Bir çeşit marka sadece seçtiği partnerini besliyor, diğeri ikisini de. | TED | أحدى المقتنيات يُطعم بعا فقط الشريك الذي يختاره، والآخر يطعمهما كليهما. |
Dünya ise bunu yapanın Mars olduğunu iddia edecek, Kuşak ikisini de suçlayacak. | Open Subtitles | الأرض ستدعي أن المريخ من قام بذلك الحزام سيقوم بإلقاء اللوم على كليهما |
Her ikisi de muhteşem ve arada ortaya çıkan bilgisayarlar hariç, neredeyse aynı. | TED | كليهما رائعة ومتشابهة إلى حد كبير، عدا الذي حدث فيما بين أجهزة الكمبيوتر. |
Her ikisi de olabilir. İkisini de güvene almamız gerek. | Open Subtitles | حسناً ، قد يكون أى منهما علينا الوصول إلى كليهما |
Ondan bahsederken aslında her ikisinden bir ekip olarak bahsediyorum. | TED | لكن عندما أتكلم عنه، أنا فعليا أتحدث عن كليهما كفريق. |
Ama asıl zafer, ikisinin de hayatta olmasıydı. | Open Subtitles | لكن كليهما منتصران بما أنّهما لازالا على قيد الحياة. |
Bu iki çocuk arasındaki büyük farklılıklara rağmen, melodi kafalarında benzer duyguları çağrıştıracaktır. | TED | وعلى الرغم من الاختلافات الكبيرة بين هذين الطفلين سيلامس اللحن كليهما بنفس الطريقة. |
Bir sonraki sabah her ikisine de birer mektup yazdım ve Shabana Azmi cevap verdi ve gelip benim ilk şovumun açılışını yaptı, tam 12 sene önce. | TED | وفي الصباح التالي عندما اتضح ذلك كتبت رسالة إلى كليهما وردت شبانا أزمي على تلك الرسالة وحضرت لتعلن انطلاقة المعرض الأول الخاص بي قبل 12 سنة ماضية |
Eğer ikisini de öne yerleştirirsek çok yakın olup şiddetli arklanmaya yol açabilirler. Bu nedenle bundan kaçınmalıyız. | TED | إذا استبدلناهم كليهما من الأمام، سيكونونان قريبين جدًا ويسبب انحناء بسيط، لذلك نريد أن نتجنب ذلك. |
ve hatta daha fazla karbonhidrat. Ve böylece yüzde daha düşük, gerçek tutar daha yüksek, yani amaç her ikisini de düşürmek. | TED | وسكريات أكثر. صحيحٌ أن النسبة أقل, لكن الحجم الفعلي أعلى وهكذا فإن الهدف هو الحد من كليهما. |
İkisini de vurdu. Marshall'ı ara. Duydun mu? | Open Subtitles | لقد أطلق النّار على كليهما بدعوة من المارشال، أتسمعنى؟ |
Seçeneğim yok. O zaman ikisini de yok edeyim. | Open Subtitles | ليس لدينا خيار آخر لهذا أتوقع أن يرحلا كليهما |
Her iki işi de tam istediğiniz gibi hayal edin, ikisi de birbirinden daha iyi değil. | TED | تخيل الوظيفتين كما شاء بحيث أن كليهما ليس بأفضل من الآخر. |
Her ikisi de uyuşturucu bulundurmaktan göz altına alındı. | TED | تم القبض على كليهما لحيازتهما المخدرات. |
İkisi de aynı dişi çektirmiş. | Open Subtitles | وقد اصابهما مرض الأسنان فى نفس الضرس وقد تم خلع هذا الضرس من كليهما |
Sağlıkçılar yolda onları hayata döndürmüşler ancak her ikisinden de bilinçli tepki alamıyoruz. | Open Subtitles | قام المسعفون بإنعاشهما فيطريقهمإلىهنا , لكن لا يوجد أيّة استجابة إدراكية من كليهما |
İkisinin de söylediği, aracı görmüşler ve hiçbir şey duymamışlar. | Open Subtitles | كليهما يقولان أنهما شاهدا السيارة و لكن لم يسمعا شيئا عن الحادث |
Eğer bu görev için yan yana duran iki maymuna da salatalık verirseniz, bu görevi arka arkaya 25 kere yapmaya istekliler. | TED | وإن أعطيت كليهما خيارة على المهمة، السعدانان جنبا إلى جنب، مستعدان للقيام بهذا 25 مرة بالتتابع. |
Eğer kartları doğru oynar ve bana bakkal listesini verirsen, bir gün her ikisine de sahip olursun. | Open Subtitles | لو لعبت بأوراقك جيداَ وأحضرت لي أغراضي فربما تحصلين على كليهما ذات يوم |
ve kadınlar, her ikisine ve aralarındaki her şeyin etkisine katlanmak zorundalar. | TED | وعلى المرأة أن تتعايش مع آثار كليهما وجميع ما بينهما. |
Dolandırıcılık ve manipülasyon bozukluğun karakteristik özellikleridir sen ikisinde de sivriliyorsun. | Open Subtitles | الخداع و الإحتيال هما الصفتان الأساسيتان ،للفوضى و أنت تمتلك كليهما |
Burada ikisiyle de yüzleşme fırsatı veriyoruz. | Open Subtitles | هنا نحن نعطى الناس الفرصة لمواجهة كليهما |
Her ikiside kalplerdekini ifade eder. | Open Subtitles | واقدار كليهما يعتمد على ان يظهر القلب كليهما ام لا |
Harekete geçiyorum. İkisini birden kaybedemeyiz. | Open Subtitles | سأدخل إلى المكان ، فنحن لا يمكننا أن نفقد كليهما فى آن واحد |
Ancak birisinin veya her ikisinin birden tekrar başı belaya girerse, o şeyi kapatmak için ne gerekiyorsa yapılmasını size emrediyorum! | Open Subtitles | أفهم هذا، ولكن إذا واجه أحدهما أو كليهما متاعب مُجدداً.. فإني آمركم باتخاذ الإجراءات الضرورية.. |
Kim bilir kaç kişinin hapsi boyladığını öldüğünü ya da her ikisinin de başlarına geldiğini gördü. | Open Subtitles | الرب وحده يعلم كم من الأشخاص قد حبسو أو قتلو أو كليهما |