"لآخرين" - Translation from Arabic to Turkish

• başkalarının
• başkalarına
• diğerlerine
• Bazıları
• haftalık süreçte

Çok korkmuştum. Kararlarımı başkalarının vermesine izin verdim.
لقد كنت خائفة للغاية لقد سمحت لآخرين باتخاذ قرارى

Bana olduysa, başkalarının başına da gelmiştir.
ان كان هذا حدثَ الي، فهذا يعني بانه حدث لآخرين ايضاً

Bu ırmağın donmasını önleyen yer altı güçleri başkalarına büyük konfor getiriyor.
القوى الدفينة ذاتها التي تمنع النهر من التجمد تجلب رخاءً سخياً لآخرين.

başkalarına hayat vermek için, kendi canını düşünmeden ölen bir canlı daha yok.
لا مخلوق آخر يموت بلا أي ذرة انانيّة ليعطي الحياة لآخرين

Fakat diğerlerine izin verdin.
لكن سمح لآخرين بالازدهار ليس بإفلات من العقاب , ومن خلال سبب

Bazıları için ise bu, eski ve yeni nesil arasındaki boşluğu kapatmaktı, bu arada bu, birçok inancın çözmeye çalıştığı bir sorun.
وكانت لآخرين سد الفجوة بين كبار السن والجيل الأصغر سنًا، وهو الأمر الذي تعاني منه العديد من المعتقدات حتى الآن.

İki haftalık süreçte bu virüs nüfusun geneline dört hafta sonra gezegendeki tüm büyük şehirlere yayılmış olacak.
لآخرين و في غضون إسبوعين سينتقل لجميع السكّان ...و بعد شهر سيكون في كل مدينة كبيرة على هذا الكوكب

Bazılarımız başkalarının da kaybolduğunu gördü.
رأى بعضنا ذلك يحدث لآخرين أيضاً

başkalarının çocuklarını avlasınlar.
دعهم يتصيدون أطفال أناس لآخرين

Benzer sebeplerden, başkalarının isteği üzerine hazırlamıştım ama bana yanlış bilgi verdiklerini anlayınca vazgeçtim.
"صنعته لآخرين بموجب أسباب مماثلة" لكنهم استعطفوني بمزاعم كاذبة، لذا منعته عنهم"

Belki bu durum başkalarının da başına gelmiştir.
ربما حدث ذلك لآخرين

Dahası, onun başarısı başkalarına da can verdi.
وفوق هذا, فهى بنجاحها توفر الحياه لآخرين

Hastalığı başkalarına bulaştırabilirsiniz veya saldırganlaşabilirsiniz...
هنالكَ فرصة في أنْ تقوم بنقل العدوى ...لآخرين أو أن تصبح عنيفاً

Çıkaramayacağımı biliyorsun. Hastalığı başkalarına bulaştırabilirsiniz veya saldırganlaşabilirsiniz...
هنالكَ فرصة في أنْ تقوم بنقل العدوى لآخرين أو أن تصبح عنيفاً...

Oğluma ulaşan kişiler, başkalarına da ulaşıyor.
الذين توصّلوا لإبني، يصلون لآخرين

Hayatının büyük bir kısmını diğerlerine papazlık yapmaya, ihtiyaç anında yanlarında olmaya, güçlük ve trajediyi aşmalarında yardımcı olmaya adadın.
أمضيت جزء من حياتك تحاول أن تكون كاهن لآخرين تحاول أن تلبى إحتياجاتهم

diğerlerine de böyle oldu, dedi.
قال أن ذلك حدث لآخرين.

Bazıları için yedi yıl çok az bir süredir. Bazıları için ise yedi gün yeterlidir.
بعض الناس لايعرفون بعضهم جيدا خلال سبع سنوات وسبع أيام تكون أكثر من كافية لآخرين

Bazıları için bir düş... Bazıları içinse kabus.
حلم للبعض كابوس لآخرين

İki haftalık süreçte bu virüs nüfusun geneline dört hafta sonra gezegendeki tüm büyük şehirlere yayılmış olacak.
لآخرين و في غضون إسبوعين سينتقل لجميع السكّان و بعد شهر... سيكون في كل مدينة كبيرة على هذا الكوكب