İyi yavaş, anlıyorsunuz, ailenizle beraber, TV kapalıyken bir yemek yemeye, | TED | والبطيء الحسن، كما تعلمون ، هو أخذ الوقت لأكل وجبة مع عائلتك، و التلفزيون مغلقا. |
Buraya sadece kurabiye yemeye ve telefon etmeye gelmiştim ama... | Open Subtitles | حضرت لأكل بعض الفطائر واتصل أتصالاً تليفونياً ، ولكن |
Kendini nasıl hissediyorsun? Pasta yeme yarışmasına girmeye hazır değilim. | Open Subtitles | أَعني أنا لست على وشك دخول أي مسابقات لأكل الفطيرة |
Yediğimiz kadar çok et yemek için hiçbir iyi sebep yok. | TED | ليس هناك سبب وجيه لأكل كمية اللحوم الكثيرة التي نأكلها. |
Tamamen fakirce bir yaklaşımla Maureen ve ben eğlenmek için dışarıya pizza yemeğe gider ve Brooklyn civarında yürürüz. | Open Subtitles | في نهاية هذا الموضوع الشيق عن الفقر أنا ومورين قد تمتعنا في العادة بالخروج لأكل البيتزا |
Bugün pasta yiyeceğim için fazladan bir insülin yaptım. | Open Subtitles | لقد أخذت جرعة إضافية من الآنسولين كتحضير لأكل الكعك اليوم |
Komşularımızdan biri karıma günde üç çeşit yemek yemenin moda olduğunu söylemiş. | Open Subtitles | لماذا أنت؟ أحد الجيران أخبر زوجتي هي أنيق لأكل ثلاث وجبات طعام في اليوم. |
Bir sandviç istiyorum ama iki somun ekmek halinde yiyecek gibi değilim. | Open Subtitles | أريد ساندوتش و لكن لا أشعر بالرغبه لأكل رغيفين كاملين من الخبز |
Annen veya baban seni daha önce suşi yemeye götürdü mü? | Open Subtitles | شكراً. هل والدك أو أمك أخذاك لأكل السوشي من قبل. |
Bir çok çift muayeneden sonra pizza yemeye gitti. Ben buraya Jenna'yı hamile bırakmak için geldim. | Open Subtitles | أعني,أغلب الفريق ذهب للخارج لأكل البيتزا بعد التمرين |
Burada yemeye param yetmez. Yani nereden bilebilirim ki? | Open Subtitles | أنا لا أستطيع أن أدفع كفاية لأكل هنا لذا أتمنى لو أني اعرف |
O fosur fosur, leş gibi kokan balık kokulu balıkları tekrardan yemeye başlamanıza göz yumamazdık. | Open Subtitles | لا يمكن أن نسمح لكم بالعودة لأكل الأسماك الشرسة ذات الروائح الكريهة للغاية |
Kendini nasıl hissediyorsun? Pasta yeme yarışmasına girmeye hazır değilim. | Open Subtitles | أَعني أنا لست على وشك دخول أي مسابقات لأكل الفطيرة |
Hayır, en kötü fikrim çıktığım kızla istiridye yeme yarışına girmekti. | Open Subtitles | كلا, أسوأ فكرة لي هو منافسة صديقة في مسابقة لأكل المحار |
Bayanlar ve baylar, Dünya Sosisli yeme Şampiyonluğu yarışmasına hoşgeldiniz! | Open Subtitles | سيداتي سادتي، مرحباً بكم إلى البطولة العالمية لأكل المقانق المقلية |
Bedava yemek için partimize gelmeni gerektirecek kadar kötü mü işler? | Open Subtitles | يا إلهي هل كان لديك أشياء سيئة جدا للمجيء إلى حفلتنا لأكل الطعام المجّاني؟ |
Üstelik avladığımız balık ve balinalara sadece yemek için ihtiyaç duymuyorduk. | Open Subtitles | ولم نحتاج لأكل السمك وحسب، والحيتان التي أخذناها |
Ne zaman plajda bulduğun bir bebek bezini yemeğe vakit buldun? | Open Subtitles | أين وجدت الوقت لأكل الحفاظات التي وجدتها في الشاطئ؟ |
Yeniden beyaz et yiyeceğim sanırım. | Open Subtitles | حسناً, حسناً, يبدو أنني سأرجع للتو لأكل اللحم الأبيض من جديد |
Plasenta yemenin faydalarıyla ilgili bir makale okudum. | Open Subtitles | قرأت للتو عن مقالة عن الآثار الصحية لأكل المشيمة |
10 kiloluk süt yağı yiyecek kadar değil. Sen? | Open Subtitles | ليس بما فيه الكفاية لأكل 30 باوند من دسم الحليب ، وأنت ؟ |
Gidersen ikisini birden yemem gerekecek, ve bu hiç hoş değil. | Open Subtitles | انظري، إذا ذهبتِ، سأضطر لأكل كلا الطلبين وهذا ليس شيئاً رائعاً. |
Yaramazlık eden çocukları veya bahçesine giren köpek yavrularını yiyen cadılar olduğunu herkes bilir. | Open Subtitles | من المعلومات العامة ان بلدة بحجم بلدتنا بها ساحرة ولو لأكل الأطفال الاشقياء والجرو المتشرد الذي يتجول في ساحتها |
Haydi gidip krep yiyelim. | Open Subtitles | ولكن للآن, لنذهب لأكل بعض الفطائر المحلاة |
Yemeklerini fırçalamadan yemen için kullanabileceğin yöntemler bulmamız gerekmiyor mu? | Open Subtitles | ولكن أليس من المفترض أننا نحاول أن نجد بعض الأساليب التي يمكنك استخدامها لأكل طعامك من دون تنظيفها ؟ |
Eğer bir şeyi yemeyi çok istiyorsam önce çiğner sonra da tükürürüm. | Open Subtitles | عندما تراودني لهفة لأكل شيئاً ما, أمضغه وأبصقه خارجاً |
Bakterilerin kuyrukları yemesi 7 saat kadar sürer. | Open Subtitles | .. يستغرف البكتريا ما يقارب سبعة ساعات لأكل ذيول المَنيّ |
Aynı şekilde bu kurtçuklar ortaçağ hekimleri tarafındanda ölü ve hastalıklı dokuları yemeleri için kullanıldılar. | Open Subtitles | بنفس طريقه اليرقه العاديه كَانتْ مستعملة من قبل الأطباءِ من القرون الوسطى لأكل الميت وتلويث العصب |
Yok, atıcılar aralarda genelde sandviç falan yiyor. | Open Subtitles | لا , عادة الرماة يذهبون لأكل ساندوتش بين اجزاء اللعبة |