Dört dil biliyorum. 20 dakikadan daha fazla zamana ihtiyacım olacak. | Open Subtitles | إنني أتحدث أربع لغات ، لذا سأحتاج لأكثر من 20 دقيقة |
Bundan daha fazlasına ihtiyacımız var.Çizgiyi nereye çekeceğiz? | TED | نحن بحاجة لأكثر من ذلك. أين نرسم الخط الفاصل؟ |
2 haftadan uzun süredir her an depresif bir ruh halinde misiniz? | Open Subtitles | هل عانيتِ من ضغط متواصل في المزاج طوال الوقت لأكثر من أسبوعين؟ |
Okulda yetişmiş ve 20 yıldan fazla bir süredir kilisede vaizlik yapan bir papaz olduğum için bu biraz sıradışı ama bu doğru. | TED | هذا غير معتاد بعض الشيئ، حيث أنني رجل دين معمداني، ولدي تدريب ديني وكنت واعظاً في كنيسة لأكثر من 20 عاماً، ولكنها الحقيقة. |
Bir yıldan fazla bir süre sırrını saklamış ama sonunda itiraf etmiş. | Open Subtitles | قالت بأنها كانت تكتم سرّها لأكثر من سنة قبل أن تعترف بذلك |
Ama bir yıl boyunca, bu belgeleri hasıraltı etmesi için şantajcıya ödeme yaptınız. | Open Subtitles | و لكنك دفعت لمبتزك لأكثر من عام لبقاء هذه القصة بعيداً عن الصحف |
20 yıldan fazla süre Primatech Kâğıt Şirketi'nin yönetiminde çalıştın. | Open Subtitles | كنت في الإدارة الوسطى لصُحف "بريماتيك" لأكثر من 20 سنة |
daha fazlası lazım. 50'lere ait herhangi bir kâğıt olabilir. | Open Subtitles | سنحتاج لأكثر من هذا، قد تكون .أيّ ورقة من الخمسينات |
İki yıldan uzun bir süre sessiz kaldım. Bu süreyi, neden başaramadığımızı anlamaya çalışarak olan biteni düşünerek değerlendirdim. | TED | بقيت صامتا لأكثر من عامين، واستخدمت الوقت للتفكير حول كل ما جرى، محاولا فهم لماذا جرى. |
Karada güneşin bir turundan daha fazla vakit geçirirsem öleceğim. | Open Subtitles | القلادة إنها ملعونة, إذا ما بقيت على اليابسه لأكثر من |
Karada bir gün ve bir geceden daha fazla kalamam. | Open Subtitles | لا أستطيع المكوث على اليابسة لأكثر من نهار و ليلة |
Uzmanlar bu araştırmanın aslında 10 yılı aşkın bir süredir devam ettiğini, ve daha fazla uzun süreli araştırmaların yapılması gerektiğini söylüyorlar. | TED | يقول الخبراء أن البحوثات موجودة لأكثر من عقد من الزمان، و يجب إجراء المزيد من الدراسات الطويلة الأجل. |
çevrede gübreler, fosfor ve nitrojeni ikiye katlamadan daha fazlasına sahipler | TED | الأسمدة زادت من الفوسفور والنيتروجين بالبيئة لأكثر من الضعف. |
Belki de, biz de kaydolmalıyız. O'nun 2 oydan daha fazlasına ihtiyacı var, Randy. Ben de kaydolabilir miyim? | Open Subtitles | يجب علينا أنا وأنت أن نصوت له أنه يحتاج لأكثر من صوتين يا راندي |
Okulda Noel Balosu yapıldığında, bir aydan uzun süredir filizlenmekte olan bir ilişkimiz vardı. | TED | كنّا في علاقة ناشئة لأكثر من شهر بقليل عندما أقيم حفل عيد الميلاد في مدرستنا. |
Beş günden uzun süredir yabancıları arıyoruz. | Open Subtitles | إننا نبحث عن هؤلاء الأغراب لأكثر من خمس مرّات لعدة أيام |
İnsanlar 4.000 yıldan fazla bir süredir çimento üretmek için çeşitli tarifler kullanıyor olsalar da, betonun kendisi şaşırtıcı derecede kısa bir ömre sahiptir. | TED | بينما كان الناس يستخدمون وصفات متنوعة لإنتاج الإسمنت لأكثر من 4,000 سنة، الخرسانة ذاتها لديها عمر قصير بشكل مدهش. |
Bir yüzyıldan fazla bir süre, bu yolculuk bitmeden kaldı. | TED | و لأكثر من قرن، ظلت هذه الرحلة غير منتهية |
Arabadan inmek zorunda kaldım ve bir kilometre boyunca topuklu ayakkabıyla yürüdüm. | Open Subtitles | لذا فاضطررت للخروج من السيارة و السير بالكعب العالي لأكثر من ميل |
Her kıtayı fethettiler dünyadaki yaşama 150 milyon yıldan fazla süre hükmettiler. | Open Subtitles | لقد غزوا جميع القارات، مسيطرين للحياة على الأرض لأكثر من 150 مليون عام |
25,000. İşi halletmek için daha fazlası gerekmez. | Open Subtitles | خمسة وعشرون ألف دولار ، لست بحاجة لأكثر من هذا المبلغ |
Liman İdaresi, bir yıldan daha uzun bir süre, 11 Eylül'de, Dünya Ticaret Merkezi'nden itfaiyecilerin yaptığı haberleşmeleri içeren bir bant kaydının yayınlanmasını engelledi. | Open Subtitles | لأكثر من سنة، منعت السلطات إطلاق شريط إرسال رجال الإطفاء من مركز التجارة فى 11 سبتمبر |
Roswell'deki kazadan beri tam 50 yıldır bu sırrı çok iyi sakladık. | Open Subtitles | بقي طيّ الكتمان لأكثر من 50 سنة، منذ أن التحطّم في روزويل. |
Üç saati aşkın bir sürede, bütün kelimelerde hahamın yardımını alsa bile. | Open Subtitles | حتى عندما صحح له الحاخام كل كلمة قالها لأكثر من ثلاث ساعات. |
Size ulaşmaya çalıştım, ama 12 saatten fazla zamandır telsiz bağlantısından uzaktınız. | Open Subtitles | حاولت الاتصال بكم، ولكن أجهزتكم اللاسلكية كانت معطلة لأكثر من 12 ساعة |
İlişkisi bir yıldan fazla sürmüş ama geçen aydan beri kötüye gitmiş. Evli. | Open Subtitles | ،كانت العلاقة مستمرّة لأكثر من سنة وساءت في الشهر الماضي أو نحو ذلك |
27 yılı aşkın süredir bu insanlara nitelikli işler sağlıyorum. | Open Subtitles | أنا أُزوّدُ وظائفَ ممتازةَ لهذا المجتمعِ لأكثر من 27 سنة. |
Kendi okulumuza sahip olduğumuzdan beri, eyalet denetim sonuçlarımız 80 puandan fazla arttı. | TED | ارتفعت نتائج اختباراتنا لأكثر من 80 نقطة منذ أن أصبحنا في مدرستنا الخاصة. |