Orada söylediğin şey çok tatlıydı. Çok dokunaklıydı. Neredeyse söylediğine inandım. | Open Subtitles | كان كلاماً لطيفاً ما قلتيه هناك، مؤثر للغاية كدت أن أصدقه |
Bunu, bana Neredeyse ölmek üzere olduğum günü hatırlatması için taşıyorum. | Open Subtitles | إنني أحمل هذه معي لأتذكر اليوم الذي كدت أن أموت به |
Dün Neredeyse yüzümü asit dolu bir lavaboda yıkıyordum, hatırladın mı? | Open Subtitles | أتذكر حينما كدت أن أغسل وجهي بالأمس في مغسلة مليئة بالحامض؟ |
Az kalsın başarıyordun, evlat. Az kalsın yapıyordun. Bu senin ilk üçlün. | Open Subtitles | كدت أن تفعلها يا فتى كنت على وشك أن تؤدى أول ثلاثية |
Evet, tekerlekli sandalye ile giderken konuşamazsın. Az kalsın arabama çarpıyordun. | Open Subtitles | لا، لا يمكنك، ليس وأنت تمشي بهذا كدت أن تصطدم بسيارتي |
Dr. Mullis yaptığı deneylerden bahsediyordu ve Az daha bilimadamı olacağımı hatırladım. | TED | كان الدكتور موليس يتحدث عن تجاربه وأدركت بأنني كدت أن أصبح عالماً |
Bana ateş ettiğin için bu ikisini alıyorum. Özür dilerim. Az daha vuruyordum. | Open Subtitles | ـ سأخذ هذا وهذا لأنّك أطلقت النار عليّ ـ آسف، كدت أن أصيبك |
Popeye almaya çalıştı. Nerdeyse s.kini kaybediyordu. | Open Subtitles | ذلك القواد حاول أن يغتصبني, كدت أن أقطع ذكره |
Neredeyse başarıyordum. Tüneldeki ışığı ve geri kalan her şeyi görmüştüm. | Open Subtitles | لقد كدت أن أصل، لقد رأيت الضوء في النفق وكل شيء. |
Neredeyse kralin ayagina iserken sövalye olan ilk adam olacaktim. | Open Subtitles | كدت أن أكون أول رجل يقضي إربه على حذاء الملك |
Neredeyse ölüyordum. Komadaydım. İki yıl boyunca hastanede kaldım ve tekrar yürüyebilmek için 36 ameliyat geçirdim. | TED | لقد كدت أن أموت، كنت في غيبوبة، بقيت في المستشفى لسنتين، و خضعت ل 36 عملية جراحية لأتمكن من السير مجدداً. |
Su kanalında o kadar çok tövbekar vardı ki, yarısı Neredeyse boğulacaktı. | Open Subtitles | كانت قناة الري تمتلئ بالمخطئين الراغبين فى التّوبة كدت أن أُغرِق ما يقرب من نصفهم |
Su kanalında o kadar çok tövbekar vardı ki, yarısı Neredeyse boğulacaktı. | Open Subtitles | كانت قناة الري تمتلئ بالمخطئين الراغبين فى التّوبة كدت أن أُغرِق ما يقرب من نصفهم |
Tobruk yakınlarında susuzluktan Neredeyse öleceğini ve Rusya'da Az kalsın donarak öleceğini biliyoruz. | Open Subtitles | نحن نعلم أنك كدت أن تموت من العطش بالقرب من طبرق و تقريباً تجمدت حتى الموت في روسيا |
Sahibinin beyaz halısına meyve suyu döküp Az kalsın bebeğini öldürüyordu. | Open Subtitles | سكبت العصير على سجادة المالكة البيضاء و كدت أن أقتل ابنها. |
Eylül 2015 tarihiydi, Az kalsın ayağımı kaybedecek olduğum ciddi bir motosiklet kazası geçirmemden yaklaşık 2 ay sonra. | TED | حدث هذا في شهر تموز من عام 2015، وبعد شهرين تقريباً منذ كدت أن أفقد قدمي في حادث دراجة نارية خطير. |
Bir seferinde Az kalsın o şeye çarpıp boynumu kırıyordum. | Open Subtitles | كدت أن أكسر عنقي على هذه الأشياء مسبقًا. |
Dikkatli ol adamım. Az kalsın beni vuruyordun. | Open Subtitles | كن حذراً يا رجل أنت كدت أن تصيبني هذه المرة |
Az daha delirecektim, sonra size rastladım ve her şey bir anda yoluna girdi. | Open Subtitles | كدت أن أجنّ تمامًا ومن بعدها قابلتك، وبطريقة ما كل شيء غدا جيدًا |
En son senden yardım istediğimde Az daha işinden oluyordun. | Open Subtitles | آخر مرة طلبت فيها مساعدتك كدت أن تفقد وظيفتك |
En son senden yardım istediğimde Az daha işinden oluyordun. | Open Subtitles | آخر مرة طلبت فيها مساعدتك كدت أن تفقد وظيفتك |
Geçen sene Nerdeyse 400. olacaktım Forbes dergisinde. | Open Subtitles | على أية حال، كدت أن فوربس 400 في العام الماضي. |