"قلقي" - Translation from Arabic to Turkish

    • endişem
        
    • endişemi
        
    • endişelerimi
        
    • endişeleniyorum
        
    • endişelendiren
        
    • endişelendiğim
        
    • endişelendiriyor
        
    • kaygım
        
    • endişelerim
        
    • Kaygılarım
        
    • endişelendim
        
    • endişe
        
    • huzursuz
        
    • endişelerimden
        
    • endişelendiğimi
        
    Tek endişem bonolar battığında, bankanın ödemeyi yapmakta sorun yaşamayacağına emin olmak. Open Subtitles .. قلقي الوحيد هو أنه حينما تفشل السندات أريد أن أكون متيقنا
    Benim endişem diğer askerleri korumak, ki bu görevde bu sen oluyorsun. Open Subtitles قلقي الوحيد هو حماية مشاة البحرية الأخرين وفي هذه الحالة هو أنت
    Geri dönmediği için endişemi anlayabilirsin sanırım. Open Subtitles عندمالميعد، حسنًا ، يمكنك أن تتخيل قلقي.
    Dr. Wells ve takımına endişelerimi bildirmekle yükümlüyüm. Open Subtitles وأنا مضطر لأعبّر عن قلقي للدكتور ويلز وبقية فريق الأطباء هنا
    İşte ben de bundan endişeleniyorum Open Subtitles أرأيتي , هذا هو قلقي أنه لا يأخذها علي محمل الجد
    Beni endişelendiren şey, parası olan politikacılar ve karizmatik rock yıldızları (Gülüşmeler) bu kelimeleri kullandığında, "...her şeyin çok çok kolay gibi gözükmesi." TED ما يثير قلقي هو عندما يقوم السياسيين الأغنياء و نجوم الروك الفاتنين باستخدام الكلمات ان كل ذلك يبدو بسيطاً جداً
    Bak, yakınlaştıkça, en fazla endişelendiğim,diptekilerin tüm bu olayla kavgaya girmesidir. Open Subtitles اسمع، كلما اقترب التنفيذ كلما زاد قلقي على فشل هذا الأمر
    Ayrıca nerede olduğunu bana söyleme, bu sadece beni daha fazla endişelendiriyor. Ama tahmin et, ne oldu? Open Subtitles ولا تخبريني بالمكان الذي كنتِ فيه هذا سوف يزيد من قلقي, لكن خمني شيئاً
    Sizinle nasıl olacağını görmek istiyor. Size asıl endişem bu demiştim. Open Subtitles تريد أن ترى ماذا سيحدث تحت مسؤوليتكم، ذكرت أن هذا قلقي الأساسي
    Tek endişem, Kenny bunu kabul edecek mi? Open Subtitles تَعْرفُ، قلقي الوحيد، هَلْ كيني يَختارُه؟
    Benim endişem annenin sağlığıdır. Onu hemen görmem gerekiyor. Open Subtitles قلقي على صحة والدتك، أحتاج لرؤيتها فوراً
    Benim tek endişem gerçek kimliğimi gizlemek için ne yapmam gerektiği. Open Subtitles . . قلقي الوحيد هو إن كان علي أن أخفي هويتي الحقيقة
    endişem şu ki, ...o kutularda bulduğum kalıntıları temel alarak, ...ve bunları halka açıklayarak bence hata yaptık. Open Subtitles قلقي هو: بناء على تحفظاتي على الدليل بهذه الصناديق أعتقد بأننا نقترف خطأً بنشرنا هذا للعامة
    Tek endişem ilgisinin olmaması. Open Subtitles قلقي الوحيد حول كون ذلك غير ذي صلة بالقضية
    Gerçi, bu davranışının endişemi hiç gidermediğini de söylemeliyim. Open Subtitles وعلى الرغم من يجب أن أقول، ان سلوكك انه لا يهدي قلقي
    Şu an kendinden geçiyor olduğun gerçeği benim tüm endişemi direkt olarak haklı çıkartıyor. Open Subtitles حقيقة أنّك أصبحتُ مذهولة الآن يوضح لي سبب قلقي
    Babanın, İHA pilotunu İngilizlere teslim etme konusundaki endişelerimi. Open Subtitles قلقي حيال قرار ابيك بتسليم قائد الطائرة الآلية للبريطانيين
    Betty, işte bu yüzden senin için endişeleniyorum. Open Subtitles ان كل شيء اكثر تعقيدا مما تصورته بيتي، هذا سبب قلقي عليك اعلم ذلك ابي..
    Bu süre zarfında beni özellikle endişelendiren onun harcamalarıydı. Open Subtitles الأمر الذي أثار قلقي خلال تلك الفترة كان إنفاقها.
    Bak, sona yaklaştıkça en fazla endişelendiğim diptekilerin sorun çıkarma ihtimali. Open Subtitles اسمع، كلما اقترب التنفيذ كلما زاد قلقي على فشل هذا الأمر
    Bardaki, gri takım elbiseli adam beni endişelendiriyor. Open Subtitles ..الرجل الذى يثير قلقي , مع ذلك .هو الرجل عند الحانة , بدلة رمادية
    kaygım, taksimin arkasında bir tomar parayla oturan ve ıssız bir yerde inmek isteyen iki çocuk olması. Open Subtitles .قلقي. في الحقيقة ، أن لدي بعض الأطفال فيمؤخرةسيارتي. وبحوزتهمالكثيرمن المال.
    İlgileniyorum, Charles fakat benim endişelerim seninle ilgili, şirket ile değil. Open Subtitles انا اهتم فعلا, تشارلز ولكني قلقي هو عليك, ليس على الشركة
    Ama sıla özlemim ve gelecek için Kaygılarım yavaşça yok oluyordu. Open Subtitles لكن حنيني الى الوطن و قلقي حول المستقبل بدأ يخفت تدريجيا
    Sana üst katta kimin olduğunu sordum, çünkü senin için endişelendim. Open Subtitles عندما سألتك عن الشخص الذي بالأعلى، كان ذلك بدافع قلقي عليك.
    O yüzden işi zorlaştıran müvekkiliniz adına endişe etmediğim için beni bağışlayın. Open Subtitles لذلك عليك ان تسامحني لعدم قلقي حول مضايقتي للعميل الخاص بك
    - İçimi huzursuz eden bir günahı çıkarmalıyım. Open Subtitles لدي اعتراف يثير قلقي لأقوم به
    Ardından çevre konusundaki endişelerimden doğan bir fikir kökleşmeye başladı. TED ثم بدأت فكرة ما تترسخ لدي، والتي وُلدت من قلقي على البيئة.
    endişelendiğimi anlaman için aklımı okumana gerek yok. Open Subtitles لقد كنتُ قليلاً لستَ بحاجة لقراءة أفكاري لتعلم بمدى قلقي عليك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more