| Yok, en iyisi uzatmadan burada bitirmek. Sen de ben de kurtuluruz. | Open Subtitles | كلّا ،من الأفضل أن أنهي الأمر الآن ،وأخرجنا من حالة البؤس هذه. |
| Yok ya, hizmetçimin keyfini yerine getirmeye çalışıyordum. Bugün doğum günü de. | Open Subtitles | حسنٌ، كلّا لست مشغولاً أبداً، أنني أقيم حفله عيّد ميلاد لخادمتي فحسب |
| - Hayır. - Arkasından yaklaştın ve onu sırtından vurdun. | Open Subtitles | كلّا - لقد تسللتِ من خلفه وأرديته من الخلف - |
| - Hayır, ben hiçbir yere gidemem. | Open Subtitles | كلّا, كلّا, لا استطيع أن أذهب إلى أيُّ مكان |
| Yanlışlıkla delersek haberimiz bile Olmaz. | Open Subtitles | كلّا إذا فعلنا ذلك لن نعرف أبدا ما خطبه. |
| - Şimdi değil, Olmaz. | Open Subtitles | وننتقل بها إلى عدةِ اقدام؟ ليسَبعد,كلّا. ماذا؟ |
| Yok hayır tüm evin şirketin uydu bölümüne dönüşmesini istiyorum. | Open Subtitles | كلّا ، أريدُ المنزلَ بالكامل أن يكونَ .قسم تابع للشركة |
| Yo, gerek Yok. Bunların hepsine bakmak çok zaman alır. | Open Subtitles | كلّا , ليسَ هُنالِكَ داعٍ , سيتطلّبُ وقتًا طويلاً لكي ألقي نظرة على كلّ ذلك. |
| Hayır,incilin ilk beş kitabını insanları Yok etmekle geçiriyor. | Open Subtitles | كلّا, لقد خصّص الخمسة أسفار الأولى لإبادة الناس |
| Aman Tanrım, tabii ki Yok. Uzun zamandır uyuşturucu almıyorum. | Open Subtitles | يا إلهي, كلّا, لم أستخدم المخدّرات منذ زمن |
| Yok, Yok. Bu kadar erken gelmez eve. Tamam. | Open Subtitles | , كلّا كلّا, لم يسبق وكان .في البيت في هذا الوقت المبكر, حوّل |
| Hayır, orada değil. Yatak odasında da Yok. | Open Subtitles | كلّا, ليس هُناك ولا في غرفة النوم أيضاً. |
| - Hayır, bebek bakıcısına ihtiyacım Yok. Hele kontrol edemediği sinir sorunları olan birine hiç Yok. | Open Subtitles | كلّا ،أنا لستُ بحاجة لجليسة أطفال، وبالتأكيد ليس واحد يكّن أمور التعصب هذه. |
| - Hayır, benzersiz görünürler ama vücut vücuttur ve gerçekçi olmak zorundasın. | Open Subtitles | كلّا, إنهم يبدون فريدون و لكن الجسد هو الجسد ذاته يجب أن تكوني واقعية |
| - Hayır, beni her yerde öpmeni istiyorum. | Open Subtitles | كلّا, كلّا, أريد أن تقبِّليني في كلِّ مكان |
| - Hayır, on yıllar süren koma vakaları duymuştum ama normali bu değil. - değil zaten. | Open Subtitles | كلّا, أعني, لقد سمعت أن الغيبوبة تستمر لعقود |
| - Hayır ama çoklu organ yetmezliğinden ölecek. | Open Subtitles | سينفجر ؟ كلّا, و لكنّه سيعاني من فشل العديد من أعضاءه الداخلية |
| Hayır tatlım, benden bir şeyler saklarsa Olmaz. | Open Subtitles | كلّا يا حبيتي، ليس طالما يخفي عنّي شيئًا. |
| - Hayır Olmaz, bunu yapamazsın. | Open Subtitles | .كلّا لايُمكنُ ذلِك .كلّا.. لايُمكنكِ فعلُ ذلك |
| - Olmaz. Amaç görünmemek zaten. | Open Subtitles | كلّا, القصد هو أن لا تتم رؤيتنا |
| - Ama onu kahraman yapan bu değil, değil mi? | Open Subtitles | لكن ذلك ليس ما صنع منه بطلًا، أليس كذلك؟ كلّا. |
| Olumsuz. | Open Subtitles | {\fnAdobe Arabic}.كلّا |
| Hayır, Olamaz, bu çocukları ailelerine geri götürün. | Open Subtitles | كلّا, كلّا, خذ هؤلاء الأطفال كلّهم واِرجعهم إلى ذويهم |