Gizliliğinin ve karargâhının ifşa olması, sevgilinin öldürdüğün aşkının çifte ajan olması... | Open Subtitles | من سيهتم، بأن غطائك تم كشفه إكتشاف قاعدتك السرية، شريكك المتوفى والحبيب السابق لحبيبتك كان عميلا مزدوجاً |
Sudan'daki gizliliğimin ifşa olduğundan eminim. | Open Subtitles | انا متأكد جدا ان غطائي في السوداني تم كشفه |
En azından, konuyu açığa çıkarırız. Gerisini sadece Donanma biliyor. | Open Subtitles | هذا كل ما أستطيع كشفه على الأقل أما الباقي فالبحرية تعرفه فقط |
Mike'ın kimliği açığa çıktı mı çıkmadı mı bilmiyoruz. | Open Subtitles | ونحن لا نعرف إذا كان غطاء مايك بالواقع تم كشفه او لا |
Buna rağmen kardeşim her gün ortaya çıkan katıksız dehşeti yaşadı. | Open Subtitles | حتى إن أخي كان يعيش كل يوم في خوف بإن يتم كشفه |
Siz, özellikle bunu aramadıkça fiilen ortaya çıkarmak imkânsızdır ancak ışınlama kullanılarak taşın içinde aşırı derecede iyi bir kapanma meydana getirilebilir. | Open Subtitles | والذي يسبب إنسداد رفيع جدا داخل الحجر وهذا تقريباً يستحيل كشفه إلا إذا كنت تبحثي عنه |
Vücudunuzun çoğu sağlıklı hücreler olduğundan dolayı tespit edilen DNA'nın çoğu da sağlıklı hücrelerden oluyor. | TED | بينما معظم خلايا جسمكم سليمة، فإن معظم الحمض النووي الذي يتم كشفه سوف يكون من خلايا سليمة. |
İnsan görünümündeler... Teriyle, ağız kokusuyla, her şeyiyle. tespit etmek çok zor. | Open Subtitles | ويبدو بشرياً، العرق، رائحة فم كريهة كل شيء يصعب كشفه |
Sonuçta, birisi kafanıza silah dayadığında ifşa olduğunuzdan emin olmanın tek bir yolu vardır. | Open Subtitles | بعد كل شيء،الطريقة الوحيدة للتأكد من أن غطاءك تمّ كشفه عندما يضع شخص ما رصاصة في مؤخرة رأسك |
Ama asil affedemedigim şey sagladigimiz adreslerin ifşa olmuş olmasi hakkinda uyarilmamiş olmamiz. | Open Subtitles | أنه لم يتم تحذيرنا أن العنوان الذي تم تزودينا به تم كشفه |
Savaş Odasına sağlanan bağlantının ifşa edilmediğini son bir kez daha teyit etmek istediler. | Open Subtitles | أرادوا الحصول على تأكيد نهائي بأن التصنت على غرفة الحرب لم يتم كشفه |
Onu ifşa edecek olursan yaptığın her şeyi ifşa ederim. | Open Subtitles | وإن حاولت كشفه فسأكشف كل شيء فعلته |
Köstebeğimizin kimliğinin açığa çıktığına inanacak nedenlerimiz var. | Open Subtitles | و لدينا إستنتاج نظنه أن موظف قضيتنا قد تم كشفه |
Siz FBI zorbaları pis yalancılar olduğunuzu açığa çıkarmasın diye her şeyi yaparsınız. | Open Subtitles | وأنتم أيها المباحث الفدرالية العدوانيون ستفعلون أيّ شيء لتحمون أنفسكم من كشفه لكم على حقيقتكم الكاذبة القذرة. |
Ajan Mulder'ın kendinde neyi açığa çıkarmış olabileceğini kamu soruşturması ya da uzaylı ırk veya ırklarıyla teması kontrol eden uzun zamandır süregelen bir komployu doğrulayabilecek veya inkâr edebilecek ne bulmuş olabileceğini ancak tahmin edebilirdim. | Open Subtitles | يمكنني فقط أن أخمن بالذي كشفه العميل مولدر بطريقته الخاصة,: ما يمكن أنه وجده ليؤكد أو ينفي,: ما حسبه لمدة طويلة أن يكون مؤامرة للسيطرة.. |
Yerimizin açığa çıktığına dair bir şey duydum. | Open Subtitles | تلقيت إخبارية تقول موقعنا تمّ كشفه. |
Ve tam bu şekilde, şirin kızın çirkin yalanı ortaya çıktı. | Open Subtitles | و لأجل ذلك السر القبيح للفتاة الجميلة تّم كشفه |
70'lerin radikal kaçaklarından olan Nicholas Sloan Albany'de ortaya çıktı. | Open Subtitles | يقول الخبر عن نيكولاس سلاون المتطرف الهارب من السبعينات تم كشفه في بلدة ألباني |
Hiçbir harcaması sorgulanmaz, haklarındaki hiçbir dedikodu basılmaz sırlarının hiçbiri ortaya konmaz. | Open Subtitles | لا يتم التحرى على اى نفقات، لا يتم طباعة أي شائعة، لا يوجد سر تم كشفه. |
Ama birçok diplomatik ajanımızın kimliği ortaya çıktı. | Open Subtitles | على الرغم من أن الغطاء الدبلوماسي للعديد من ضبّاطنا تم كشفه |
Bu arkadaş her kimse, zor tespit edileceğe benziyor. | Open Subtitles | سيكون من الصعب كشفه هذا الشخص أسود البشرة |
Eğitilmiş ve kurnaz bir düşmanla uğraşıyoruz yeteneklerinin kanıtı ise, iyi gizlenebilmesi ve istihbarat ya da ailesi tarafından tespit edilememesidir. | Open Subtitles | إننا نتعامل مع عدو متمرِّس و ماكر كما يتضح من قدرته في المحافظة على غطاء عميق لم تتمكن الوكالة أو عائلته من كشفه |
Bu da kaynağın tespit edilemeyecek kadar hızlı sindirildiğini gösterir. | Open Subtitles | و الذي يعني فحسب إنّ العامل المسبب يتحلل بسرعة بحيث لا يمكن كشفه |