Eğitimlisiniz, bu kolluk ve gömlek ile bir öğretmen veya postacı olabilirsiniz. | Open Subtitles | أنت مثقف وتستطيع العمل كمعلم في كرجل بريد وترتدي لبس أنيق |
Bir kadın olarak itibarımı bana verirken bir öğretmen olarak bütün itibarını yitirmiştin. | Open Subtitles | لاعطائي كرامتي كأمرأة فَقدت كُل كرامتك كمعلم |
Bay Yang, ben daima sizin Duk-moo'nun öğretmeni, benim dostum olduğunuzu düşündüm. | Open Subtitles | السيد ينانغ, دائما اعتبرتك كمعلم لدوك موو و صديقا لي. |
öğretmenlik işimi ve karımı kaybettikten sonra elimde sadece bu kaldı. | Open Subtitles | وهذا كل مالدي بعد أن خسرت زوجتي ومهنتي كمعلم |
Bay Lozzi ünlü bir hoca. Seni kabul ederse piyano çalacaksın. | Open Subtitles | السيد لوزي مشهورٌ جداً كمعلم ...ولو قبلك كتلميذة لديه |
Eğitimci kimliğine önem verdiğini gösteriyor. | Open Subtitles | ذلك يخبرنا انه يقدر نفسه كمعلم |
Ve Tim Chuck'ı çok severdi, hep onu takip ederdi, Chuck'ı bir akıl hocası olarak görürdü. | TED | كان تيم يحب تشك؛ ويتبعه كثيرًا في الأرجاء، وينظر إلى أخيه تشيك كمعلم. |
Dinleyin, çocuklar, ahbaplar,... beni sadece bir öğretmen olarak görmenizi istemiyorum. | Open Subtitles | أسمعوا يا أولاد يا شباب أنا لا أريدكم أن تفكروا في كمعلم لكم |
Hepimiz Will Schuester'ın bir lisede öğretmen olmaması gerektiğinde aynı fikirdeyiz. | Open Subtitles | كلنا نتفق بأن ويل شوستر ليس لديه أي هدف من العمل كمعلم في ميكنلي |
Bir öğretmen olarak burada bulunma sebebim, nasıl öğreneceğinizi öğretmek. | Open Subtitles | أظن بأن قيمتي كمعلم هي تعليمكم طرق التعلم |
Oldukça tatsızdı. Ama 17 yaşımda Afrika'ya gönüllü bir öğretmen olarak geri döndüm. Küçük bir ülke olan, Lesothoya, o zamanlar ırkçı Güney Afrikalılar tarafından çevriliydi. | TED | كانت تجربة مملة . و لكنني عدت لأفريقيا و في عمر السابعة عشر , كمعلم متطوع لتيلوسوتو , و هي بلد صغير محاط آنذاك بالفصل العنصري في جنوب افريقيا |
Birinize otorite, yani laboratuvar önlüklü adam diyor ki, " öğretmen olarak görevin bu adama öğrenecek malzeme vermek. | TED | وعندها يخبرك ممثل السلطة، الشاب الذي يرتدي معطف المختبر، "مهمتك كمعلم هي أن تعطي هذا الشخص مادة ليتعلمها. |
Muhtemelen Danimarkalı bir öğretmen kılığında. | Open Subtitles | من المحتمل بانة يتنكر كمعلم دانماركي. |
Şey, anaokulu öğretmeni için... bir yer açıldı geldim. | Open Subtitles | أنا, حسناً, ...كانت هناك فرصة للعمل كمعلم روضة للأطفال |
Öyleyse Roger Ascham'ı onun öğretmeni olarak atayacağım. O da bizlerden biri. | Open Subtitles | روجرآشهام كمعلم لها أنه أيضا واحد منا |
Bir koç, tarih öğretmeni ve her yönden bir ilham kaynağı olarak. | Open Subtitles | كمدرب و كمعلم تاريخ و كـ(ملهم) في جميع النواحي. |
Bay Forrester... eğer bir öğretmenlik görevi isteyecek olursanız... | Open Subtitles | سيد فورستر هل يهمك أمر منصب كمعلم |
öğretmenlik mi yapacaksın? | Open Subtitles | حصلت على وظيفة كمعلم هنا، أليس كذلك ؟ |
Neil Perry'nin ölümüne neden olan Bay Keating'in, öğretmenlik mevkiini apaçık şekilde kötüye kullanmasıydı. | Open Subtitles | كان استغلال السيد (كيتينغ) الواضح لموقعه كمعلم ما أدى لوفاة (نيل بيري) |
Bay Lozzi ünlü bir hoca. Seni kabul ederse piyano çalacaksın. | Open Subtitles | السيد لوزي مشهورٌ جداً كمعلم ...ولو قبلك كتلميذة لديه |
Eğitimci de oldum ama bunları biraz hareketle karıştırmak istedim. | Open Subtitles | و كمعلم أيضاً لكني كنت أشارك بالعمليات |
Tabii bunda cerrahi becerisi kadar, hocası olarak benim de payım var. | Open Subtitles | بالطبع، الأمر فقط ينعكس علي كمعلم كما ينعكس على مهاراته الجراحية. |
McGee, beni akıl hocası olarak görüyor. | Open Subtitles | إنه كمعلم بالنسبة لي |