"لأني لم" - Translation from Arabic to Turkish

    • çünkü ben
        
    • etmediğim için
        
    • - Çünkü
        
    • vermediğim için
        
    • olmadığım için
        
    • Çünkü onu
        
    • Çünkü ben hiç
        
    • edemediğim için
        
    • gelemediğim için
        
    • Çünkü seni
        
    • çünkü daha
        
    • olamadığım için
        
    • tutamadığım için
        
    çünkü ben asla terapi görmedim ve mahkeme emri olmadıkça da görmem. Open Subtitles لأني لم و لن أذهب لأي علاج نفي لم تأمر به المحكمة
    Sence maçtan bir gün sonra teşekkür etmediğim için bana kızgın olabilir mi? Open Subtitles هل تظن أنه من الممكن، بأنه مستاء منّي لأني لم أشكره في اليوم التالي؟
    - Çünkü ona izin vermezdim. Open Subtitles زوجتك لم تخبرك بأنها ملاكمة ؟ لأني لم أسمح لها
    Senin annem öldüğünde bana verdiğin rahatı sana vermediğim için. Open Subtitles لأني لم أمنحك فرصة كالتي منحتني إياها عندما ماتت أمي
    Galiba, parasal açıdan rahat olmadığım için... mekan konusunda fazla titiz davranıyordum. Open Subtitles أظن أني كنت متعنتة بشأن الموقع لأني لم أكن مرتاحة لأمر التمويل
    Gizlice evlendik. Çünkü onu bir İngiliz lorduyla paylaşmak istemiyordum. Open Subtitles تزوجتها سرا لأني لم أكن لأتقاسمها مع سيد إنجليزي
    Bu delilik, çünkü ben hiç hayatım boyunca ot içmedim. Open Subtitles وهذا مجنون , لأني لم أدخن الحشيش في حياتي بأكملِها
    Yardım edemediğim için bir başka kızın daha ölmesine izin veremem. Open Subtitles ولن أخذل فتاة أخرى لأني لم أقدر على المساعدة
    Las Vegas'a gelemediğim için... özür dilerim. Open Subtitles أنا آسفة لأني لم أستطع الانضمام الأخوات في لاس فيغاس
    Siz yerleştirdiniz, gayet net, çünkü ben bu arabayı çalmadım. Open Subtitles لقد قمت بتزييفه، هذا واضح لأني لم اسرق هذه السيارة
    Selim bağırmaya başladı çünkü ben bilmiyordum ve geçmek istiyordum. Open Subtitles سليم كان قد بدأ بالصراخ لأني لم أكن أعرفه وبدأ بالسير
    Yani cenazede olduğumuz için mi öyle selam verdi, yoksa teşekkür etmediğim için mi bilmiyorum. Open Subtitles لذا لست متأكداً مما إذا كانت تحية جنائزية، أم ما إذا كان مستاءاً لأني لم أشكره في اليوم التالي.
    bodrum kapısının kilidini tamir etmediğim için beni, o anda Sarah'ın dikkatini dağıttıkları için çocukları. Open Subtitles أنا ,لأني لم أصلح قفل القبو الأولاد على إشغالهم لسارة في تلك اللحظة
    Onca zamandır sevdiğimin sen olduğunu fark etmediğim için çok aptal olduğumu düşünüyor olmalısın. Open Subtitles كم تفكرين بأني غبي لأني لم أرى بأنه أنتِ من أحببت طوال هذا الوقت.
    - Çünkü beni yargılamanı istemedim. - Bunu zaten geçmemiş miydik? Open Subtitles لأني لم اريدك ان تحكم علي الم نتخطى تلك المرحلة؟
    - Çünkü daha önce bir kız için hiç böyle hissetmemiştim. Open Subtitles - لأني لم أشعر أبدا بهذا الشعور عن فتاة من قبل
    Onu rahat bırak. Babam, ona haber vermediğim için bana kızdı. Open Subtitles لا، لأن أبي غضب مني بشـدة لأني لم أخـبره.
    Mesajlarına cevap vermediğim için çok üzgünüm. Open Subtitles انظر, أنا آسفة حقاً لأني لم ارد على رسائلك
    Size karşı tamamen dürüst olmadığım için özür dilerim. Open Subtitles أنا اعتذر لأني لم أكن امينا معك بصورة كاملة
    Sana onu çağırmanı söylemedim, Çünkü onu istemiyordum. Open Subtitles أنا لم أخبرك مطلقاً لأني لم أرغب في دعوتها
    - çünkü ben hiç... - Bakire misin? Open Subtitles .. ـ لأني لم ـ هل مازلتِ عذراء؟
    Bunu daha önceden fark edemediğim için üzgünüm. Open Subtitles أنا آسفة لأني لم أدرك ذلك فيما مضى
    Oyununa gelemediğim için kızgınsın. Open Subtitles إنك غاضب لأني لم أحضر للمسرحية ، أليس كذلك ؟
    Bunları söylemeye cesaretim yoktu Çünkü seni üzmek istemiyordum. Open Subtitles لم أخشى من إبدأ رأي، لا لشيء إلا لأني لم أرد إزعاجك.
    Şikayet ediyorum çünkü daha önce hiç vurulmaya çalışılmamıştım. Open Subtitles نعم أنا أتمنيك لأني لم أعتد على اطلاق النار علي
    Evet,top toplayıcı kız olamadığım için kendini kötü hissetmiş. Open Subtitles نعم، لقد قال أنه شعر بالسوء لأني لم أتمكن من جامعة الكرات.
    Burada olup elinden tutamadığım için özür dilerim. Open Subtitles حسناَ,انا اسف لأني لم اكن هنا حتى اعلمك عملك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more