"كان هناك شيء" - Translation from Arabic to Turkish

    • bir şey varsa
        
    • bir şey vardı
        
    • Bir şeyler
        
    • bir şey var
        
    • şey varsa o
        
    • bir şey olsaydı
        
    • şeyler vardı
        
    • tek şey
        
    • bir şey oldu
        
    • bir şey olup
        
    Milli Teşkilat'ta iken öğrendiğim bir şey varsa, o da nasıl yemek yapılacağıdır. Open Subtitles إن كان هناك شيء واحد تتعلمه في الحرس الجمهوري ، فهو كيف تطبخ
    Bak, eğer bana söylemek istediğin bir şey varsa, şimdi bir şansın var. Open Subtitles انظروا ، إذا كان هناك شيء تريد لتقول لي ، الآن هي فرصتك.
    Hep etrafımı çevreleyen kara bulut gibi bir şey vardı. Open Subtitles لطالما كان هناك شيء مثل سحابة سحابة سوداء تُخيّم عليّ
    Etrafımı çevrelemiş kara bulut gibi bir şey vardı hep. Open Subtitles لطالما كان هناك شيء مثل سحابة سحابة سوداء تُخيّم عليّ
    Bu kızın derinliklerinde Bir şeyler vardı ve bunu açığa çıkartmak istiyordum. Open Subtitles كان هناك شيء في هذه الفتاة أريد أن أكشف له عن نفسي.
    Sence bu hard diskte değerli bir şey var mıydı? Open Subtitles إعتقد كان هناك شيء شيء ثمين على ذلك القرص الصلب؟
    Eğer bir şey olsaydı,şimdiye kadar gitmiştir herhalde. Open Subtitles على أي حال إذا كان هناك شيء فقد ذهب الآن حسن.
    Onunla ilgili bilmem gereken bir şey varsa, şimdi duymak istiyorum, lütfen. Open Subtitles إذا كان هناك شيء بشأنه ويجب عليّ معرفته، فأود سماعه الآن، رجاء
    Ve eğer bir şey varsa eminim iyileşmeyecek bir değildir. Open Subtitles و إن كان هناك شيء فأنا متأكد من قابليته للعلاج
    Senden öğrendiğim bir şey varsa o da bana göre doğru olduğunu düşündüğüm şeyi yapmalıyım ve sonuçlarını kafama takmamalıyım. Open Subtitles إذا كان هناك شيء واحد تعلمته منكَ فهو أني يجب أن أقوم بالشئ الذي اراه صحيحا ولا أقلق بشأن العواقب
    Senden öğrendiğim bir şey varsa o da bana göre doğru olduğunu düşündüğüm şeyi yapmalıyım ve sonuçlarını kafama takmamalıyım. Open Subtitles إذا كان هناك شيء واحد تعلمته منكَ فهو أني يجب أن أقوم بالشئ الذي اراه صحيحا ولا أقلق بشأن العواقب
    Fakat bu önemli değildi, çünkü şimdi yaralarımdan çok daha fazla içimi yakan bir şey vardı. TED لكن ذلك لم يكن يهم، لأنني الآن كان هناك شيء في داخلي يشتعل و كان حجمه بداخلي أكبر من كل إصاباتي.
    Ama bu dergiye girdiğimde, rahatsız edici olan bir şey vardı ve devam etti. TED لكن عندما تصفحت هذه المجلة, كان هناك شيء مزعج نوعا ما , واستمر ذلك لاحقا.
    Orada beni oraya çeken bir şey vardı. TED كان هناك شيء في ذا المكان قد اجتذبني اليه.
    - Kafanın içinde söylediklerini kontrol edebilmene yarayacak Bir şeyler olsaydı.. Open Subtitles إلا إذا كان هناك شيء في رأسك للسيطرة على الأمور تقوله.
    Ben yatağa gittim, ve aralarını düzeltmek için yapabileceğim Bir şeyler olsun istedim. Open Subtitles رغبة بالذهاب للفراش كان هناك شيء يمكن أن أفعله لحل الأشياء التي بينهم
    Anne,sana ,bana söylemediğin bir şey var mı dediğimde sen hayır,yok demiştin. Open Subtitles أمي لقد سألتكِ عن النقاط الغامضة إذا كان هناك شيء تخفينه عني
    Bildiğim bir şey var ise o da bilim ile dinin iyi geçinemediğidir. Open Subtitles إن كان هناك شيء واحد أعرفه سيكون هو : العلم والدين لا يختلطان
    Eğer bir şey olsaydı,şimdiye kadar gitmiştir herhalde. Open Subtitles على أي حال إذا كان هناك شيء فقد ذهب الآن حسن.
    Beceremeyeceğim tek şey varsa o da bir kızı ayartmaktır. Open Subtitles إن كان هناك شيء أنا عاجز عنه الآن, فسيكون محاولة إغواء فتاة ما.
    Yolculuğunuz sırasında garip bir şey oldu mu? Open Subtitles هل كان هناك شيء غريب في رحلتك ؟
    İşlerin nasıl gittiğini ve yapabileceğim bir şey olup olmadığını merak etmiştim. Open Subtitles كنت أتساءل كيف كانت تسير الأمور لو كان هناك شيء يمكنني فعله

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more