"كان ينتظر" - Translation from Arabic to Turkish

    • bekliyordu
        
    • bekliyor
        
    • bekliyordum
        
    • bekledi
        
    • beklerken
        
    • bekliyormuş
        
    • 'ın beklediği tekne
        
    Sonra Amanda bildiği tek dünyaya döndü, Billy de onu bekliyordu. Open Subtitles وعاد إلى عالم واحد، مما ويعرف أين بيلي كان ينتظر كانتون.
    Bu lafı birine söylemek için tüm hayatı boyunca bekliyordu. Open Subtitles لقد كان ينتظر طوال حياته ليقول ما قال لشخص ما
    Bu adam bu restoranda yemek yemek için aylardır bekliyor! Open Subtitles هذا الرجل كان ينتظر ليأكل في هذا المطعم منذ شهور
    Sırada kaç kişi var, birileri mi bekliyor, umrunda değil. Open Subtitles ولا يعبـأ إن كان ينتظر خمسمائة أو ألف شخص.
    Aramanızı sabırsızlıkla bekliyordum. Open Subtitles أنا الوالد الوحيد الذي كان ينتظر اتصالك بفارغ الصبر
    Yunuslardan intikam almak için uygun zamanın gelmesini bekledi. Open Subtitles ولقد كان ينتظر الوقت المناسب حتى يعود اليهم وينتقم
    O hız treni kuyruğunda beklerken çıktım geldim. Open Subtitles بينما كان ينتظر في الطابور . للقطار السريع ، تَركتـه
    Hemen de yapabilirmiş ama büyük bir zafer bekliyormuş. Open Subtitles قال إنه كان يريد ان يفعل ذلك من قبل لكنه كان ينتظر نصرا كبيرا
    - Planladığımız gibi Özel Ajan Barnes'ın beklediği tekne. Open Subtitles حيث العميل بارنز كان ينتظر كما خططنا.
    Senin onu istediğin gibi o da seni istiyor. Seni bekliyordu. Open Subtitles هو يريدك كما تريديه انت لقد كان ينتظر قدومك
    Senin onu istediğin gibi o da seni istiyor. Seni bekliyordu. Open Subtitles هو يريدك كما تريديه انت لقد كان ينتظر قدومك
    Doğru kişiyi bekliyordu. Hepimiz gibi. Open Subtitles لقد كان ينتظر المرأة المناسبة فقط ، مثلنا جميعا
    Sizin tanıştığınız yaz Kramer'in yerinde oturmuş bekliyordu. Open Subtitles الصيف الذي تقابلتما فيه, في هذا الصيف كان ينتظر لدي طاوله عند كريمر
    Otelde Samantha da kendi paketinin teslimatını bekliyordu. Open Subtitles العودة إلى الفندق، سامانثا كان ينتظر لتسليم من بلدها.
    Ama sen onu bıraktığında, o da evin civarında bekliyorduysa muhtemelen benim gitmemi bekliyordu. Open Subtitles ولكن ما أقصده أنه ربما كان ينتظر بالخارج حتى أرحل من المحتمل أنه كان ينتظر رحيلى
    Herkes gelmesi gerekeni bekliyor ama hiçkimse bu yüzden kaygılanmıyor. Open Subtitles الجميع كان ينتظر مجيئه, ولكن لم يكُنوا قلقين.
    700 yıldır burada bekliyor. Open Subtitles الأمر الرائع في هذه الحجر الجميل أنه كان ينتظر عودة الملك منذ سبعمائة سنة
    - Şimdilik hayır. Para yağmasını sağlayacak başarı öyküsünün olmasını bekliyor. Open Subtitles كان ينتظر ريثما يحصل على قصص ناجحة بما فيه الكفاية حتى يقدمها
    Altı yıldır idamını bekliyor. Open Subtitles انه كان ينتظر تنفيذ حكم الإعدام لمدة ست سنوات
    Yaklaşık 2 yıldır kalp nakli bekliyor. Open Subtitles لقد كان ينتظر عملية زراعة القلب منذمايقاربسنتين.
    Aramanızı sabırsızlıkla bekliyordum. Open Subtitles أنا الوالد الوحيد الذي كان ينتظر اتصالك بفارغ الصبر
    4 milenyum aslanı bekledi Sen olabilirsin Open Subtitles لالف عام كان ينتظر الاسد القادم ربما كنت انت
    beklerken onun bunu öğrendiğinde bana yapacaklarını düşündüm. Open Subtitles الكثير كان ينتظر , والتفكير ماذا سيحصل لو ازعجته ثانيه
    Görüşme yapacak adam cep telefonumu aradı. Görüşmek için beni bekliyormuş. Open Subtitles لقد إتصل مقابلي على هاتفي الخلوي كان ينتظر ليتحدث معي
    - Planladığımız gibi Özel Ajan Barnes'ın beklediği tekne. Open Subtitles حيث العميل بارنز كان ينتظر كما خططنا.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more