"قلقاً" - Translation from Arabic to Turkish

    • endişeli
        
    • endişelendim
        
    • endişe
        
    • merak
        
    • endişelenmiştim
        
    • endişelenmiyorum
        
    • endişelenmiyor
        
    • endişeleniyordum
        
    • endişeliydim
        
    • endişeleniyordu
        
    • endişelendin
        
    • endişeliydi
        
    • endişeliyim
        
    • korktum
        
    • endişeleniyorsan
        
    endişeli ve yorgun görünüyordu. Sorunun ne olduğunu sordum ama söylemedi. Open Subtitles بدأ يأتي للتصوير قلقاً ومُتعباً، وسألتُه عن الخطب، لكنّه رفض القول.
    endişeli görünüyordu. Telefonda birine akıl danıştı. Open Subtitles كان قلقاً بشأنها طلب نصيحة شخص ما على الهاتف
    Bu çatışmada öleceğinden endişelendim. Open Subtitles لقد كنت قلقاً للغاية إن كنت قتلت في ذلك القتال, لن احصل انا على شئ
    Etkilendiğim biriyle aynı ofisi paylaşmaktan endişe duyuyordum, ama asıl sorun rahatsız edici iş alışkanlıkları olan biriyle bir ofise tıkılmak. Open Subtitles لقد كنت قلقاً بخصوص مشاركة مكتب مع شخص منجذب إليه لكن المشكلة أن تكون متورط مع شخص في عادات العمل المزعجة
    Seni çok merak etmiş. Ayrıca kafası karışmış ve üzülmüş. Open Subtitles لقد كان قلقاً جداً عليكِ ، ناهيكِ عن التوتر والالم
    -Özür dilerim, Parti vereceğiz diyince endişelenmiştim, ama görüyorum ki gerçekten cenaze töreniymiş. Open Subtitles أعتذاري كنت قلقاً لديكِ حفلة لكن أنا أرى الأن أنت حقاً لديك قوة
    Yönetim kurulu onaylarsa olacak Bailey. Yine de ben endişelenmiyorum. Open Subtitles وسيبقى الأمرُ وقفاً على موافقةِ الهيئة، رغم ّأنّني لستُ قلقاً
    -Elizabeth'in içeri girmesinden endişelenmiyor musun? Open Subtitles الست قلقاً من أن تأتي إليزابيث إليزابيث ؟
    Üç yıl önce merkezi olmayan bir ağ inşa etmeye başladım çünkü internetimizin geleceği için endişeleniyordum. TED بدأت منذ ثلاثة أعوام، بالعمل على بناء شبكةٍ عنكبوتيةٍ قائمة على مفهوم اللامركزية ﻷنني كنت قلقاً على مستقبل الإنترنت.
    endişeli görünüyordu. Telefonda birine akıl danıştı. Open Subtitles كان قلقاً بشأنها طلب نصيحة شخص ما على الهاتف
    Daha çok endişeli görünüyorlar. Open Subtitles في الحقيقة ، هم أكثر قلقاً عليك من أي شئ آخر
    Evet, zaten o da pek endişeli durmuyordu. Sadece antibiyotik verdi. Open Subtitles أجل، فهو لم يبدُ قلقاً فكل ما وصفه لك هو، المضاد الحيوي
    Doğal olarak endişelendim ve aileme söyledim. Open Subtitles و بطبيعة الحال , كنتُ قلقاً للغاية لذا أخبرتُ والديّ
    İyileşeceğini söylediler ama o kadar endişelendim ki evlât. Open Subtitles أخبروني أنّك ستكون بخير، لكنّي كنت قلقاً يا بنيّ.
    Belki kötü bir şey olmuştur diye hiç mi endişe etmiyorsun? Open Subtitles انظر, ألست حتى قلقاً قليلاً بأن شيء ما قد حصل له؟
    Çok merak ettiysen oraya gidip iyi mi diye bakabiliriz. Open Subtitles إن كنتَ قلقاً عليها، يمكننا الذهاب إلى منزلها للاطمئنان عليها
    Başta senin için endişelenmiştim. Open Subtitles أفضل مما كنت تتوقع كنت قلقاً عليك فى البداية
    Bilmemi istemişler... endişeleneceğimi sanmışlar. Ama endişelenmiyorum! Open Subtitles أرادوني أن أعرف وحسب ظنوا أنني قد أقلق لكنني لست قلقاً
    Senin kaç yaşında olduğunu öğrenecek de rezil olacaksın diye biraz olsun endişelenmiyor musun? Open Subtitles ألست قلقاً من ان تكتشف كم عمرك الحقيقى ؟ و ستبدو سخيفاً ؟
    Bir sonraki çocuk için aynı olmayacağımdan endişeleniyordum. Open Subtitles كنت قلقاً من أنني لم أكن شجاعاً كفاية من أن الأمر لن يتكرَر في المرة التالية
    Açıkçası çok endişeliydim ama bu özgür ruh olayını sevmeye başladım. Open Subtitles يجب أن أقول أني كنت قلقاً لكني بدأت بحب شخصيتي الاستقلالية
    Komiser Stottlemeyer benim için endişeleniyordu ve bana göz kulak olması için bir hemşire tuttu. Open Subtitles كان الكبتن ستوتلماير قلقاً بشأني وقد إستأجر ممرضة للإعتناء بي
    Hizmetime ihtiyaç duyacak kadar endişelendin ve şimdi sana endişelerinin haklı olduğunu söylüyorum. Open Subtitles كنت قلقاً بما يكفي للجوء لخدماتي أقول لك أن مخاوفك مبررة
    Chao yine de endişeliydi ve önce adamlarından birine ateş ettirdi. Open Subtitles وكان تشاو لا يزال قلقاً وكَانَ عِنْدَهُ أحد رجالِه يصابون أولاً
    Bir bilim insanı ve bir baba olarak çocuklarımıza ve benim beş torunum gibi torunlarımıza arkamızda ne bırakacağımız konusunda çok endişeliyim. TED كعالم وأب أصبحت قلقاً جداً حيال ما نتركه خلفنا لأبنائنا وأحفادي الخمسة
    Ayrılmadan önce kendimi zor bir duruma sokmuştum ve karşılığının nasıl olacağından korktum. Open Subtitles وضعت نفسي بموقف سيء قبل أن أغادر وقد كنت قلقاً كيف ستكون التداعيات
    endişeleniyorsan söyleyeyim suçu üzerine yıkmak için tam adamını buldum: Open Subtitles إذا كُنت قلقاً لقد وجدت الرجل المُناسب لتلفيق التُهمة له

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more