| Ben de diyorum ki bir kızı yatağa atmak için beyaz yalan uyduran ilk erkek sen değilsin. | Open Subtitles | وأنا أخبرك لن تكون الرجل الأول الذي يقول كذبة بيضاء ليعاشر فتاة |
| Tamam. Biraz beyaz yalan kimseyi öldürmez. | Open Subtitles | حسنا، كذبة بيضاء صغيرة لم تقتل احد |
| Küçük bir beyaz yalan kimseyi incitmez. | Open Subtitles | كذبة بيضاء صغيرة لم تؤذي أحداً أبد |
| Burada beyaz yalanlar olacaktır, ama ben genellikle siyah giyerim | Open Subtitles | اعتقد انها كذبة بيضاء بالاضافة ان لدي عملي |
| Sadece dizimizi yayına sokmak için beyaz bir yalan söyledik | Open Subtitles | لقد كانت كذبة بيضاء صغيرة لانقــاذ العرض من الالغاء. |
| Biliyorum fakat bu sadece küçük bir beyaz bir yalandı. | Open Subtitles | أعرف ، ولكن تلك كانت مجرد كذبة بيضاء صغيرة |
| Küçük beyaz bir yalanın nasıl iyi olabileceğini gördün mü? | Open Subtitles | هل ترى كيف يمكن أن تكون كذبة بيضاء صغيرة جيدة؟ |
| Nereye gittiğimiz hakkında pembe yalan söylemiş olabilirim. | Open Subtitles | ربما أكون قد قلت كذبة بيضاء صغيرة بشأن أين نحن ذاهبون |
| Sanırım teknik olarak bir çeşit beyaz yalan söyledim. | Open Subtitles | ...افترض أن ما قلتُه تقنياً كان نوع من كذبة بيضاء |
| -Oğlumuzun öldüğünü söyledi. Buna beyaz yalan denir. | Open Subtitles | كانت كذبة بيضاء |
| Peki, dürüst olmaya çalışacağım, fakat, uh bilirsin, bazen küçük beyaz yalanlar öyle çıkıverir işte. | Open Subtitles | لا، نعم أحاول أن أكون صادقاً، لكن... أحياناً كذبة بيضاء صغيرة، تنزلق من حين لآخر |
| beyaz bir yalan karşılığında ebedi gençliğe kavuşacaktım. | Open Subtitles | أكثر كذبة بيضاء صغيرة في مقابل الشباب الأبديّ |
| beyaz bir yalan bu ülkenin morali için birçok iyi şey yapabilir. | Open Subtitles | كذبة بيضاء تصنع الكثير من الأشياء الجيدة للروح المعنوية لهذه البلاد |
| Düğünümüzü tam bir saçmalık yapmak adına, seni tekrar göremeyeceğim diye bir rahibe beyaz bir yalan söyeleyemem. | Open Subtitles | لم ترد أن تقول كذبة بيضاء صغيرة لقس لن تراه بعدها أبداُ ولكن تجعل من زواجنا مهزلة كبيرة ؟ |
| Biliyorum beyaz bir yalandı ama kendine bir bak. | Open Subtitles | أعنى ، اعرف أنها كذبة بيضاء لكن ، أعنى انظر اليك |
| Hayatımda istediğim tek şey polis olmaktı ve bu şehir için iyi şeyler yapabileceksem ufak bir yalanın ne zararı var? | Open Subtitles | وما شأن كذبة بيضاء طالما ستمكنني إفادة هذه المدينة؟ |
| Telefonda konuşurken birkaç pembe yalan söyledim. | Open Subtitles | لقد أخبرتك كذبة بيضاء على الهاتف لمرتين |