"لإجراء" - Translation from Arabic to Turkish

    • yapmak için
        
    • yapmaya
        
    • yapmam
        
    • yapacak
        
    • yapmanın
        
    • yapacağım
        
    • yapmamız
        
    • gerekiyor
        
    • etmem
        
    • yapmama
        
    • ameliyat
        
    • görüşmesi
        
    • etmek için
        
    • ameliyatına
        
    • işlemler için
        
    Bu tür hikayelerle çok vakit harcadım , arşivler taradım, gerçekten bu araştırmayı yapmak için yıllarımı verdim. ve bu beni değiştirdi. TED وبما أنني قضيت وقتًا طويلًا مع تلك القصص، من خلال غوصي في السجلات، قضيت سنوات لإجراء هذا البحث، وقد غيّرني.
    Dünya nüfusunun yarısından fazlası, güney Fransa'da bu aletin yapımıyla ilgileniyor. Fransa bu deneyi yapmak için güzel bir yer. TED أكثر من نصف سكان العالم يشاركون في بناء هذه الآلة في جنوب فرنسا. التي هي مكان جميل لإجراء التجربة.
    Bir arama yapmak için telefonunuzu kullanabilir miyim lütfen? Open Subtitles من فضلك؛ هل لي أن استخدام الهاتف لإجراء مكالمة؟
    Küçük bir örneklem ile başlayarak sonuçların daha kapsamlı ve maliyetli bir çalışmak yapmaya değer olup olmadığını değerlendirebilirler. TED عن طريق البدء بعينة صغيرة، يمكنهم تقييم ما إن كانت النتائج واعدة بما يكفي لإجراء دارسة أشمل وأكثر تكلفةً.
    Anlaşıldı mı? - Pekâlâ. Bir arama yapmam gerek sadece. Open Subtitles الحق، نعم، والثاني فقط بحاجة لإجراء مكالمة هاتفية سريعة أولا.
    Röportaj yapmak için benimle yukarı geleceksin. Open Subtitles ستصعدين معي إلى الأعلى لإجراء مقابلة صحفية
    Acil bir kolostomi yapmak için izninize ihtiyacımız var. Open Subtitles نحتاج إلى موافقتك لإجراء عملية ثقب بالقولون.
    Otopsi yapmak için bir neden görememiştim, hâlâ da göremiyorum. Open Subtitles أنا ما رأيت أي سبب لإجراء تشريح جثة ثمّ وأنا ما زلت لا.
    Röportaj ve haber yapmak için oradasin. Open Subtitles أنت هناك لإجراء مقابلة وكتابتها، أتفهمني؟
    Hesapları yapmak için gerçekten daha fazla zamana ihtiyacım var. Open Subtitles أحتاج حقا المزيد من الوقت لإجراء الحسابات
    Senin başlangıç ayinini gezegenenin diğer coçuklarında deney yapmak için kullandığını düşünüyoruz. Open Subtitles نعتقد أنها قد أستخدمت شعائركِ لإجراء تجارب على أطفال من كوكبكِ
    Bunu uygulamak için test yapmaya gerek yok, yani fazla testi olmayan bölgelerde de uygulanabilir. TED لا تحتاج لإجراء فحوصات لتطبيق هذه الفكرة، لذلك يمكننا تطبيقها في المناطق التي لا تملك هذه الفحوصات.
    Bu anlaşmayı yapmaya sadace saniyeler var kötü sayılmaz değil mi? Open Subtitles نحن على وشك إتمام الصفقة وتحقيق ربح 75 ألف دولار نتيجة لا بأس بها بالنسبة لإجراء مكالمتين هاتفيتين
    Daha fazla testler yapmam gerekiyor. Open Subtitles سأحتاج لإجراء بعض الاختبارات. سأعلمك بالأمر.
    Bana banka işi yapmam için yeterince zaman vermiyorsunuz. Open Subtitles إنه لايعطيني الكثير من الوقت لإجراء سحب مصرفي
    Ve bizim test yapacak kadar zamanımız var. Open Subtitles ولم يكن لدينا وقت كافى لإجراء اختباراتنا.
    Peki ya ameliyatını küçük bir kesik açarak yapmanın bir yolunu bulsak? Open Subtitles ماذا إن وجدنا طريقة لإجراء الجراحة دون إصابته بأكبر من قطعة ورق؟
    Ama konuşmayı ben yapacağım, ve iyiliğimin göstergesi olarak bir rehineyi serbest bırakacağım. Open Subtitles لكن أنا على إستعداد لإجراء محادثات وكعلامة على حسن النية أنا على إستعداد للإفراج عن رهينة واحدة
    Bunun sebebi para değil, daha fazla test yapmamız gerektiği. Open Subtitles ليس بسبب المال لكن لأنني بحاجة لإجراء المزيد من الفحوص
    Elliot, bu adamı birkaç test için yukarı götürmem gerekiyor. Open Subtitles إيليوت, يجب أن أصطحب هذا الرجل للأعلى لإجراء بعض الفحوصات
    Merhaba. Memur Barone, I.V.'nizi kontrol etmem gerekiyor. Ne oldu? Open Subtitles مرحباً الشرطي بارون أتيت لإجراء الفحوصات السريرية
    İştahı da yerinde olduğuna göre test yapmama gerek olduğunu sanmıyorum. Open Subtitles لا أرى سبباًً لإجراء فحوصات طالما لديه شهية جيدة وهذا واضح
    Karısı Mountain Water'ın şaşı olan gözünü ameliyat ettirebilmek için paraya ihtiyacı vardı. Open Subtitles لكى يجمع المال لإجراء عمليه جراحية فى عين زوجته التى تعانى من الأستيجميا
    Öyle bir hayalim yok ama bir telefon görüşmesi için yalnız kalmaya ihtiyacım var. - Hayır. Open Subtitles لا أريد منها، أود بعضا من الخصوصية لإجراء اتصال
    Ama bir başkasına yardım etmek için ameliyat gerektirmeyen yollar da var. Open Subtitles ولكن هنالك طرق أخرى لمساعدة غريبٍ ما دون الحاجة لإجراء عملية جراحية
    Beyin ameliyatına alacaklarmış. Open Subtitles إنهم يستعدون لإجراء جراحة الدماغ له الآن
    Ve, tabi, eğer hiç yüzeyiniz yoksa, basit işlemler için avucunuzu kullanmaya başlayabilirsiniz. TED وإن لم تجد سطحاً لاستخدام الجهاز، بالإمكان استخدام راحة الكف لإجراء تطبيقات بسيطة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more