Alışık olduğunuz iki yüzlü şirket politikacılarından olmadığım için üzgünüm ama bu yüzden son iki saattir ter döküyorum. | Open Subtitles | أنا آسف لأني لست بارعا في خطاب الشركات المزدوج كما كنت تريد لكنِّي كنت أعمل جاهدا على هذا لساعتين |
Belki de ilk defa pişiren tarafta olmadığım için öyle geliyordur. | Open Subtitles | ربما أن سعيدة وحسب لأني لست مضطرة للطبخ جميعنا مللنا منها |
Ben 16 yaşında olmadığım için biyolojik şart gereği seni anlayamıyorum herhalde. | Open Subtitles | .. أعتقد أنه هناك تغير بيولوجي لا أفهمه ، لأني لست في السادسة عشر |
Onun eğlenmesine sevindim Tanrım; Çünkü ben hiç eğlenmiyorum. | Open Subtitles | أنا مسرور أنه مستمتع، يا إلهي، لأني لست مستمتع كلا |
Çünkü ben senin mükemmel kızınım, ve bu seni mükemmel anne yapmıyor mu ? | Open Subtitles | لأني لست البنت المثالية، ذلك يَجْعلُك الأمَّ المثالية، أليس كذلك؟ |
Pişman olduğumu söylemek istemiyorum çünkü değilim. | Open Subtitles | لا أريد أن أقول أنّني نادم، لأني لست بنادم |
Yani, insan olmadığım için mi ateş ettin? | Open Subtitles | إذاً , أنت أطلقتي علي النار لأني لست بانسان ؟ |
Her şey daima Johnny hakkında olurdu, oğlanların hakkında. Onlardan biri olmadığım için beni hiç önemsemiyorsun. | Open Subtitles | كل شيء كان لـجوني لإبنائك فأنت لا تهتم بي لأني لست منهم |
Müteşekkir olmam gerektiğini düşünüyorsun, biliyorum. olmadığım için özür dilerim. | Open Subtitles | أعلم أنك تظن بأنه يجب علي أن أكون شاكراً لك و أنا آسف لأني لست كذلك |
Yakın akraba olmadığım için hastane bana bilgi vermedi. | Open Subtitles | المستشفى أبوا أن يخبروني شيئًا لأني لست من العائلة. |
ve yeteri kadar iyi olmadığım için devam edemedim. | Open Subtitles | ولم أستطع أن أكمل في المعهد لأني لست جيّدة كفاية |
Belki söylemiş olduğum şeyi, hademe olmadığım için söylemişimdir. | Open Subtitles | أعتقد ربما قلت ما قلته لأني لست عامل |
Artık yalnız olmadığım için mutluyum. | Open Subtitles | أنا مسرورة لأني لست لوحدي الآن |
Bir kez daha senin yerinde olmadığım için mutluyum. | Open Subtitles | ييكيس . مرة أخرى . سعيدة لأني لست أنتِ. |
Çin malı olmadığım için özür dilerim. | Open Subtitles | و أعتذر لأني لست مصنوعه بالصين |
Toplantıda olmadığım için beni şikayet etmeyecek misin? | Open Subtitles | أن تبلغي عني لأني لست في الإجتماع؟ |
Önce hıyar gibi hissettim, sonra hastalığını çözebildim, Çünkü ben bir hıyar değilim, iyi bir doktorum. | Open Subtitles | لقد شعرت حقاً بأني أحمق لكني كنت قادرا على تشخيص حالته فيما بعد لأني لست أحمق, أنا طبيب جيد |
Çünkü ben arkadaşına ihanet edecek biri değilim. | Open Subtitles | لأني لست من النوع الذي يخون صديقاته هكذا |
Eğer görmüş olsaydım geri verirdim Çünkü ben senin gibi bir hırsız değilim. | Open Subtitles | وإذا كان كذلك، لأرجعته، لأني لست لصاً مثلك، أنا ربّ عمل |
Üzgün olduğumu söylemeyeceğim, çünkü değilim. | Open Subtitles | لن أعلن ندمي، لأني لست نادمة |
- çünkü değilim. - Bizce öylesin. | Open Subtitles | لأني لست كذلك - حسناً، نظن أنكَ كذلك - |
- Eh, bu iyi, çünkü değilim. | Open Subtitles | -حسناً، ذلك جيد لأني لست كذلك . |