Hayır, sadece bir şey kanıtlamak istediğin için yapmak istemem. | Open Subtitles | لا أريد القيام بذلك فقط لأنك تريد إثبات شيء ما |
Güvende olmak istediğin için böyle üzgünsün değil mi? | Open Subtitles | أنت تتصرف بحزن لأنك تريد أن تكون آمن، أليس كذلك؟ |
Siz bu çocuğun ölmesini istiyorsun, ama gerçekler için değil, sen istediğin için. | Open Subtitles | تريد أَن ترى هذا الولد يموت لأنك تريد ذلك، وليس بسبب الحقائق. |
Çünkü sen kaçan adamın peşinden gideceksin ben ise oğlumun peşinden gidiyorum. | Open Subtitles | لأنك تريد أن تلحق بالرجل الذي هرب وأنا اريد أن استعيد إبني |
Sırf bir kitabı yayınlamak istiyorsun diye çocukları okullarından, dedelerinden, ninelerinden tüm hayatlarından ayıracaksın öyle mi? | Open Subtitles | لأنك تريد أن تنشر كتابا ستقوم بفصل الأطفال عن مدارسهم عن أجدادهم عن حياتهم بأسرها |
Gerçekten ölmek istediğin için mi bunu yaptın yoksa sadece dikkat çekmek mi istedin? | Open Subtitles | هل حقا جرحت نفسك لأنك تريد الموت؟ ام لأنك اردت بعض لفت الانتباه؟ |
Dur bakalım. Bunu annenden öcünü almak için değil de gerçekten benimle yaşamak istediğin için istediğine emin misin? | Open Subtitles | تمهل, هل انت متأكد أنّك تود فعل ذلك لأنك تريد العيش معي |
Beni kurtarmak istediğin için değil, kötürüm bir evlada sahip olmamak içindi. | Open Subtitles | لقد كنت ضد نصيحة الأطباء لا لأنك تريد إنقاذي بل لأنك لا تتحمل وجود ابن كسيح لك |
doğru değil. istediğin için yaptın ve aynısını bende yaptım. | Open Subtitles | لا لم تفعل لقد فعلتها لأنك تريد ذلك وأنا لكنت فعلت نفس الشيء |
Ve sen onu bir T-Rex'in beyninde çalışmak istediğin için sattın. | Open Subtitles | ثم تقوم بخيانةِ لأنك تريد العمل في رأس الديناصور |
Yoksa öyle olmasını istediğin için mi böyle söylüyorsun? | Open Subtitles | أو أنت فقط تقول ذلك لأنك تريد أن يكون ذلك صحيحا ؟ |
Tek başına sahneye çıkmak istediğin için, Zamana ihtiyacın olduğu için, | Open Subtitles | لأنك تريد الغناء المنفرد وتحصل على وقت للتمرين |
Savaşa gireceksen, savaşa girmek istediğin için gir. | Open Subtitles | وهو فيتزجيرالد غرانت إن ذهبت للحرب سيكون لأنك تريد الذهاب للحرب |
Çünkü kendin istediğin için gelmelisin mecbur olduğun için değil. | Open Subtitles | يجب ان تأتى لأنك تريد القدوم، وليس لأنك مضطر |
Hayat kurtarmak istediğin için? | Open Subtitles | لأنك تريد أن تكون على الطرقات ولإنقاذ الأرواح؟ |
Sırf gerçek olmasını çok istediğin için bir şeye inanarak kendini kandırdığın olmadı mı? | Open Subtitles | هل خدعتَ نفسك مرة في الاعتقاد بشيء ما فقط لأنك تريد أن يحدث ذلك فعلًا؟ |
Yaşlı sigortasında artış istediğin için mi konuşuyoruz? | Open Subtitles | هل اجتمعتا لأنك تريد زيادة في التأمين الصحي؟ |
Çünkü sen, bu zararsız altını, ölüm ve yıkıma çevireceksin. | Open Subtitles | لأنك تريد تحويل هذا الذهب غير الضار إلى موت و دمار |
Çünkü sen hastalarinin seni bir süper insan, bir buda gibi.. | Open Subtitles | لأنك تريد أن يعتقد مرضاك بأنك انسانٌ خارق |
Ben, senin seçimlere karşı çıktığını unuttum... ..Çünkü sen, insanlara hizmet etmek istiyorsun. | Open Subtitles | نسيت انك تنافس في الإنتخابات لأنك تريد ان تخدم الناس |
Sırf sen istiyorsun diye müzik çalamayız. | Open Subtitles | نحن لا نستطيع تشغيل الموسيقى فقط لأنك تريد ذلك |
Yoksa bu çamaşırları giymek için mi? | Open Subtitles | ليس لأنك تريد ارتداء هذه الملابس الصغيرة؟ |