| Babanın önüne gelenle yatma huyundan Birazcık alsaydın demeden edemiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أستطيع المساعدة على الرغبة، ورثت000 قليلا من إختلاطه |
| Bazı zamanlar Birazcık huysuzlaşabiliyor. Ne yaptığımı biliyor musun peki? | Open Subtitles | من الممكن ان تكون غاضبة قليلا من وقت الى اخر |
| Küçük bir rüzgarın senin partini mahvetmesine izin vermeyeceğini biliyordum. | Open Subtitles | كنت أعلم أنك لن تدع قليلا من الرياح تفسد حفلتكم |
| Çünkü onu sıcak tutumak için biraz çabaladın değil mi? | Open Subtitles | لأنك تعطي قليلا من الدفء الذي يمكنك إليه، أليس كذلك؟ |
| Tamam, şimdi de biraz esneklik ve denge üzerinde çalışalım. | Open Subtitles | حسنا لنجرب قليلا من المرونه وتمارين التوازن |
| Amy'nin Sam'den biraz daha büyük bir oğlu var ve burada değil. | Open Subtitles | ايمي لديها ابن أكبر قليلا من سام هو ليس هنا |
| Senin için biraz elma aldım... ve peltesi çıkmış gibisin, bu yüzden biraz da bal aldım. | Open Subtitles | أحضرت لك بعض التفاحات ونفد من عندك الجيلى وبالتالى اشتريت قليلا من العسل |
| Test sonuçlarınız elimizde ve kafanız kazadan dolayı biraz şişmiş ama bunun dışında iyi olacaksınız. | Open Subtitles | لدينا نتائج أختبارك ودماغك قد تأثر قليلا من الحادثة ولكن بخلاف هذا فأنت بخير |
| - Biraz daha zamana ihtiyacı var. | Open Subtitles | أنا متأكد من أنه يحتاج فقط أكثر قليلا من الوقت. |
| Shinbone civarlarında Birazcık kanun ve düzenin kimseye zararı dokunmaz. | Open Subtitles | قليلا من القانون هنا ونظام لن يؤذي البلدة |
| Futbol maçımız Birazcık bizi aştı artık. | Open Subtitles | مباراتنا فى كرة القدم خرجت قليلا من ايدينا. |
| Salyangozunda Birazcık kum görsen hemen tükürüp her tarafa saçmaya başlardın. | Open Subtitles | قليلا من الرمل في أكلك و ستبدأ في الصراخ و البصق في كل مكان |
| Tahran'daki silah bakanlığının mahzeninden Küçük bir şeye ne dersiniz? | Open Subtitles | ماذا عن شيئا قليلا من مخزن وزارة السلاح في طهران؟ |
| Şurada yukarıda Kuzey Amerika’nın Küçük bir bölümünü görebilirsiniz, aşağıda da Avustralya’dan ince bir kıymık. | TED | بإمكانكم أن تروا قليلا من أميركا الشمالية بالأعلى هنا و شريحة صغيرة من أستراليا بالأسفل هناك |
| - Biliyorum, Küçük bir fırça yedin. | Open Subtitles | انظروا، ما الذي تتحدثون عنه؟ أعلم أنك أخذت قليلا من الحرارة |
| Senin için biraz haşlanmış patates bıraktım. | Open Subtitles | لو اتيت في تلك الاثناء فقد تركت لك الغذاء قليلا من البطاطس المقلية |
| Aaa, biraz beyzbol ve çocukken de biraz futbol oynadım. | Open Subtitles | حسنناً, لعبت قليلا من البيسبول وكرة القدم عندما كنت صغيرا ،لا يا سيدي. |
| Kerim'den biraz uzun. | Open Subtitles | أطول قليلا من كريم. |
| Çorbanın yanında biraz da şarap? | Open Subtitles | والآن.. قليلا من النبيذ مع تناول الشوربتة ؟ |
| Kokudan dolayı biraz endişelendim ama pek önemi yok sanırım. | Open Subtitles | انتهت كنت قلقة قليلا من الرائحة.. |
| - Biraz daha az falso, Mike. | Open Subtitles | أقل قليلا من رسغ مايك حصلت عليها |
| Ve bildiğimiz gibi yasal olarak diğer bir çok şirket gibi, çok az vergi veriyorlar. | TED | لكننا نعلم أنها قانونيا، كما هو الشأن بالنسبة للعديد من الشركات، لا تدفع إلا قسطا قليلا من الضرائب |
| Sigorta poliçesini öğrendiklerinde biraz daha fazla ilgi gösterdiklerini tahmin ediyorum. | Open Subtitles | اعتقد انهم ابدوا قليلا من الأهتمام عندما اكتشفوا موضوع بوليصة التأمين |
| Sahip olduğun rahatsı edici bir şeyden azıcık bahsetmek istiyorum. | Open Subtitles | انا منزعج قليلا من الطريقة التى تعبر بها عن نفسك |
| Hiçbir şey. birkaç şerit çekti, bir kaç içki içti, o kadar. | Open Subtitles | لا شيء, تعاطا قليلا من الكوكايين تناول عدة مشروبات, هذا كل شيء |
| Podyuma çıkıp konuşmasının bir kısmını bitirene kadar beklemek zorundalar. | Open Subtitles | سينتظروا حتي يعتلي الرئيس المنصه و يقرا قليلا من خطبته |