| bir adam vardı harika bir adamdı ve bunları durdurmuştu. | Open Subtitles | كان هنالك رجل ذلك الرجل الرائع و قد أوقف كل هذا من الحدوث |
| Onun kapısını yumruklayan bir adam vardı ve ondan sonra her şey berbat oldu. | Open Subtitles | كان هنالك رجل يضرب الباب وهذا الشيء الذي أفسد الأمر. |
| Ve o muharebede eline diğerlerinden çok daha fazla kan bulaşmış bir adam vardı. | Open Subtitles | و في تلكَ المعركة، كان هنالك رجل يده ملطخة بالدماء أكثر من أي شخص آخر |
| Elinde pirinç düğmeli mavi bir ceket olan bir adam ve Amerikano sipariş eden bir adam vardı. | Open Subtitles | . كان هنالك رجل يرتدي معطفاً ازرق بأزرارٍ نحاسية . و الرجل الذي طلب القهوة الأمريكية |
| Bir zamanlar Chandler adında Biri vardı, karısı onu tam kalbinden vurmuştu. | Open Subtitles | كان هنالك رجل يُدعى تشاندلر قتلته زوجته من الداخل. |
| Eski apartmanımda Johnny karı kılıklı diye bir adam vardı. | Open Subtitles | تعلم كان هنالك رجل في حيي القديم جوني تشيكستوب |
| bir adam vardı sadece, yanında kız yoktu. | Open Subtitles | لقد كان هنالك رجل , لكن لم توجد فتاة معه |
| Geçen gün yaşlı bir adam vardı. | Open Subtitles | في يوم ماضٍ، كان هنالك رجل أكبر سناً |
| - bir adam vardı. Kaçıyor. | Open Subtitles | لقد كان هنالك رجل في بيتنا لقد هرب |
| Çocukluğumda burada yaşarken beni çok korkutan çılgın bir adam vardı. | Open Subtitles | لمّا كنتُ صغيرة... وأعيش هنا... كان هنالك رجل... |
| Gemiye binen bir adam vardı. | Open Subtitles | كان هنالك رجل على متن ذاك القارب |
| Orada herkesi korkutan bir adam vardı da. | Open Subtitles | كان هنالك رجل أخاف الجميع. |
| Cenaze alayında bir adam vardı. | Open Subtitles | كان هنالك رجل بموكبها |
| İçinde bir adam vardı. | Open Subtitles | داخل الضوء كان هنالك رجل |
| bir adam vardı, bilmiyorum. | Open Subtitles | كان هنالك رجل. لا أعلم. |
| bir adam vardı, bilmiyorum. | Open Subtitles | كان هنالك رجل. لا أعلم. |
| Sana söz veriyorum kız kardeşimin bana verdiği gibi. Cade diye bir adam vardı. | Open Subtitles | أعدك كما وعدتني أختي، كان هنالك رجل اسمه (كيد). |
| "Shawshank" çıktıktan sonra, mahkumlardan bir sürü mektup aldım çoğu övgü doluydu ama bir adam vardı 50 tane falan mektup yolladı çıktığında beni götten "Shawshank"leyeceğini yazıyordu. | Open Subtitles | بعد صدور (إصلاحية شاوشانك)، توصلت برسائل من سجناء، أغلبيتها عبارات مدح، لكن كان هنالك رجل بعث لي حوالي 50 رسالة يقول أن عند إطلاق سراحه، |
| Bacaların üstünde koruması olan makineli tüfekli Biri vardı. | Open Subtitles | لقد كان هنالك رجل في أعلى المدخنة يطلق علينا وابلاً من الرصاص بواسطة بندقيّة رشاشة. |
| Bir zamanlar Dünya'nın gerçek yaşını aramaya çıkan Biri vardı. | Open Subtitles | في أحد المرات, كان هنالك رجل وكان يبحث عن العمر الحقيقي للأرض |
| Biri vardı, terapisti. | Open Subtitles | كان هنالك رجل, طبيب نفسي |