| 2018'de Musa kart üç yıl hapis cezasına çarptırıldı. | TED | في عام 2018، حُكم على موسى كارت بالسجن لمدة ثلاث سنوات. |
| Kazadan sonra kız bana bir kart verdi. | Open Subtitles | بعد إصطدامى بسيارة الفتاة نزلت الفتاة من السيارة واعطت لى كارت |
| Siyah kartı değil kırmızı kartı takip et. Bu siyah, bu da siyah. | Open Subtitles | لقد قُلت شاهد الكارت الاحمر وليس الكارت الاسود هذا كارت أسود و هذا كارت أسود |
| Peki bana Amerikan Ekspres kartını uzat ve fişini al. | Open Subtitles | ولماذا لا تخرج كارت إئتمان إكسبرس الذهبى الذى لديك وتتصل برجل الشاشة ذى الإبتسامة العريضة |
| Şimdi, en kötü el senindir eğer senin bir yüksek kartın varsa ve hiçbir tane uyan yoksa. | Open Subtitles | الان .يجب ان تتعلم قليلا ان اسوء مجموعة تكون معك انك يكون معك كارت واحد قوي ولا شيئ مثله |
| Hadi şimdi beraber Doyle Carte Opera şirketinin yeniden doğuşuna gidelim. | Open Subtitles | دعنا نعيد النظر في ولادة فرقة دويلي كارت أوبرا كومباني |
| - Günaydın. - Her bir kart bir fırsat demek tamam mı? | Open Subtitles | صباح الخير كل كارت هو بمثابة فرصه, أليس كذلك؟ |
| Gömleğimin üstünde, üzerinde ismimin yazılı olduğu ince, plastik bir kart görüyor musunuz? | Open Subtitles | هل ترى كارت بلاستيكى ملصق على قميصى و علية اسمى ؟ |
| 15 yılda sadece doğumgününde güzel bir kart ve hediye. | Open Subtitles | كل ما تعرفينه كارت تهنئة وهدية لطيفة في عيد ميلادك الـ 15 |
| 15 yılda sadece doğumgününde güzel bir kart ve hediye. | Open Subtitles | كل ما تعرفينه كارت تهنئة وهدية لطيفة في عيد ميلادك الـ 15 |
| Herhangi bir renkten bir kart göstercegim ve gittikçe hizlanacagim. | Open Subtitles | ساريك كارت وتقول لى نوعه سوف اسرع واسرع بالكروت |
| Beni kredi kartı canavarı mı sanıyorsun? | Open Subtitles | أتعتقد أنّ هذا كل ما أفعله ؟ أنا مُجرّد مبزّرة لديها كارت إئتمان |
| Bir hafta içindeki kredi kartı satışlarını bulun. | Open Subtitles | الحياه صعبه ، اسحبى كل كارت ائتمان تم العمل به فى الاسبوع الماضى |
| Bundan harika bir Noel kartı olur. Fotoğraf makinemi getir, Sven. | Open Subtitles | هذا يجعلها كارت معايدة رائع احضرى الكاميرا يا سفن |
| Ambrose, kameranın hafıza kartını bir zarfa koydu. | Open Subtitles | مبروس يريه شئ ما أمبروس قام بإخراج كارت ذاكرة من الكاميرا ووضعه في مظروف |
| Hugh, Nekhorvich'in hafıza kartını al. | Open Subtitles | يو , حافظ على كارت الذاكرة الخاص بداكوفيتش |
| - Kredi kartın yok ama avukatın var. | Open Subtitles | ليس عندك كارت إئتمان وتقول أن عندك محامى؟ |
| Sınırsız iyimserliğin cesaret verici Carte. | Open Subtitles | تفائلك غير المحدود مصدراً (للإلهام يا (كارت |
| Kredi kartım var. Burada kalabiliriz. | Open Subtitles | انتظر، انني لدي كارت ائتمان، ونستطيع أن نبقي هنا |
| Başımı ağrıtıyor. Tatlım, kredi kartımı kullandım, o yüzden gitmek zorunda değilim. | Open Subtitles | عزيزتى لقد إستعملت كارت الإئتمان حتى لا أضطر للدخول |
| Kredi kartları sorun çıkarıyor mu? | Open Subtitles | انت تعرف ماكينة كارت ألآئتمان ؟ |
| Beni dinleyin. Bu sabah metroda çalınan kredi kartından uyarı aldılar. | Open Subtitles | إستمعوا, لقد جائتنا إشاره أن كارت الإئتمان أُستخدَم الذى سُرق هذا الصباح فى الأنفاق |
| Makas kartını sildim ve kağıt kartına ihtiyarın kanını sürdüm. | Open Subtitles | لقد أزلت كارت المقص ووضعت دماً على كارت الورقه |
| Bu günlerde görünüşe göre siz çocuklara tıbbi marihuana kartınız sayesinde bedava duman verilmiş. | Open Subtitles | هذه الأيام ، يبدو انكم يا أولاد تُعطون مبخرة مجانية مع كارت المارجوانا الطبية |
| İt herifin teki zaten. Carter'ı 12 saatte restoranından attım. | Open Subtitles | هو وغد، جعلت كارت يخرج من المطعم خلال 12 ساعة |
| Geriye bakınca, Bay Cartwright'ın patlamaya hazır bağırsaklarından bir şeylerin olacağını anlamam gerekirdi. | Open Subtitles | بالنظر إلى ما سبق, فيجب علي أن أدرك أن أمعاء سيد كارت رايت الإنفجارية كانت دلالة على أمور قادمة ترجمة : مازن الطويل |
| Bir arkadaşım oradan bana kartpostal göndermişti. | Open Subtitles | صديق لي أرسل لي من هناك كارت تذكاري |
| Hiç kartvizit bırakmadılar. | Open Subtitles | الم يتركوا اى كارت اعمال؟ |