"كأمر" - Translation from Arabic to Turkish

    • hafife
        
    • gözüyle
        
    • kaçınılmaz bir
        
    Biz ... hafife biz sadece onları almak , ama onlar çok yararlıdır ... Open Subtitles و بعدها تبقى كأمر مسلم به و لكنهم شئ نافع للغايه
    Kadınlar genelde gözden kaçıyor, hafife alınıyor. Open Subtitles النساء غالباً ما يتم إغفالهن كأمر مفروغاً منه
    Eğer beni hafife aldığını sezersem... Open Subtitles إن دل على شيء فهو أنك تأخذينني كأمر مسلم به
    Bu hayattaki hiçbir şeye kesin gözüyle bakamayız. Open Subtitles لايمكنا آخذ أي شيء في هذه الحياة كأمر مسلّم به
    Bugünlerde, insanlar evliliğe eğlence gözüyle bakıyorlar. Open Subtitles هذه الأيام، الناس لا ينظرون إلى الزواج كأمر للاستمتاع
    Bir şeye kesinkes gözüyle bakıyorlar. Open Subtitles لقد أخذوا شيئاً كأمر مُسلم به!
    Ridley'in, NIH'te, insanlar üzerindeki deneylerden çıkardığı notlara göre yaşlanmayı kaçınılmaz bir şey olarak değil, bir hastalık olarak gördüğü anlaşılıyor. Open Subtitles ملاحظات " ريدلى " عن التجارب الإنسانية أنه لا يرى الكبر كأمر حتمى و لكن كمرض إنتهازى
    Ridley'in, NIH'te, insanlar üzerindeki deneylerden çıkardığı notlara göre yaşlanmayı kaçınılmaz bir şey olarak değil, bir hastalık olarak gördüğü anlaşılıyor. Open Subtitles ملاحظات " ريدلى " عن التجارب الإنسانية أنه لا يرى الكبر كأمر حتمى و لكن كمرض إنتهازى
    Beni yıllarca hafife alışını. Open Subtitles كيف تعاملت معي كأمر مسلم به لسنوات
    Beni hafife alıyorsun. Open Subtitles أنت تأخذني كأمر مسلّم به
    - Sakın sağlığını hafife alma. Open Subtitles لا تأخذ صحتك كأمر مُسلّم به.
    Her şeyi hafife alırlar. Open Subtitles يأخذون كل شيء كأمر مسلم به.
    İnsanlar her şeye kesin gözüyle bakıyor. Open Subtitles يأخذون كل شيء كأمر مسلم به.
    Kaptan Vane'in adamızdaki talihsiz ancak kaçınılmaz bir gerçek olduğunu kendime tekrarlardım. Open Subtitles سأعلم نفسي أن أرى القبطان (فاين) كأمر مؤسف وتغيير لا مفر منه لمشهدنا.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more