"كتاباً" - Translation from Arabic to Turkish

• bir kitap
• kitabını
• kitaba
• kitaptı
• kitabın
• roman
• - Kitap
• kitap mı
• kitabımı
• de kitap
• tane
• romanı
• kitabı

Altı yaşındayken bir gün balta girmemiş ormanlar hakkında bir kitap okumuştum.
ذات مرة، عندما كنتُ في عمر السادسة قرأتُ كتاباً عن الغابة البدائية

Bak Chris bir kitap okudum; kadınlar Venüs'tenmiş o yüzden şunları al:
قرأت كتاباً يقول أن النساء من كوكب الزهرة لذا إجلب لها الآتي:

Bu sadece bir kütüphaneye girip bir kütüphane kitabını çıkarmak içindi.
وكان هذا الأمر هو أن تذهب فقط للمكتبة وتأخذ كتاباً.

Eğer Tanrı sana hayatı göstermek isterse. kitaba ihtiyacın yoktur.
إذا أراد الله أن يكشف الحياة لك لن يحتاج كتاباً

Yardımcısının bulduğu... çok eski bir kitaptı,
ما وجده الخادم كان كتاباً قديماً

Önce bütün gazetelerde haberi çıktı, sonra hakkında bir kitap yazdılar ve kitabın kaseti çıktı, sonra masaüstü oyunu.
فى بادىء الأمر كنت فى كل الصحف, وبعدها ألّفوا كتاباً عنها, وبعدها الكتاب على شريط, وبعدها لعبة الطاولة,

Afrika'da CIA'nin tarihi üzerine bir kitap yazıyor. İsimleri açığa verecek.
إنه يؤلف كتاباً عن قصة الوكالة في إفريقيا، و سيذكر أسماءً..

Öğrenmek istediğin zaman bir kitap alman gerekmez. Biriyle konuşursun.
عندما تريد التعلم، لا تقرأ كتاباً تكلم مع شخص ما

Babam bu turla ilgili bir kitap yazdığını söyledi. Yazar mısın?
أخبرني أبي أنك تؤلف كتاباً عن هذه الرحلة, هل أنت كاتب؟

Kemoterapi sırasında, Bronnie Ware'in bir kitabını okudum, ölüm döşeğindeki insanların dilekleri ve pişmanlıkları hakkındaydı.
أثناء علاجي الكيميائي، قرأت كتاباً لبراوني وير التي تحدثت عن أمنيات وحسرات من هم على فراش الموت.

"Mastürbasyon ve Antisosyal Davranışlar" kitabını yazan adam.
ألف كتاباً عن إنتقاص الذات والسلوك اللا إجتماعي

Git gazeteni yada kitabını oku! Boş ve sıkıcı hayatına dön!
اقرأ جريدة أو كتاباً عد لحياتك الفارغة المملة

Hiçbir kitaba asla dokunmadığın izlenimini edindim.
لقد أخذت انطباعاًأنك لن تلمس كتاباً ثانيةً

Bence eğer bu kitaba bir şans vermezlerse bu işten anlamıyorlar.
أتعلمين؟ هم لن يعرفوا كتاباً جيداً إن لم يكن

Katibinin bulduğu, tarih öncesine ait bir kitaptı.
ما وجده الخادم كان كتاباً قديماً

Bir çizgi roman yarattık. Bu çizgi romanda kahramanlar bu hikayeleri yaşıyorlardı ve kızları regl ile eğlenceli ve sürükleyici bir şekilde eğitiyorlardı.
فقررنا أن نبدع كتاباً مصوراً، حيث تمثل الشخصيات الكرتونية هذه القصص و تثقف الفتيات عن الحيض بطريفة ممتعة و مشوقة.

- Kitap yazmak için maaşlı izine ayrıldım.
لقد أخذت أجازة من العمل لكي أؤلف كتاباً.

Tatilde 20 kitap okumaya karar verdim 20 kitap mı ?
لقد قررت قراءة عشرين كتاباً خلال هذه العطلة عشرون؟

Kütüphanede kitabımı değiştiririm, yemek yerim ve genelde sinemaya giderim.
أستعير كتاباً وأتناول الغداء و غالباً أذهب إلى السينما

Muhteşem bir hayal gücüm var ama yine de kitap yazmadan önce tonla araştırma yapıyorum.
لديّ خيال رائع حتى الآن لا أزال أقوم بطنٍّ من الأبحاث عندما أكتب كتاباً

Bir tane kitabı kirlettin, diğerini çalacaksın, paranı geri isteyeceksin ve bu sana göre ödeşmek oluyor.
تدنّس كتاباً وتسرق آخراً وتطالب باسترجاع نقودك وتعتبر ذلك تساوي.

Evde cinayet romanı okuyordum, aslında.
بالواقع كنتُ أقرأ كتاباً عن لغز جريمة قتل

Bir fincan çay içip.. ..o sabah Boots'tan aldığım kitabı okuyordum.
كنت أشرب كوباً من الشاي وأقرأ كتاباً حصلت عليه من المكتبة