"كان قريب" - Translation from Arabic to Turkish

    • çok yakındı
        
    • yakınmış
        
    • çok yakın
        
    • yaklaştığını
        
    • oldukça yakındı
        
    O çok yakındı, O olduğunun farkına varamadım. Open Subtitles -كيف؟ كان قريب بمتناول اليد لم أكن أدرك أنه سيكون المُختار
    Lanet olsun, çok yakındı. Open Subtitles اللعنة, لقد كان قريب
    Kahretsin, çok yakındı. Open Subtitles اللعنه , هذا كان قريب
    Ve lekelerin sıçrama şekli gösteriyor ki bu cep telefonu onu bıçaklayan kişiye çok yakınmış. Open Subtitles و الإنتشار يشير أن الهاتف كان قريب جداً ممن طعنه، ، كأنه كان على وسطه.
    Aiden ve kuzeninin çok yakın olduklarını biliyorum. Open Subtitles علي كل حال خذي ما يكفيكي من الوقت أنا أعم إنه كان قريب جدا من إبنة خالته
    Babamın telefonu cevaplamaya ne kadar yaklaştığını tahmin edemezsin. Open Subtitles انتى لاتعرفى كيف ابى كان قريب جدا للاجابة على هذا التليفون
    Onların ölecek olması oldukça trajik bir olay çünkü ikisi de kazanmaya oldukça yakındı. Open Subtitles إنعم قريبين من الموت المحقق وخاصه بشكل مأسواوي لأن كلاهما كان قريب من الفوز
    Pekala. Bu çok yakındı. Open Subtitles هذا كان قريب جدا
    ve Borz'un bunun hakkında bir şeyler bilebileceğini düşündüm benimle çalışırken bu işe bulaşmış insanlara çok yakındı. Open Subtitles وأعتقد أن (بورتز) يعلم بهذا الأمر كان قريب من بعض الأشخاص عندما كان يعمل لدي وقد يكون متورطًا
    Vay, bu çok yakındı. Open Subtitles هذا كان قريب
    Bu çok yakındı. Open Subtitles ذلك كان قريب
    Bu çok yakındı. Open Subtitles هذا كان قريب.
    Bu çok yakındı. Open Subtitles هذا كان قريب.
    Belli ki, onu bulan koşucu az kalsın ona çarpıyormuş, patikaya çok yakınmış. Open Subtitles علي ما يبدو أن صياد البط من وجده كاد أن يتعثر لقد كان قريب من الطريق
    Çok yakınmış. Open Subtitles لقد كان قريب.
    çok yakın olduğum birinde de aynı yüzükten vardı. Open Subtitles شخص ما كان قريب منى يمتلك نفس الخاتم
    çok yakın olduğum birinde de aynı yüzükten vardı. Open Subtitles شخص ما كان قريب منى يمتلك نفس الخاتم
    Lawrence'ın kırılma noktasına yaklaştığını görüyordum. Open Subtitles وأعتقد أن لورنس كان قريب جداً من نقطة الإنهيار كان ذلك واضحاً
    Orgazma yaklaştığını haber verme konusunda başarısız oldu... Open Subtitles فشل في التواصل، إلى أي مدى كان قريب من بلـوغ الأورغازم...
    Çift katlı otobüs, bu oldukça yakındı. Open Subtitles الحافلة ذات -الطابقين , هذا كان قريب!
    oldukça yakındı. Open Subtitles كان قريب جدا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more