"لأتحدث مع" - Translation from Arabic to Turkish

    • konuşmak için
        
    • la konuşmaya
        
    • le konuşmaya
        
    • ile konuşmaya
        
    • ile konuşacağım
        
    • yle konuşmaya
        
    Sakallı arkadaşımızla konuşmak için ormana gidiyorum. Open Subtitles سأعود للجزيرة لأتحدث مع صديقنا ذو اللحية
    İnşaatçıyla konuşmak için erken çıkmalıyım. Open Subtitles علي أن أغادر مبكرا لأتحدث مع عمال البناء عندي
    Hayır kaltak, dostum Horn'la konuşmaya geldim ama buraya kadar gelmişken daha sonra sana hızlıca bir posta atar öyle giderim. Open Subtitles كلا أيتها العاهرة لقد أتيت لأتحدث مع صديقى بولهورن وحيث انى سأكون هنا بعد ذلك ربما سأقوم بإستثناء فى حالتك سريعا
    Bugün buraya Bay David Wallace'la konuşmaya geldim. Open Subtitles لقد اتيت هنا اليوم لأتحدث مع السيد ديفيد ولاس
    Bernadette'le konuşmaya geldim. Bugün çalışıyor, değil mi? Open Subtitles أتيت لأتحدث مع برناديت فهي تعمل اليوم أليس كذلك؟
    Astrid'le konuşmaya geldim. Open Subtitles لا , لا , أتيت لأتحدث مع أستريد
    Eğer Bay McDeere'in bu konu ile ilgili ahlaki ikilemleri varsa ben müvekkilim ile konuşmaya giderken ikinizi bu konuyu tartışmanız için yalnız bırakmaktan mutluluk duyarım. Open Subtitles لو مستر ماكدير لديه مشكلة اخلاقية مع هذا الأتفاق سأتركك تناقش هذا معه بينما أذهب لأتحدث مع موكلي
    Ben Grayson ile konuşmaya gidiyorum. - Ellie'nin iyi olduğundan emin olur musun? Open Subtitles حسناً ، سأذهب لأتحدث مع (غريسون) هل ستتأكدين أن (إيلي) علي ما يرام؟
    Ve ben de tekrar küçük arkadaşlarımız ile konuşacağım. Open Subtitles وأنا سأذهب لأتحدث مع أصدقائي الصغار مرة أخرى
    - Connie'yle konuşmaya gidiyorum. Open Subtitles - "لأتحدث مع "كوني -
    Bak bir çocukla konuşmak için değil Generalinizle konuşmak için yağmur, çamur demeden iki savaş hattını geçip buraya geldim. Open Subtitles إنظر لقد شققت طريقي خلال الأمطار الثلوج و تجاوزتُ خطوط معركتين لأتحدث مع الجنرال ، ليس مع صبي
    Hakime hanım, müvekkilimle konuşmak için bir dakika alabilir miyim? Open Subtitles سيادة القاضي، هل ليّ بدقيقة لأتحدث مع موكلي؟
    Beni birkaç bilim adamıyla, şu depremle ve deneylerimle ilgili konuşmak için çağırdılar. Open Subtitles لقد دُعيت لأتحدث مع بعض العلماء... عن موضوع الزلزال وبعض من تجاربي
    Dün Aaron'la konuşmaya gittim. Open Subtitles ذهبت لأتحدث مع آرون بالأمس
    Daha fazla yaklaşma. Ben buraya Peter'la konuşmaya geldim. Open Subtitles -لقد آتيت إلى هنا لأتحدث مع (بيتر )
    Danzig'le konuşmaya gidiyordum. Open Subtitles كنت في طريقي لأتحدث مع (دانزنق).
    Dedektif Rayburn'le konuşmaya geldim. Open Subtitles لكنني هنا لأتحدث مع المحقق (رايبورن)
    Hasta hakkında Carrie ile konuşmaya gittim. Open Subtitles -ذهبت للمستشفى لأتحدث مع "كاري" عن مريضتها
    Mart'ın 10.'daki olayla ilgili Howard Phillips ile konuşmaya gittim. Open Subtitles {\pos(190،235)} "ذهبت لأتحدث مع (هاورد فيليبس) بشأن أمسية العاشر من مارس"
    Gidip Casey ve Beckman ile konuşacağım ve onları senin planının doğru olduğuna ikna edeceğim, birlikte gideceğiz. Open Subtitles سأذهب لأتحدث مع "كايسى" و "بيكمان سأقنعهم بخطتك وهي الشئ الصحيح ولابد أن نفعله

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more