"كلبه" - Translation from Arabic to Turkish

    • köpeğini
        
    • köpeği
        
    • köpeğinin
        
    • köpeğine
        
    • köpek
        
    • köpeğiyle
        
    • köpeğinden
        
    • köpeğe
        
    • köpeklerini
        
    • köpeğim
        
    • Köpeğinde
        
    • köpeğin
        
    • künyesini
        
    Hayır, köpeğini çaldığımız gangster herif hastaneye gelip onu öldürdü. Open Subtitles كلا ، رجل العصابات الذي معنا كلبه ذهب و قتلها
    Buradaki akrabalarının tersine köpeğini kaltağı yapan bir adamdan korkum olmaz benim. Open Subtitles بخلاف أقاربك هنا، لا أخشى من أى إنسان يستغلّ كلبه وكأنه مومس
    Sabah koşu yapan biri bulmuş. köpeği bulunca deli gibi havlamış. Open Subtitles أحد المتريضين مر هذا الصباح و قال ان كلبه أصيب بالجنون
    Kör olmadan önce , köpeği not kağıtlarını ateşe attı. Open Subtitles قبل ان يموت كلبه الاعمى احرق الكلب جميع مخطوطاته في النار
    Bu yüzden ölen köpeğinin derisinden ve yaşlı bir rakunun kuyruğundan Open Subtitles لذا فقد صنع له قبعة جديدة ولينة.. من جلد كلبه الميت..
    Eve gelen hippi köpeğine pire otu vermiş. Open Subtitles والهيبيز الذي عاد الى وطنه وأعطى البراغيث كلبه.
    O bir köpek, Bobby. Ondan pire kapmak ister misin? Open Subtitles انها كلبه بوبي ، هل تريد ان تنقل لك البراغيث؟
    Korkmuş bir çocuk annesinden sıyrılıp evine doğru köpeğini almak için koştu. TED ابتعد صبي عن والدته ليعود مسرعاً إلى البيت ليجلب كلبه الذي كان خائفاً بشكل واضح
    Onunsa durup, köpeğini Ona geri vermelisin. Open Subtitles إذا كان كلبه هنا فعليك أن تقف وتعطيه إياه
    Geçen sene ziyaretine gittiğimde köpeğini kaybetmişti. Open Subtitles عندما زرته في العام الماضي، وكان قد فقد للتو كلبه.
    Seni üzen veya köpeğini ezip geçen biriymişim gibi değil. Open Subtitles ولا داعي لتقول آسف ولا تبدو مثل شخص يبحث عن كلبه
    köpeğini getireceğini söylemişti. Open Subtitles قالَ بأنّه كَانَ ذاهِباً إلى إجلبْ كلبه.
    Bu davada da susturma emirleri çıkarttırıp, ihlalden dava açıp onu, seni, bizi, köpeğini, köpeğin veterinerini bir davada birleştirip 10-15 sene süründürürler. Open Subtitles وسوف يمنعونه وأنت و نحن و كلبه الأليف وطبيب الكلب يربطونه في قضايا لمدة 10 أو 15 سنة أنا أقول لك
    Pek çok şeyi hatırlamıyordu. Kendi köpeği onu tanımadı. Open Subtitles عجز عن تذكر أشياء كثيرة حتى كلبه لم يميزه
    Onunla köpeği için evlendiğini söyle canım. Open Subtitles قولي لي يا عزيزتي إنك تزوجته من أجل كلبه
    Hiç. köpeği ile top oynayan bir adam vardı. Ben de onları izliyordum. Open Subtitles لاشيء, كان هناك رجل يلعب بالكورة مع كلبه, كنت أشاهد ذلك.
    Böylece onu kurtaran sadık köpeği onu yukarı çıkartır ve orada konuşmasını yapar. Open Subtitles و حينما يتجمع الناس فإن كلبه المخلص الذي أنقذه.. -يقوده إليهم ليلقي الخطاب..
    Bir erkek için en gururlu günlerden biri köpeğinin üniversiteye gittiği gündür. Open Subtitles اليوم الأكثر فخرا من حياة الرجل هو عندما كلبه يذهب إلى الكلية
    O kuduz köpeğinin pisliğini temizleyecek cesareti var demek. Open Subtitles كان يجب ان يتحلى بالشجاعة ويأتى لتنظيف ما فعله كلبه المجنون
    O adam, köpeğine kendi dilinden fıstık ezmesi yalatırsa da geçerli miymiş? Open Subtitles أهي صحيحة حتّى عندما يترك الرّجل كلبه يلعق زبدة الفول السّودانيّ من على لسانه؟
    Gamsız köpek hayatı yıkıldı. Belki sonsuza dek. Open Subtitles عالم كلبه الهانئ مرّة حُطّمَ، ربما إلى الأبد.
    Ona baksana, küçük aptal köpeğiyle oturuyor. Open Subtitles انظري إليه، جالس هناك مع كلبه الصغير الغبي
    Adam ve köpeğinden uzak duruyor. Open Subtitles أنظر كيف تدير وجهها للرجل الذي ينزه كلبه
    Sonra köpeğe dönmüş ve o esnada köpek de ona dönmüş ve... Open Subtitles ثم نظر خلفه ليرى كلبه و فوجئ بالكلب يلتفت اليه ويقول
    Demek istediğim, kardeşlerini öldürebiliyorlar ama köpeklerini öldüremiyorlar. Open Subtitles أعني ، أنه قد يقتل أخاه ولكنه لا يستطيع قتل كلبه
    Ölmüş köpeğim gibi görünen adam ki bu beni şimdiden üzdü. Open Subtitles يبدو ان كلبه قد مات للتو وهذا يجعلني نوعاً ما حزينة
    Muhtemelen bir şey çıkmayacak ama Köpeğinde GPS vericisi olduğunu öğrendik. Open Subtitles على الأرجح أنه لا يعني شيئاً، لكننا علمنا للتو أن كلبه كان يمتلك واحداً من أجهزة التعقب
    Peki Phoebe, şimdi babanı arayıp köpeğin iyi olduğunu söyleyecek misin? Open Subtitles الان استتصلين بوالدك وتخبرينه ان كلبه بخير؟
    Hatta künyesini cesedin yanına bırakmış. Open Subtitles حتى إنه ترك طوق كلبه بجانب الجثة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more