"لاتدع" - Translation from Arabic to Turkish

• izin verme
• izin vermeyin
• izin vermiyorsun
• sakın
• bırakma
• izin veremezsin

Kellene değer veriyorsan, babasının bunu duymasına izin verme.
لاتدع والدها يسمعك تقول هذا ليس إذا كنت تقدر رأسك

İnsanların sana "yapabileceğin bir şey yok" demesine izin verme sakın.
لاتدع أحد يُخبرك بأنه لايوجد هناك شييء تستطيع فعله.

O yüzden lütfen, lütfen, bunun olmasına izin verme ve söz veriyorum söz veriyorum, bugünden itibaren artık kürk mont giymeyeceğim.
,ارجوك ارجوك , ارجوك لذا بان واعدك يحدث هذا لاتدع عن ساتوقف انى اعدك اليوم من الفراء معاطف ارتداء

Biz gelmeden, Fransızların parayı ele geçirmesine izin vermeyin.
لاتدع الفرنسيون ينفقون تلك الاموال قبل ان نصل.

Neden büyükbabanın yardım etmesine izin vermiyorsun?
حينئذٍ، لازال هناك متسع من الوقت، لم لاتدع الجدّ يساعدك؟

"Hiçbir şeyi şansa bırakma", Leydim, bu benim sloganım.
لاتدع فرصة لأي شيء أبداً ذلك شعاري، آنستي

Cinsel birleşinin vahşi doğasının duyguların tarafından bastırılmasına izin verme.
لاتدع مشاعرك تحجب تصرفاتك الهمجية في الجنس

O zaman geçmişteki pişmanlıklarının seni yeni tecrübelerden alıkoymasına izin verme.
إذاً، لاتدع الماضي الحزين يمنعك من عناق خبرات حديثة

sakın Elizabeth bunu yem olarak kullanıp İskoçya'daki huzuru bozmasına izin verme.
لاتدع اليزابيث تجرنا الى تحرك حربي ذلك يمكنه ان يحطم السلام الضعيف في سكوتلاندا

Sen sadece kimsenin senin paranla ya da vajinanla uğraşmasına izin verme yeter.
فقط لاتدع احد يعبث بمالك او بفتاتك

Onların beni yakalamasına izin verme, olur mu?
لاتدع أولئك القوم يمسكون بي, حسناً؟

Annemin beni Atlanta'ya götürmesine izin verme.
أرجوك لاتدع أمي تأخذني إلى أطلانطا

Sadece şeytanın ayarlarımla oynamasına izin verme.
فقط لا، ... لاتدع لوسيفر يستحوذ على شخصيتك

Sadece Mason'ın daha da içine kapanmasına izin verme çünkü çocuklar bunu yapınca--
... فقط لاتدع مايسون يتعمق أكثر في حالته لأنه حالما الطفل يبدأ يختفي في أعماقه

Duygularının düşünceni gölgelemesine izin verme. 14K yarın kazanacak.
الآن ، لاتدع عواطفك تؤثر على حكمك

Bunun senin başına da gelmesine izin verme, adamım.
لاتدع ذلك يحدث لك يارجل، حسنا؟

Sosyal medyanın dünya ile iletişiminizi yavaşlatmasına izin vermeyin.
لاتدع وسائل الإعلام تبطئ حاجتك . للتواصل مع العالم

Fakat buna izin vermeyin.
ولسوف ننجو من هذا سوية ولكن لاتدع هذا يحدث

Bunun sizi sasirtmasina izin vermeyin. Ben hala bir domuz çiftçisinin ogluyum.
لاتدع هذا يخدعك مازلت ابن مربّي خنازير

Birini önemsemene izin vermiyorsun. Sen böyle birisin.
لاتدع احد ان يهتم بك انت ذلك الرجل

İlgili her şey burada. Bunu Laugesen'in yanına bırakma.
كل المعلومات المتعلقة بانتحاره هنا لاتدع لاغسن يفلت

Fakat korkularının seni kontrol etmesine izin veremezsin.
لكن لاتدع خوفك يتحكم بك