Sürüklenenlerin dünyasından geldim, çok az insanın gördüğü bir yer. | TED | جئت من عالم التائهين وهو مكان لم يره سوى قلة من البشر |
Bu enstrüman inanılmaz ama alet çantasını şimdiye kadar çok az insan açtı. | TED | من الأدوات المذهلة وهذه الادوات قلة من الناس يستخدمها |
Senelerce önce boşandı. çok az dostu var. | Open Subtitles | مطلق قبل سنوات طويلة ولديه قلة من الأصدقاء |
Beş köşeli şekil kullanan sadece bir avuç yerel laboratuar var. | Open Subtitles | هناك قلة من المعامل المحلية التي تستخدم هذا الشكل الخماسي |
Buna ipucu denir. çok az kişi bu kadar kaliteli iş yapabilir. | Open Subtitles | هذه القطعة نادرة ، قلة من الناس يصنعونهابهذهالجودة. |
Siz Walter'ın işinde bahsettiği çok az kişiden birisiniz. | Open Subtitles | أنت كنت أحد قلة من الناس الذي ذكر والتر أبدا من العمل. |
Yalnızca çok az sayıda beyefendinin çalışanlarının onun hakkındaki düşüncelerini önemseyeceğini düşünüyordum. | Open Subtitles | قلة من يهتمّ بما يفكّر الخدم أو من يعمل لديه فيه |
Tüm sürüye böyle kafa tutacak çok az hayvan vardır. | Open Subtitles | قلة من الحيوانات ستقوم بكل نشاط بالإنطلاق بكل فخر |
Bu gezegendeki çok az insan bilir ki gerçekten hor görülme nedir. | Open Subtitles | قلة من الناس على هذا الكوكب يعرفون ما هو الشعور الحقيقي لتكون مستحقراً |
1965'te çok az kişi Vietnam'daki sınırlı çatışmaların büyük bir cephe savaşına dönüşeceğine inanıyordu. | Open Subtitles | فى عام 1965 قلة من الناس اعتقدو ان ان النزاع الواقع فى فيتنام سيتحول الى حرب |
1965'te çok az kişi Vietnam'daki sınırlı çatışmaların büyük bir cephe savaşına dönüşeceğine inanıyordu. | Open Subtitles | في عام 1965، قلة من الناس آمنوا بأن النزاع المحدود في فيتنام سيتحول إلى حرب على نطاق واسع |
Gözlerine vurunca çok az kişinin korkutucu olduğunu fark ettim. | Open Subtitles | لقد لاحظت بأن قلة من الناس يخافون عندما يتم لكمهم على عيونهم |
çok az insan her yıl olan bu sıradışı olayı görmüştür. | Open Subtitles | يَرى قلة من الناسُ هذا الحدث الإستثنائيِ السنوي. |
Çünkü güven zor kazanılır ve gerçekten güvendiği çok az insan var. | Open Subtitles | لأن الثقة يجب ان تكتسب، و يوجد قلة من الاشخاص هو يثق حقا بهم |
Bu sporun tarihinde bayanlarda bile bu güzellikte kayan çok az patenci olmuştur. | Open Subtitles | هناك قلة من النساء في تاريخ هذه اللعبة يتزلجون بهذا الجمال |
Tahminimce çok az insan benim demin gördüklerimi gördü. | Open Subtitles | إذن أفترض أن قلة من الناس شاهدوا ما رأيته |
Dinle, sana bir avuç insanın bildiği bir şey söyleyeceğim. | Open Subtitles | اسمع، سأخبرك بشيء يعرفه فقط قلة من الناس |
Nihai son geldiğinde bütün iyi insanlar yukarıya, bütün kötü insanlar aşağıya gidecek ve bir avuç zavallı piç de arada kalacak. | Open Subtitles | عندما تأتي النهاية سيذهب الجيدون للأعلي والسيئون للأسفل وهناك قلة من البؤساء سيبقون عالقون في المنتصف |
Herkes üstünde yürümek ister, ama sadece birkaç mutlu kişi bunu yapabildi. | Open Subtitles | الجميع يود المشى فوقه ولكن قلة من سعداء الحظ فقط فعلوا ذلك |
Dünyevi insanlar muhtemelen üstatların çilelerini anlamaya çalışırlar ama sadece çok azı bu çilelerin derinliğini ve acısını kavrayabilir. | Open Subtitles | يمكن الناس العاديين تأتي لفهم معاناة الماجستير ولكن قلة من سيفهم العمق ونفس تلك الآلام |
Demokrasinin işi refahı meydana getirmek için birçok kişinin katılmını arttırmaktır yoksa paranın bir yerde biriktirilmesi için bazı kişilere olanak verilmesi değildir. | TED | عمل الديمقراطيات هو من أجل تعظيم شمل العديد لخلق الرخاء لا لتمكين قلة من جمع المال. |