Bu ailenin içinde, ortaya çıkmayı bekleyen, daha iyi bir aile olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | عجبًأ، كنت أعلم أن بداخل هذه العائلة أن هناك عائلة أفضل تحاول الخروج |
O bilmese de ben John'un doğal bir lider olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | كنت أعلم أن جون قائد بالفطرة حتى لو لم يكن يعلم |
Emma'nın daha iyi bir hayata ihtiyacı vardı ve bunun, onun fırsatı olduğunu biliyordum. | TED | إيما كانت تحتاج حياة أفضل، و كنت أعلم أن هذه هي فرصتها. |
Burasının batan gemileri ve düşen uçaklarıyla ünlü olduğunu biliyordum, dalgalarla orada sürüklenirken, birazcık endişelenmeye başladım. | TED | كنت أعلم أن هذا المكان يشتهر بغرق السفن والطائرات الأرضية، وبينما كنت أطفو هنالك، بدأت أتوتر قليلاً. |
Kötü bir şeyler olduğunu anlamıştım. | Open Subtitles | كنت أعلم أن هناك شيئا سيئا قد حدث |
diyordu. Bense en çok ihtiyaç olanın temiz su erişimi olduğunu biliyordum. | TED | وأنا كنت أعلم أن ما يحتجنه أكثر هو الماء الصالح للشرب. |
Başka bir nedeni olduğunu biliyordum zaten. Bana kızmamıştın. | Open Subtitles | كنت أعلم أن هناك سبب آخر لم تكن غاضبا مني البتة |
Böyle bir şeyi gördüğüm çok nadirdir. Askerlerin hasta olduğunu, birçoğunun çok hasta olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | سبق ورأيت هذا المشهد فقد كنت أعلم أن أكثر الرجال كانوا مصابين بدوار البحر |
Silah zevkimizin ortak olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | كنت أعلم أن أدواتنا تتشابه فى صناعة الأسلحة |
Çünkü duymak istediğin şeylerin bunlar olduğunu biliyordum! | Open Subtitles | لأننى كنت أعلم أن هذا ما تريد أن تسمعه أنت |
Çünkü duymak istediğin şeylerin bunlar olduğunu biliyordum! | Open Subtitles | لأننى كنت أعلم أن هذا ما تريد أن تسمعه أنت |
Bunun gidilecek yol olduğunu biliyordum içime doğdu | Open Subtitles | لقد أنقذت فيل من تكافؤ الفرص لقد كنت أعلم أن هذا الأفضل فى أحشائى |
Fazla kolay olduğunu biliyordum. Daha fazla Jaffayı halletmiş olmanız gerekirdi. | Open Subtitles | كنت أعلم أن الأمر سهل يمكنك أن تحصل على جافا أكثر من ذي قبل |
Seni sevmemin bir sebebi olduğunu biliyordum. Ben Gibbs. | Open Subtitles | لا شـيء كايت ، كنت أعلم أن هناك سـبب لمحبتي لك |
İşte! Büyük patlamayla ilgili bir espri olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | هذه هي، لقد كنت أعلم أن هناك مزحة كبيرة وراء هذا |
Lumely denen adamda bir sorun olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | كنت أعلم أن هناك شيء خاطىء مع ذلك الرجل لوميلي |
Ben kalbimde doğru olduğunu biliyordum. Çok geç olmadan oradan gitmem gerekiyordu. | Open Subtitles | لكن في قلبي كنت أعلم أن هذا حقيقي، وكان عليّ المغادرة قبل أن يفوتني الوقت |
Ters bir şeyler olduğunu biliyordum. Bunu oraya benim için koydu. | Open Subtitles | كنت أعلم أن شئ ما خطأ لقد وضعت هذا بالعلبة من أجلي |
- Beni götürmenin yanlış bir fikir olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | كنت أعلم أن طلبي منك أن تُقلني كان فكرة سيئة |
Perspektifin yanlış olduğunu anlamıştım. | Open Subtitles | كنت أعلم أن الزاوية على صحيحة. |
O tatlı dilini kopartmadığımda işe yarayacağını biliyordum. | Open Subtitles | كنت أعلم أن ثمة سبباً وجيهاً منعني من اقتلاع لسانك المعسول هذا |
Bunun işe yaramayacağını biliyordum. | Open Subtitles | الآن ، كنت أعلم أن هذا لن يفلح. |