"لأنني أحب" - Translation from Arabic to Turkish

• sevdiğim için
• seviyorum diye
• sevdiğimden
• hoşlandığım için
• çünkü ben
• seviyorum çünkü

Temsili oyunları çok sevdiğim için bu meşaleyi kabul ediyorum.
حسناً، أنا فقط آخذ هذه الشعلة لأنني أحب التمثيل الصامت

Kazanmayı sevdiğim için yarışıyorum ve onunla kazanabiliyoruz.
أفعل هذا لأنني أحب الفوز و هذا هو الشخص الذي يمكن أن يمنحه لك

Onca yolu senin yanında uyumayı sevdiğim için geldim.
أنا جئت كل هذه المسافة لأنني أحب أن أنام بجانبك

Pinpon seviyorum diye hayatım boyunca acı mı çekmeliyim?
أيجب أن أعاني بقية حياتي لأنني أحب كرة الطاولة

Küçüklüğümden beri sporu ve dövüş sanatlarını sevdiğimden böyle oldum.
أصبحت هكذا لأنني أحب الرياضة و الفنون القتالية مُنذ الصغر.

Sence, seninle takılmaktan hoşlandığım için mi bilgi sakladığımı düşünüyorsun?
أتظنني أخفي عنك المعلومات لأنني أحب قضاء الوقت معك؟

çünkü ben delileri severim. Ben de bir deliyim.
لا بأس بذلك، لأنني أحب المجانين، أنا نفسي مجنون

Annem, her seçimimin kendimi sevdiğim için doğru olduğunu söylüyor.
امي تقول أن اي اختيار افعله هو جيد لأنني أحب نفسي

Para kazanmayı sevdiğim için akşam okuluna da gidiyorum.
بوظيفة حصلت عليها بالحدائق، والتسلية وسألتحق بمدرسة ليلية لأنني أحب إكتساب المال

Temiz gömlek sevdiğim için mi?
لأنني أحب أن يكون قميصي نظيفاً ؟

Çocuğu sevdiğim için, biliyorsun verici bir insanım, buna katlanıyorum.
ولكني أمضي قدماً وأتحمل لأنني أحب الصبي ويارباه! ، أنت تعرفني، أنا متبرّع

Walt, yüzünü sevdiğim için, ölmek istediğin eyaleti seçmene izin veriyorum.
(والت) لأنني أحب وجهك سأسمح لك أن تقرر بأي ولاية أقتلك

O kişiyi sevdiğim için özür dilerim.
لأنني أحب هذا الشخص، أنا آسفة حقًا

- Arada kadınlarla yatmayı sevdiğim için mi?
لأنني أحب مضاجعة النساء من حين لآخر؟

Kötü adamları sevdiğim için ne kaldım biliyorsun.
أتعرف لماذا أبقى لأنني أحب الأشرار

Sen vejetaryensin ve ben biftek seviyorum diye kendimi biraz suçlu hissediyorum.
أشعر بالذنب لأنني أحب شرائح اللحم لهذه الدرجة و أنت نباتي

Ben fosilleşmiş bir cheetosu yemeyi seviyorum diye... -...sen de sevmek zorunda değilsin.
ليس فقط لأنني أحب المقرمشات القديمة انه ينبغي عليك ان تحبها

Bunu bu ülkeyi sevdiğimden yaptım düşünebilme, söyleyebilme ve istediğimi suçlayabilme hakkım olan yeri.
لم أفعل هذا سوى لأنني أحب هذه البلد حيث لي الحرية بالكلام والتفكير ووضع الأسعار التي أريدها

O adamı sevdiğimden değil ama gemi inşası endüstrisine girebilmek için ona ihtiyacımız var.
ليس هذا لأنني أحب ذلك الرجل لكننا بحاجه إليه لنتمكن من صناعة وبناء السفن

Senin gibilerden hoşlandığım için beni pis bir ihtiyar olarak mı görüyorlar?
يظن الناس أنني رجلمسنّقذر لأنني أحب الأولاد مثلك.

Biriktirmekten hoşlandığım için Doğal Tarih Müzesi'ni ve oradaki üç boyutlu model hayvanları sevdiğim bir sır değil.
الآن، فإن هذا ليس سرا، لأنني أحب جمع الأشياء التي أحبها في متحف التاريخ الطبيعي ومجموعات الحيوانات في "متحف التاريخ الطبيعي" في ديوراما.

Çok isterim çünkü ben anne babalara bayıIırım ama yakın arkadaşımız Krissy birazdan burada olacak ve maalesef bugüne kadar şahit olduğum en feci ayrıIıklardan birini yaşıyor.
ان كنت أحب أن افعل ذلك لأنني أحب الوالدين, ولكن صديقنا الجيده جدا كريسي هي قادمه هنا وهي للتو خرجت من خلال أحد

Biz,burayı seviyoruz çünkü inşaatını seviyorum... ...çünkü biz gerçekten bu olanları izliyoruz.
وإننا نحب هذا، لأنني أحب البناء الآن، لأننا نراقب هذه الأشياء فعلا تحدث.