة الحركة |
Ulusal Bilim Vakfı'na, Kuzey Kutbu'ndaki yavaş hareket eden manyetik monopollerin keşfedilmesi için yaptığım ödenek teklifini hatırlıyor musun? | Open Subtitles | أتذكر طلب المنحة الذي قدمته لمؤسسة العِلم الوطنية؟ لاستكشاف الأقطاب الأحادية بطيئة الحركة |
Patron, verdiğim şu kayıp şahıs raporunu bitirme fırsatın oldu mu? | Open Subtitles | يا رئيسي, هل حظيت بفرصة لتوقيع تقرير الأشخاص المفقودين الذي قدمته لك؟ |
Emma'ya verdiğim ilk şey bu ve bunu çok seviyor. | Open Subtitles | هذا هو الشيئ الاول الوحيد الذي قدمته ل"ايما" وهي احبته |
Böylece bir yuva bulabilmesi umuduyla onu bir müzeye verdim. | Open Subtitles | لذا قدمته إلى متحف، على أمل أن يعثر على ملاذ آمن |
Tam sayfa reklamlar verdim. | Open Subtitles | قدمته إلى الزبائن الأساسيين في العالم |
Haberlerde, cenaze töreninde yaptığınız konuşmanızı izledim. | Open Subtitles | لكنّني أردت القول بأنني رأيت خطاب التأبين الذي قدمته في نشرة الأخبار. |
Bir bakalım, geçen sene bir tavşan, ondan önceki sene bir canlı bomba haberi verdin. | Open Subtitles | دعنا نرى, في العام الماضي ما قدمته لي أرنب في العام قبل الماضي ما قدمته لي قنبلة حية |
Kendi rızasıyla verdiği itirafnamesini şimdi benim zorla aldığımı söylemesi! | Open Subtitles | أنا أهتم بالأعتراف الذي قدمته بإرادتها والآن هي تقول أنني أكرهتها - إذا كات الأدلة جيدة - |
Ayrıca bana hastanede göz kulak olduğun ve cesaret verdiğin için. Neden bunu istesin ki? | Open Subtitles | أجل، ولاعتنائك بي في المستشفى والدعم الذي قدمته لي |
O kadar üzümle doldular ki... onları bir kupaya sıktım ve Firavun'a sundum. | Open Subtitles | لقد أصبحوا مثقلين جدا ً بالعنب لدرجة انني عصرتهم في كأس و قدمته الي فرعون |
Hazırda bekliyorum, ve bu okul için yaptıklarımdan dolayı kendimle gurur duyuyorum. | Open Subtitles | ووقفت لجانبهم وانا فخورة بما قدمته لهذة المدرسة |
Evet, bugün indeksin sonunda olduğumuz doğru. Peki söylediğim veya sunduğum şeylerde yanlış olan ne?" | TED | نعم، فنحن اليوم في ذيل القائمة، ولكن ما هو الشيء الذي قلته أو قدمته ولم يكن واقعياً؟ |