"قلقك" - Translation from Arabic to Turkish

    • Endişeni
        
    • endişen
        
    • endişelerini
        
    • Endişenizi
        
    • endişeleniyorsun
        
    • endişe
        
    • endişelerin
        
    • Endişelendiğin
        
    • endişelenmeni
        
    • kaygınızı
        
    • endişelisin
        
    • Endişelenmeyi
        
    • Endişeleriniz
        
    • endişelendiğini
        
    • endişelendirmek
        
    Endişeni anlıyorum ama bu meseleyi kıdemli görevdaşlarımla görüştüm. Open Subtitles أتفهم قلقك لكننى ناقشت هذة المسألة مع مساعدىّ
    Endişeni takdir ediyorum, ama bunu hallettim ben. Open Subtitles حسنا؟ أنا أقدر قلقك ولكنني أستطيع أن أغطي المصاريف
    Sana işleri nasıl yürüttüğümüzü göstersem endişen azalır mı? Open Subtitles هل سيريحك ويقلّل من قلقك إذا أخبرتك عن عمليّتنا؟
    Sonsuzluk hakkındaki endişelerini giderebilirdim ama artık çok geç. Open Subtitles لقد كان يمكنني أن أطهر نفسي من قلقك بشأن الخلود لكن الوقت قد فات الآن
    Endişenizi anlıyorum ama Kyle kayıpken öylece oturamam. Open Subtitles تعرف,تدخلك في هذه القضية قد يعتبر تضارب مصالح نعم,أقدر قلقك لكن
    Kardeşinin güvenliği konusunda çok endişeleniyorsun ve buraya gelip beni eleştiriyorsun, öyle mi? Open Subtitles قلقك بشدة ... على سلامة أخيك يجعلك تأتي إلى هنا وتنقلب عليّ هكذا؟
    Bunun sebebi sinirli olduğunuz için kaygılı hissetmeniz olabilir ve gözünüzde büyüyen son günü aşmaktan endişe duyuyorsunuz çünkü kaygılısınız. TED قد تجد أنك منزعج ببساطة لأنك قلِق، وسبب قلقك هو اقتراب موعد تسليم مشروعك.
    Eğer onu geri alamazsak, kayıp cadından daha büyük endişelerin olur. Open Subtitles اذا لم نستعدها سيكون لديك قلق اكبر من قلقك على ساحرتك
    Sana söyleyeceğim, ve varsayıyorum ki bunu eğer ben bir uçurumdan falan düşerim diye Endişelendiğin için soruyorsun. Open Subtitles سأفترض أنك تسألني بدافع قلقك من أن أسقط من على مرتفع أو ما شابه
    Endişeni anlıyoruz, ama Dünya'yı kurtarmak için o silahlar gerekli. Open Subtitles نفهم قلقك لكن هذه المدافع مهمة لإنقاذ الأرض
    Bir kardeş olarak Endişeni anlıyorum ama saklayacak hiçbir şeyim yok. Open Subtitles حسنا، أقدر قلقك الأخوي لكن ليس لدي ما أخفيه
    Haftaya tekrar beni görmeyi kabul etmen şartıyla sana Endişeni azaltacak bir şeyler vereceğim. Open Subtitles سأعطيك شيئا ليقضي على قلقك ولكن على شرط أن تأتِينَ لرؤيتي الاسبوع القادم
    Şimdilik tek endişen, FBI'a bunu ne zaman söyleyeceğine karar vermek olmalı. Open Subtitles قلقك الوحيد الآن متى أنت تذهب لإخبار مكتب التحقيقات الفدرالي.
    endişen için duygulandım, ama ikimiz de kim suçlayacağımızı biliyoruz. Open Subtitles حسناً لقد أثر بي قلقك ولكن كلانا يعلم من هو الذي يلام
    Bak, neler yaşadığımı anladığın için çok memnunum, ama endişelerini, kaygılarını, kabul ettiğin için kolayca harcama. Open Subtitles إسمَع، أنا سعيدَة أنكَ تفهمّت ما أمرُ بِه لكن قلقك مخاوفك
    Bay Wright, Endişenizi anlıyorum ama sadece görünün, konuşmayın. Open Subtitles سيد رايت .. أنا أتفهم قلقك و لكن .. الآن
    Artık Audrey'nin seni farklı biri olarak görmesi konusunda ne kadar endişeleniyorsun? Open Subtitles فعلت كل هذا لرغبتك و قلقك من تفكير أودري بك و لتوضح لها بـأنك جيد ومختلف الأن ؟
    Sadece noktaları birleştirmeye çalışıyoruz. endişe edecek bir şey yok. Open Subtitles نحاول ربط النقاط ببعضها فحسب لا شئ يسترعي قلقك
    Demek ki endişelerin bitmiş! Tatile mi gidiyorsun? Open Subtitles اذاً فقد انتهى قلقك فانت ستسافر في اجازة
    Bak, Endişelendiğin için sağ ol ama rapor edecek bir şey yok cidden. Open Subtitles اسمع، أنا أقدر قلقك ولكن لا يوجد شيء لتبلغ عنه
    endişelenmeni anlıyorum Harvey ama bu benim ilk anlaşmam ve ona kendi paranı vermediğin sürece o toplantıda ben de olacağım. Open Subtitles أقدّر قلقك ولكن هذا أول تعامل لي، مالم تدفع من مالك سأحضر الاجتماع
    Evet, kaygınızı anlıyorum, ama bence şunu unutmamalısınız ki Open Subtitles نعم، أفهم قلقك لكني أعتقد أنك يجب أن تتذكر
    Anladığıma göre rehberlik yaptığın kişi hakkında endişelisin. Open Subtitles حالياً ، أنا أتفهم قلقك بصدد زبونك
    Sen Melissa için Endişelenmeyi bırak da annene yardım etmeye odaklan. Open Subtitles لما تقفين عن قلقك بشأن ميليسا وتبدأين بالتركيز في مساعدة والدتك؟
    Kademeli olarak Endişeleriniz ve paranoyanız üzerinde çalışacağız. Open Subtitles لذا فإننا سنعمل على قلقك وارتيابك الشديد تدريجياً.
    endişelendiğini biliyorum ama söz veriyorum ki bu işi başarabilirim. Open Subtitles أدرك قلقك لكني أعدك أن بوسعي التصرف بهذا
    Sizi üzmek veya endişelendirmek istemiyorum ama birisi bize yeni bir bilgi ile geldiği zaman davayı gözden geçirme mecburiyetimiz var. Open Subtitles لا أريد إثارة استياءك أو قلقك لكن حينما يأتينا أحدهم بمعلومات جديدة، يكون علينا مراجعة القضية

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more