"كان في" - Translation from Arabic to Turkish

    • vardı
        
    • da
        
    • O
        
    • daydı
        
    • 'ın
        
    • yaşındaydı
        
    • olduğunu
        
    • taydı
        
    • daymış
        
    • içindeydi
        
    • deydi
        
    • 'de
        
    • onun
        
    • yaşındayken
        
    • zamanlar
        
    Bir ara park yerinde tökezleyip düşen bir adam vardı. Open Subtitles لقد جاء لي رجلا كان في رحله ثم وقع بالحديقه
    Her sene Amerika'da 14 kişi astımdan ölüyor. 90'lardaki rakamının üç katı. Ve hemen hemen hepsi araba egzozundan kaynaklanıyor. TED أربعة عشر الأمريكيين يموتون كل يوم من الربو، ثلاثة إضعاف مما كان في التسعينات، وتقريبا كله قادم من عوادم السيارات.
    O ana kadar, Bassam, Nazi Soykırımının bir efsane olduğunu sanıyordu. TED حتى تلك اللحظة فكر بسام أن الهولوكوست كان في الغالب أسطورة.
    Ve Samantha, Raw'daydı - işi pişirmeye hazırdı. Open Subtitles وسامانثا كان في الخام، استعداد للحصول على الأشياء الطهي.
    Çoğu Cronus ve Sokar'ın hizmetinde olanlardı, ama birinde Olokun'un işareti vardı. Open Subtitles أكثرهم كان في خدمة كرونوس وسوكار لكن أحدهم كان علية علامة ألوكون
    74 yaşındaydı ve biri ona gerçekten tecavüz etmeye kalkışmış gibiydi. Open Subtitles كان في 74 من عمره و حاول أن يغتصب شخص ما
    Tefecilerine para ödemeyenler ortadan kaybolmaya başladığında... bütün gazetelerde Nicky'nin adı vardı. Open Subtitles و عندما اختفى زبائن بعض المرابين اسم نيكي كان في جميع الصحف
    Cebinde bir not vardı, ve O kampüsün diğer tarafındaydı. Open Subtitles ملاحظة الانتحار في جيبها هو كان في وسط حرم الجامعة
    -Hindistan'da hayran olunacak bir düşünce belki ama İngiltere'nin yeşil alanları kesinlikle fazladan Open Subtitles شعور طيب لو كان في الهند مثلا و لكن في حقول انجلترا الخضراء
    Ama dün, cüzdanım ve eşimin çantası çalındı, kupon da cüzdanımdaydı. Open Subtitles ولكن في البارحة محفظتى ومحفظة زوجتى سرقت والوصل كان في المحفظة
    O zaman da, Voss, Mayport Donanma Üssü'ndeymiş. 16 kilometre uzakta. Open Subtitles عندما كان في محطة طيران بحرية مايبورت والتي تبعد عشرة أميال
    Ya görünüşte münferit olan her nesne, aslında O nesnenin dünyamıza girip çıkan daimi dalgasının bir parçası ise? TED ماذا لو كان كل جسم يبدو معزولا كان في الواقع مجرد موجة مستمرة من هذا الكائن مارة عبر عالمنا؟
    Bazen onca acının yok olması ile O kadar meşgul oluyorum ki başta bana çok uzak olan neşeyi unutuyorum. TED و أحيانا، أكون محتلا بمتعة كبيرة أنسانيها الألم و الذي كان في بادئ الأمر جزءا غير ذي أهمية بالنسبة لي
    Ben doğum yaparken O başka bir kadınla Mayorka'daydı. Open Subtitles وفي الوقت الذي جاء فيه الطفل كان في مايوركا مع امرأة أخرى
    Richter üç hafta önce Barcelona'daydı. Open Subtitles قبل ثلاثة أسابيع، ريتشتر كان في برشلونة.
    16 Haziran mı dedin? Marie ve Thomas'ın öldürülmesinden dört gün sonra. Open Subtitles كان في 16 يونيو ، يعني بعد مقتل ماري وتوماس بأربعة أيام
    Bu fotoğraf çekildiğinde 94 yaşındaydı. TED كان في الرابعة و التسعين من عمره عندما التقطت له هذه الصورة.
    Oradayken, ağırlıksızlığın nasıl bir şey olduğunu tecrübe edebilmesi için kendisini salıverdik. TED و عندما كان في تلك الحالة ، تركناه لكي يجرب حقيقة اللاجذبية.
    Doğum sırasında Irak'taydı. Ama konuştuk. Open Subtitles كان في العراق عندما أنجبتها، ولكننا تحدّثنا عن ذلك.
    Patrick Cavanaugh Galicia'daymış. Open Subtitles لقد بحثت عن الاسم باتريك كافانو كان في غليسيا الاسبانية
    Bana aptal, hain, bela, amc.k ve çirkin adam denmiş ve bu sadece bir e-posta içindeydi. TED تمت تسميتي بالغبية، الخائنة، الكارثة ورجل قبيح جداً وهذا كان في ايميل واحد فقط
    O -- aa -- 2005'deydi. Daha idealisttim O zaman. Open Subtitles هذا كان في 2005 كان مثالي اكثر عندما كنت اصغر
    Anlaşılan, eskiden ordudaymış. Siz de selam verin, bakalım ne yapacak? Open Subtitles على ما يبدو كان في الجيش رد التحية وسترى ما سيفعل
    O kasanın içindeki her neyse, biri onun için geri dönmüş. Open Subtitles أحد ما جاء إلي هنا لأيّ ما كان في تلك الخزنة
    Ama hiç kimsesi yokmuş. Hatta kendisi de 3 yaşındayken ölmüş. Open Subtitles اتضح أنه ليس لديه و قد مات عندما كان في الثالثة
    ...kilide olan anahtar bir zamanlar bendeydi ama kasamdan çalındı. Open Subtitles مفتاح ذلك القفل كان في حوزتي لكنه سرق من خزانتي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more