Ve bunu 29 saniyede buldum, bağımsız medyanın gücü ve önemi hakkında benim bir saatte anlatabileceğimden daha fazlasını anlatıyor. | TED | ولقد وجدت أنها وضّحت في 29 ثانية فقط قوّة وأهميّة، وسائل الإعلام المستقلة أكثر ممّا يمكن أن أقوله في ساعة. |
Kim olduğunu, hangi şeytani gücü temsil ettiğini sanıyorsun bilmiyorum. | Open Subtitles | لا أعلم من تظنين نفسك أو أية قوّة شر تمثلين |
Çok geçmeden, insanlar E=mc² güneşe güç verebiliyorsa, bunu yeryüzünde güç üretmek için kullanabilir miyiz diye düşünmeye başladılar. | Open Subtitles | وعمّا قريب، بدأ الناس في التفكير إن كانت المعادلة تسوق قوّة الشمس، فهل يمكننا استخدامها لتوليد طاقة على الأرض؟ |
Süvari tam güç kazandı. Ama biz içeri almazsak buraya giremez. | Open Subtitles | قوّة الراكب بلغت الذروة لكنّه لايمكنه الدخول إلا إذا تركناه يدخل |
Onun pis işlerini yapmayı kabul etmezsem, kendi özel gücünü kurar. | Open Subtitles | إن لم أواقف على القيام بعملياته القذرة، سينشئ قوّة خاصّة به. |
Görünüşe göre, günümüz dünyasında, borcu ödemenin gücü bağışlamanın gücünden daha büyük. | Open Subtitles | يبدو ذلك في عالم اليوم القوة لتبرئة الدين أعظم من قوّة المغفرة |
Sende var olan sahip olduğun Tanrı'nın bağışlamış olduğu dayanma gücü onda bulunmamakta. | Open Subtitles | عندك القوّة حياتك المستمدة من الله مُنحت لك وهذه قوّة لا يملكها هو |
Işığın gücü korunsun diye bölündü ve altı İşaret biçiminde saklandı. | Open Subtitles | لحماية قوّة الضوء لقد تم تقسيمه وإخفائه على شكل 6 علامات |
Ama korkunun gücü, fazlasıyla tahmin edilemezdi. Yozlaşma riski çok yüksekti. | Open Subtitles | لكن قوّة الخوف لا يمكن التنبؤ بتباعياتها، واحتمال الفساد عظيم للغاية. |
Ama korkunun gücü, fazlasıyla tahmin edilemezdi. Yozlaşma riski çok yüksekti. | Open Subtitles | لكن قوّة الخوف لا يمكن التنبؤ بتباعياتها، واحتمال الفساد عظيم للغاية. |
yeryüzünde hiç bir güç yoktur ki Amerikan halkının ! | Open Subtitles | فليس هناك من قوّة على اﻷرض تعادل إرادة و همّة |
Aile bir güç olabilir. Ama aynı zamanda yük de olabilir. | Open Subtitles | يمكن للعائلة أنْ تكون قوّة لكنْ يمكن أنْ تكون عبئاً أيضاً |
Adamlarına bunu her kim yapmışsa, güç için yapmış olduğunu sanıyorum. | Open Subtitles | أظن من فعل ذلك برجالك يتقربن بهم للحصول على قوّة أكبر. |
Tanıkların ifadelerine göre, gizli bir güç onu oda da sağa sola fırlatmış. | Open Subtitles | وأفاد شهود عيان أنّ قوّة غير مرئيّة كانت تُقذف بها في أرجاء الغرفة. |
Melez, kızı deşmeye niyetli olduğunu düşünmedikçe taşların gücünü nasıl ortaya çıkaracağımı söylemez. | Open Subtitles | ما لم يظن الهجين أنك مستعدة لقتلها، فلن يخبرنا بكيفية إطلاق قوّة العقيق. |
Bu adam, kötü şeyler yapmak için ruhların gücünü kullanıyor. | Open Subtitles | هذا الرجل يستعمل قوّة الأرواح ليفعل أشياء شريرة جداً |
Yeni bir mihrace var ve saray tekrar kara ışığın gücüne kavuştu. | Open Subtitles | كلّا , الآن هناك مهراجا جديد وثانياً القصر لديه قوّة الضوء المُظلمِ |
Eğer zamanı geri döndürecek bir gücün yoksa başka bir fikrim yok. | Open Subtitles | ما لم تكن تخفي قوّة أخرى لإعادة الزمن، فلا أفكار أخرى لديّ. |
İçinde olduğunu düşündüğün güce inanman gerektiğine inanıyorum. | Open Subtitles | أنا أصدّق أنّ عليكِ تصديق كلّ ما تشعرين به من قوّة في داخلكِ. |
Steinwitz, eski bir Voodoo efsanesine göre birinin kalbini çıkarıp, atması durmadan yersen, o kişinin yalnıza gücünün değil aynı zamanda ruhunun da elde edebileceğini söyledi. | Open Subtitles | تقول بأنّه إن اقتلعت قلب شخصٍ ما و تناولته قبل أن يتوقف عن الخفقان فإنّك لا تكتسب قوّة الشخص فحسب بل و روحه أيضاً |
Korkmak için çok fazla güçleri var. | Open Subtitles | عندهم قوّة أكثر من اللازم لكي يكون خائف. |
Fare, kendini saniyede 30 kez sallıyor üretilen kuvvet 70 G' ye eşittir. | Open Subtitles | يهتزّ الفأر حتى ثلاثين مرة في الثانية فتولّد قوى بمقدار سبعين قوّة تسارع |
Tüm bu soruların temelinde tabiatın bir kuvveti yatıyor bizi çevreleyen, bize nüfuz eden ve galaksiyi bir arada tutan. | Open Subtitles | بجوهر كلّ هذه التساؤلات تكمنُ قوّة طبيعيّة تُحيط بنا, تخترقنا, وتربط أوصال المجرّة ببعضها. |
Şayet yeterli gücüm olsaydı, onları yeryüzünden tamamen yok ederdim. | Open Subtitles | إذا كان لي قوّة كافية ، أنا سأمحيهِم من على وجه الأرض |
Bilgi de bir nevi güçtür. Sen bunu herkesten iyi anlarsın. | Open Subtitles | المعلومات قوّة أيضاً، لكنك تعرف ذلك أكثر من أي أحد آخر |
Komik. Ben bunun yaratma gücüyle ilgili olduğunu düşünmüştüm. Bunu kendimde hissetmiştim. | Open Subtitles | لطالما تخيّلتُ أنّ الأمر يدور حول قوّة الإبداع، فقد شعرتُ بذلك بنفسي. |
İnsanlar, dövüş güçlerini en üst düzeye çıkarmak için vampir kanı içmelidir. | Open Subtitles | البشر يحتاجون دم مصّاصي الدماء ليزيدوا قوّة قتالهم. |
Dalgalar büyüyor gibi her dakika daha da güçleniyor gibi görünüyorlar. | Open Subtitles | موجات الكهرباء تلك يبدو أنّها تزداد حدّة و قوّة بمرور الوقت |