İyi ki de çok az şirket felaket getiren yangınlara teslim oluyor. | TED | الآن ولحسن الحظ، قليل من الشركات يستسلم بسبب حريق كارثي |
Öncü raporlar; bu gezegendeki okyanusları kurutmanın, mevcut yaşam üzerinde felaket etkisi yaratabileceğini gösteriyor. | Open Subtitles | سيكون له تاثير كارثي على الحياة الموجودة هنا |
Bak, sen de biliyorsun ki, kadınlar bana geldiklerinde hep felaket olmuştur. | Open Subtitles | ..إسمع، تعرف أنه حين يتعلق الأمر بالنساء لدي سجل كارثي |
Çocukluğu boyunca taciz edilmiş ya da başından feci bir olay geçmiş olabilir. | Open Subtitles | ربما بسبب سنين من الاساءة اليه كطفل او حدث كارثي |
Ancak bu sağlam maddenin bir zayıflığı var: Her yıl on milyarlarca dolarlık bir maliyete yol açan Yıkıcı bir çatlamaya eğilimlidir. | TED | ولكن هذه المادة القوية لديها نقطة ضعف: إنها معرضة لتشقق كارثي يكلف عشرات مليارات الدولارات للصيانة كل عام. |
Gezegenin katastrofik kopması yüzünden ölecek bir insan çoktan doğdu. | Open Subtitles | هناك من وُلِد بالفعل وسيموت بسبب فشل كارثي في الكوكب. |
Rehineleri karaya çıkardılarsa müdahalenin sonu felaket olur. Nihai kararımı durumu öğrenince vereceğim. | Open Subtitles | الهجوم سيكون كارثي لو ان بحارتنا قد تم ارسالهم لليابسة |
En nihayetinde burada çalışan herkesi etkileyecek bu felaket karara karşı çıkmak için bir tavsiyede bulunamadın mı? | Open Subtitles | ألم تنصحهم ان هذا قرار كارثي والذي بنهاية المطاف سيؤثر على كل من يعمل هنا؟ |
felaket gibi bir şeyin olması 30 da bir ihtimal gibi görünüyor. | Open Subtitles | بدا أن هناك فرصة من ثلاثين في حدوث شئ كارثي |
felaket bir şey olsaydı hatırlardım sanırım. | Open Subtitles | و أعتقد انى كنت سأتذكر لو ان شئ كارثي حدث |
Yalnız, şaşırmış jet sosyete kaybettiği ailesini unutmaya çalışarak felaket romantik seçimler yapar. | Open Subtitles | وحيدة , مشوشة , رحالة قامت بخيار رومنسي كارثي محاولةً تعويض فقدان والديها بحب هذا الفلسطيني |
Bir felaket tehdidini yayması için deli bir adam tut ve dünya panik olana kadar bekle. | Open Subtitles | توظيف رجل مجنون لإطلاق تهديد كارثي ومن ثم الإنتظار فترة كافية حتى يفزع العالم |
Depom dağınıktı ama bir düzenim vardı. Bu ise felaket. | Open Subtitles | خزانتي كانت فوضوية ، لكن كان لدىّ نظام هذا أمر كارثي |
Bizim hayatta kalmamız için hayati 9 gezegensel sınır belirlediler. Sonra bizim için geri dönülemez bir felaket niteliğindeki bu limitleri aşmadan ne kadar ileri gidebileceğimizi ölçtüler. | TED | عرّفوا تسعة حدود لكوكبنا حيوية لبقائنا ومن ثم قاسوا لأين يمكننا الذهاب كأقصى حد قبل تجاوزنا نقاط التحول أو الحدود القصوى التي ستقودنا إلى لا رجعة أو حتى إلى تغيير كارثي. |
Asansörün kaybedilmesi, raporumuzdan alıntı yapıyorum "sabit uçuşun imkansız, kurtarmanın ihtimal dışı olduğu "feci bir olaydır." | Open Subtitles | مما أجبر الطائرة على الهبوط فقد هذه العجلة و كما إقتبس من التقرير بأنه حدث كارثي مما يجعل إستقرار الطائرة مستحيل |
Blake on sene önce adaylık kazanmıştı ve feci şekilde kaybetmişti. | Open Subtitles | بليك ترشح منذ عقد من الزمان و خسر بشكل كارثي |
Bu betonda, küçük çatlaklar bile çeliği aşındıran ve Yıkıcı çöküşe neden olan su, oksijen ve karbondioksiti kanalize edebilir. | TED | في هذه الخرسانة، حتى الشقوق الصغيرة قد تمرر الماء، الأكسجين، وثاني أكسيد الكربون الذي يتلف الحديد فيؤدي إلى انهيار كارثي. |
Deniz seviyesindeki büyük artışların gezegen için katastrofik sonuçları olabilir ama aynı zamanda beklenmeyen başka etkileri de vardır. | Open Subtitles | يُعتبر ارتفاع مستوى البحر الكبير كارثي في حد ذاته للكوكب، |
Sanayileşen ülkelerde uykunun mahvedilmesi sağlık ve refahımızın hatta çocuklarımızın güvenliği ve eğitimi üzerinde felakete yol açabilecek etkiler doğuruyor. | TED | ونقص النوم في جميع الدول الصّناعية له تأثير كارثي على صحتنا وعافيتنا، وحتى على سلامة تعليم أطفالنا. |
Çünkü felaketle sonuçlanacak, her zaman olduğu gibi. | Open Subtitles | لأنه سوف ينتهي بشكل كارثي. كان دائما يفعل معك. |
Gezegende afet boyutlarında bir değişikliği başlatma vakti geldi. | Open Subtitles | الآن حان الوقت... نقوم بتغير كارثي بحالة الكوكب |
Ancak burada ölümüne oynadığımızdan zaafının sonuçları çok korkunç olabilir. | Open Subtitles | ولكن في هذا السباق بالخصوص، كارثي تماماً، بما أننا نلعب على أمر عظيم، |
Dr. Carthew, hastanın yanına gidin. | Open Subtitles | دكتور (كارثي) ، أَقترح بأن تعود إلى مريضك |